Şampiyonlar Ligi enigması

Şampiyonlar Ligi enigması
Almanlar, bu haftaya kadar 40'lı yaşlarında F1'e geri dönen 7 dünya şampiyonluğu bulunan Michael Schumacher'in hâlâ bir yarış bile kazanamamasını, sağlık problemlerine rağmen bu yaz yedinci kez kano dalında olimpiyatlara katılmayı hedefleyen 50 yaşındaki Birgit Fischer'i konuşurken, kıdemli efsanelerin dönüşü hikâyesinde gözlerini Bayern Münih Teknik Direktörü Jupp Hynckes'e çevirdi.

Başarmanın tecrübeci metodolojideki şifrelerini tartışıyorlardı bir bakıma Hynckes Morinho'nun kilidini kırdığında...

Zira sezon başında bazı spor yazarları tarafından yaşlılara uygulanan görme testine girmesi gerekiyor diye alay edilen Hynckes, 66 yaşında Bayern ile Şampiyonlar Ligi finaline yükselerek manşetlerin kartal bakışlı ** efendisi olmuştu.

Sezon başlarken Hynckes'i eleştirenlerin atladığı bir şey vardı. O da en zor, en yırtıcı hayvanlara karşı yakını net gören bir aslan terbiyecisiyle*** karşı karşıya olduklarıydı.

Bir kısım medya, Jupp Hynckes'in Robben, Ribery, Schweinsteiger'le bir yere varamayacağını iddia ediyordu. Tıpkı yıllar önce yorumcu Alan Hansen'ın İngiliz TV'sinde tam tersini Alex Ferguson'un forma verdiği genç oyuncuları için söylediği gibi...

Hansen, Neville kardeşler, Giggs gibi bebeklerle Ferguson başaramaz demişti.

Ferguson o yıl Hansen'i yanıltmış, o takım futbol literatürüne "Ferguson'un çaylakları" olarak girmişti. Peki Hynckes'in yaşlı aslanları Avrupa'nın en büyüğü olursa futbol literatürüne nasıl geçecekler?

Ne tuaf! 1997 yılında Hynckes, Real Madrid teknik direktörüydü ve Real Madrid'i Şampiyonlar Ligi şampiyonu yapmasına rağmen La Liga'da şampiyon olamadığı gerekçesiyle kovulmuştu.

Real böyle bir kulüptü. Ülkedeki ligi kazanmak Avrupa'yı kazanmaktan daha değerliydi.

2012 yarı finalinde çarşamba akşamı bu kez Jose Morinho, Real Madrid'in hocası olarak eski bir Real Madrid hocasının çalıştırdığı Bayern Münih'e elenip evinde kaldı.

La Liga şampiyonluğu neredeyse garanti olan Morinho'nun yeri ne kadar sağlam kalabilirdi.

Enigma!?

Şampiyonlar Ligi tarihinin Real Madrid, Bayern Münih, Morinho, Hynckes ve penaltılarla Almanlar kazanır klişesini iç içe ve hatta gözümüze soktuğu duruma bakar mısınız!

Ve hatırlayın, Morinho ne garip tesadüftür ki, İnter'deki yaşlı aslanlar sayesinde Bayern Münih'i Madrid'de yenerek Avrupa şampiyonu olmuş, Real'e giriş vizesi almıştı.

Futbol tesadüfleri sevdiği kadar, çelişkilerin oyunu olarak da bilinir.

Madrid, 2 yıl arayla Morinho'yu Bayern karşısında hem zirvede hem gölgede bıraktı. İçinde zafer ve dram olan bir Yunan tragedyasıydı adeta..

Dünyanın gözlerini üzerine çevirdiği Messi ile Ronaldo'nun üst üste iki gece iki farklı maçta penaltı kaçırmasını ve bunların kader vuruşu olmalarını tanımlamak için Morinho'nun dizlerini çimlere büktüğü o sahneye bakmanız yeterli.

Nasıl açıklarsınız ki?

UEFA, Barcelona-Real Madrid finali istiyor teranelerinin havada uçuştuğu bir ortamda final bir İngiliz-Alman kapışmasına sahne olacak.

Konu futbolsa Almanlar için istemek yeter, başarmaya hep yakın dururlar.

Bayern Münih Başkanı Uli Hoenes, finali Allianz'a almak, orada şampiyon olmak istiyordu.

Çarşamba akşamı Madrid'de iş penaltılara kaldığında hiç kimse zaten Almanların kaybedeceğine inanmıyordu.

Hoenes ve Hynckes şimdi bunu başardılar..

Gary Lineeker "Futbol 22 kişinin oynadığı ve sonunda hep Almanların kazandığı bir oyun." demiştir ve bu söz literatürdeki yerini almıştır ya!

İşte o söz Morinho'nun kaderine de bir tutam tuz basıp geçti...

Bayern Münih-Chelsea Allianz-Arena'da dalgalanan Şampiyonlar Ligi bayrağının önünde izleyiciyi selamlarken, Jose Morinho muhtemelen evde olan biteni izlemek için ekran karşısında olacaklar.

Hynckes'in en uzun akşamı, Bavyera'nın en görkemli gecesi olacak belki de...

Allianz Arena'yı 2006 Dünya Kupası açılış maçında ziyaret edip Almanya-Kostarika karşılaşmasını anlatmıştım.

Bayern Münih ile 1860 Münih'in ortaklaşa kullanacağı Allianz inanılmazdı.

Bayağı bir sene önce Münih Olimpiyat Stadı'nda bir Bayern Münih-Kaiserslautern maçını anlattığımda yaşadığım duyguların çok ötesindeydi bu seferki.

Allianz, Bayern Münih'i daha zengin, daha güçlü, daha modern ve daha agresif gösterecekti.

Münih Olimpiyat Stadı'ndaki eski zafer günlerine saygı duyarken o müthiş 2006 kadrosunun hakkını da vermeliyim. Lahm açılış günü çok görkemli bir gol atmıştı. Frings'in golü atacağını hissetmiştim mesela.. Daha açığı Alman futbolunu lig maçlarından o kadar iyi takipteydim ki sanki sahadakilerin ne yapacaklarını onlardan önce biliyordum. Enfes bir tecrübeydi. Bir takımı hocası kadar hissedebilmek, bir anlatıcı için tarifi mümkün olmayan bir güven verir. Hemen hemen tüm koltuklarından sahayı görebildiğiniz nadir statlardan biri değil, belki de birincisiydi. Alman Milli Takımı etkileyiciydi o gün.

Allianz Arena'da Lahm ve arkadaşlarının tarihe not düşeceklerini ve Hynckes'in 66 yaşında zafere kaçacağını şimdiden görebiliyor, o günkü gibi hissedebiliyorum.

İyi pazarlar.

*Gizem, bulmaca, ya da Nazi Almanya'sında gizli mesajların şifrelenmesi çözülmesi için üretilmiş bir şifre makinesi.

** Batı Almanya bayrağındaki kartal simgesine göndermedir.

*** Bayvera armasına vurgu yapılmıştır.