Bir hayalim var
Yayınlanma Tarihi 29 Haziran 2012 Cum 11:22
İtalya’nın sempatik koçu Prandelli maçtan önce, “Bir rüya görüyorum, oyunu kontrol ediyoruz, orta sahada üstünüz, riskli olduğunu biliyorum ama hücum edip Almanlar’ı yeniyoruz” demişti basın toplantısında.. Hakkı var. Ancak hedefleri için doğru hazırlıkları yapanlar bu hayalleri kurarlar. Prandelli bu rüyayı görmeyi fazlasıyla hak etti. Hatta bence artık daha büyük hayaller kurmalı.
İngiltere maçının iki beki de elinde yoktu, ama Balzaretti’yi sağa Chiellini’yi sola koyup sistemini sürdürmeyi bildi. Karşılarında taktik olarak kusursuza yakın bir rakip olmasına rağmen açıklarını çok iyi bulmuştu, Cassano’nun sola deplase olması Almanlar’ın sağını felç etti. Löw son üç maçta sağ tarafında üç farklı açık kullanmanın bedelini ağır ödedi, Boateng-Kroos uyumsuzluğu İtalyanlar’ın neredeyse bütün hücumları soldan yapmalarına neden oldu.
Almanlar’ın bu turnuvadaki en büyük şansı Hummels’in sürpriz olarak 11’e dahil olmasıydı. Löw’ün yatıp kalkıp Mertesacker’i kullanamadığına dua etmesi lazım, çünkü Alman savunması yeni bir lider kazandı. Dünkü maçın başında da Hummels Balotelli’yi çok yıprattı, Gana asıllı santrfor Hummels’ten ilk kez kurtulup Badstuber’le ilk eşleşmesinde golü attı!
Bu turnuva Balotelli’nin turnuvası olmaya aday ama final öncesi İtalyanlar’da iki başka adama da özel parantez açmak lazım: Biri Marchisio, diğeri de Cassano... Löw, Kroos’u ve Mesut’u orta çizgiye çok yaklaştırarak İtalyanlar’ın en güçlü yönünü (göbeğini) dengelemeye çalıştı. Ama gerek Marchisio’nun defansif/ofansif süper oyunu, gerekse Cassano’nun orta sahanın içine girmesiyle İtalyanlar bu maçta da vitesi ellerinde tutmayı bildiler.
Muhtemelen bu maçı en dikkatli izleyen adam Del Bosque idi ve eminim final öncesi ilk kararı Fabregas’ı santrfor kullanmak olacaktır. Çünkü bu İtalya’ya karşı orta saha üstünlüğü sağlamanız için bir ekstra adama ihtiyacınız var. 12 kişi sahaya çıkamayacağınıza göre bir yerden fedakarlık yapacaksınız, büyük ihtimalle Del Bosque bu fedakarlığı santrforundan yapacak.
Del Bosque’nin finalde dikkat etmesi gereken bir başka konu da Cassano-Arbeloa eşleşmesi olacak. Ronaldo karşısında zor durumlara düşen Arbeloa’yı sağlıklı olursa Cassano da şaşırtabilir.
İngiltere maçının iki beki de elinde yoktu, ama Balzaretti’yi sağa Chiellini’yi sola koyup sistemini sürdürmeyi bildi. Karşılarında taktik olarak kusursuza yakın bir rakip olmasına rağmen açıklarını çok iyi bulmuştu, Cassano’nun sola deplase olması Almanlar’ın sağını felç etti. Löw son üç maçta sağ tarafında üç farklı açık kullanmanın bedelini ağır ödedi, Boateng-Kroos uyumsuzluğu İtalyanlar’ın neredeyse bütün hücumları soldan yapmalarına neden oldu.
Almanlar’ın bu turnuvadaki en büyük şansı Hummels’in sürpriz olarak 11’e dahil olmasıydı. Löw’ün yatıp kalkıp Mertesacker’i kullanamadığına dua etmesi lazım, çünkü Alman savunması yeni bir lider kazandı. Dünkü maçın başında da Hummels Balotelli’yi çok yıprattı, Gana asıllı santrfor Hummels’ten ilk kez kurtulup Badstuber’le ilk eşleşmesinde golü attı!
Bu turnuva Balotelli’nin turnuvası olmaya aday ama final öncesi İtalyanlar’da iki başka adama da özel parantez açmak lazım: Biri Marchisio, diğeri de Cassano... Löw, Kroos’u ve Mesut’u orta çizgiye çok yaklaştırarak İtalyanlar’ın en güçlü yönünü (göbeğini) dengelemeye çalıştı. Ama gerek Marchisio’nun defansif/ofansif süper oyunu, gerekse Cassano’nun orta sahanın içine girmesiyle İtalyanlar bu maçta da vitesi ellerinde tutmayı bildiler.
Muhtemelen bu maçı en dikkatli izleyen adam Del Bosque idi ve eminim final öncesi ilk kararı Fabregas’ı santrfor kullanmak olacaktır. Çünkü bu İtalya’ya karşı orta saha üstünlüğü sağlamanız için bir ekstra adama ihtiyacınız var. 12 kişi sahaya çıkamayacağınıza göre bir yerden fedakarlık yapacaksınız, büyük ihtimalle Del Bosque bu fedakarlığı santrforundan yapacak.
Del Bosque’nin finalde dikkat etmesi gereken bir başka konu da Cassano-Arbeloa eşleşmesi olacak. Ronaldo karşısında zor durumlara düşen Arbeloa’yı sağlıklı olursa Cassano da şaşırtabilir.
