"Sıralama yapmak çok zor"

"Sıralama yapmak çok zor"
Geçen sezonun başında sessiz sedasız geldi Türkiye'ye... Yetenekleri keşfetmekle ün yapan Gençlerbirliği'ne imza atan bu devasa forvet futbol kamuoyunun tanımadığı bir isim de değildi üstelik; Brezilya'da, Portuguesa'da başlayan futbol kariyerini, Palmeiras'taki müthiş sezonunun ardından Bundesliga'nın hatırı sayılır takımlarından Borussia Mönchengladbach'ta sürdüren Carlos Eduardo de Souza Floresta ya da bilinen ve anılan adıyla Kahe...
 
Palmeiras'ta geçirdiği parlak sezonu, yarım sezonluk Ponte Preta macerasıyla noktalayan ve bir dönem Galatasaray'da forma giyen Marek Heinz'ın boşluğunu doldurmak için 1.2 Milyon Avro karşılığında Borussia Mönchengladbach'a transfer olan Kahe, Alman ekibinde geçirdiği iki sezonda yaşadığı sakatlık ve şanssızlıklar sonucunda beklediği istikrarı bir türlü bulamadı.
 
Real Madrid'in başında 1998 yılında Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşamış ünlü teknik direktör Jupp Heynckes'in görevi bırakmasıyla teknik direktörlük görevini devralan yardımcısı Jos Luhukay'la yıldızı barışmayan Kahe, sezonun sonunda, OFTAŞ'ta kiralık oynayan Sandro ve Tozo'nun ardından Gençlerbirliği'nin 3. Brezilyalısı olarak takıma katıldı.
 
Geçtiğimiz sezon Turkcell Süper Lig'de zorlu günler yaşayan Gençlerbirliği'ne, maçlarda yer aldığı kısıtlı süre boyunca attığı gollerle katkı sağlayan Kahe, takımının ligde kalmasında büyük payı olmasının yanında Fortis Türkiye Kupası finalistliğinde de pay sahibi olan bir isim.  
Kahe'yle Türkiye'yi, sakatlığını, hedeflerini konuştuk. Türkiye'deki Brezilyalı futbolcuların çokluğundan konu açılınca sözü Fenerbahçe'nin yıldızı Alex, Galatasaray'ın yıldızı Lincoln ve Beşiktaş'ın yıldızı Nobre'ye getiren Kahe, bu üç futbolcu arasında seçim yapmanın çok zor olduğunu, üçünün de takımlarının önemli isimleri olduğunu ifade etti. İşte Kahe'nin Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol'a yaptığı açıklamalar:
 
"ANTALYA VE BODRUM BREZİLYA'YI ANIMSATIYOR"
-Kahe ne kadar Türkçe biliyorsun?

Biraz, biraz...
 
-Kahe burada olmaktan mutlu musun, neler yapıyorsun, günlerin nasıl geçiyor? Türkiye’ye alıştın mı?
Doğrusunu söylemek gerekirse adaptasyon sürecini çok çabuk atlattım. İnanılmaz mutluyum. Çünkü Türkiye’de Brezilya ile aynı bulduğum şeyler var. Mesela Antalya, Bodrum plajları. Serbest günlerimizde oralara gidiyorum. Maçlardan sonra hoca izin verdiği zaman veya Milli Takımlardan dolayı boş bir zamanımız olursa, mesela geçen gün Bodrum’a, ondan önce Antalya’ya gittim. O yüzden çok çabuk adapte oldum. Aynı zamanda arkadaşların bana bakış açısı da çok iyi olduğu için hiçbir sıkıntı çekmedim adapte olmakta.
 
"GEÇEN SENEKİ SIKINTILARI YAŞAMAMAK İÇİN..."
-Sıcağı seviyorsun değil mi?

Çok, inanılmaz seviyorum.
-Ankara’nın kışı sıkı geçer ama.
Gençlerbirliği’ne transfer olmadan önce M’Gladbach’da oynadım 2 sene. Almanya’da soğuğa alıştım.
 
-Gençlerbirliği’nde arkadaşlık ortamı ve kulüp hakkında neler düşünüyorsun? Geçen sezon sıkıntılı günler yaşadınız bu sezona nasıl başladınız?
Geçen sene sıkıntılı bir dönem geçirdik, ligde bulunduğumuz konum açısından. Ama bu sene yeni transferlerin takıma adapte olmasıyla çok kötü de başlamadık. 4 maçta 4 puanımız var. Ligin ortalarındayız, bir kaç tane daha galibiyet alırsak ligin üst sıralarını zorlayabiliriz. Geçen sene yaşadığımız problemleri yaşamamamız için bunları bir an önce yapmamız lazım.
 
"ALEX, LINCOLN VE NOBRE ARASINDA SIRALAMA YAPMAK ZOR"
- Türkiye’de oynayan Brezilyalı futbolcular için ne düşünüyorsun?

Çok Brezilyalı var Türkiye’de oynayan. Ve hepsinin de kendi takımlarında ayrı bir değeri var. Fenerbahçe’de Alex’in ayrı bir değeri var, Galatasaray’da Lincoln’ün, Beşiktaş’ta Nobre’nin. Bunların ayrı bir değeri olduğu için sıralamak çok zor, hepsinin ayrı bir karakteristik özellikleri var. Ama hepsi kendi takımlarında ayrı değerlere sahipler.
 
-Türkiye’de oynayan Brezilyalı futbolcularla görüşüyor musun?
Görüşüyorum ama daha çok Ankara’da yaşayanlarla.
 
"3 BÜYÜKLERE GİTMEK İSTERİM"
-Anladığım kadarıyla Türkiye’de futbol oynamayı, şartları da çok seviyorsun. Peki hedeflerin arasında Türkiye’de önce farklı takımlara gitmek, İstanbul’a transfer olmak, sonra Avrupa’ya dönmek mi? Düşüncelerin nedir?

Şimdi bir sakatlığım var. Genç bir futbolcuyum. Büyük takıma transfer olayım, Avrupa’ya transfer olayım diye söyleyeyim ama bunların lafta kalmaması gerekiyor. Öncelikle en büyük hedefim bir an önce sakatlığımın geçmesi, bir anda formuma, takımıma kavuşup, gollerimi atmak sitiyorum. Golleri attıktan ve belirli bir başarıyı yakaladıktan sonra oralar gelecektir. Mesela 3 büyüklerden birine transfer olmayı mutlaka isterim. Sonra Avrupa’ya transfer olmak isterim. Çünkü bir Avrupa tecrübem zaten var. Ama bir an önce sakatlıktan kurtulmak istiyorum.
 
-Sakatlığın ne durumda peki? Ne zaman oynayabileceksin?
Brezilya’da sezon kapandıktan sonra ameliyat oldum. Sonra buraya geldim. Bir hazırlık dönemi geçirdim, tekrar sakatlandım. Tekrar döndüm, tekrar sakatlandım. Ama şu anda kendimi iyi hissediyorum. Yavaş yavaş 90 dakika oynamaya başlayacağım.
 
"TANDIRA BAYILIYORUM"
-Antalya ve Bodrum’u çok sevdiğini, sıcağı çok sevdiğini söylemiştin. Bizim yemeklerimizle aran nasıl?

Tandırı çok ama çok seviyorum. Devamlı tandır yiyorum. Daha çok et, balık seviyorum ama et olarak en çok tandırı tercih ediyorum. Kız arkadaşım geldiği zaman da devamlı tandır yemeye gidiyoruz.
 
 
Erdem Erol
Ligtv.com.tr Haber Müdürü