Riera, Çağlar, Emre

Riera, Çağlar, Emre
Hafta içi zorlu bir Devler Ligi sınavı veren iki şampiyonluk yarışçısı ekipten Manchester, ligin dibindeki 2 puanlı Liverpool’la; Galatasaray da kümede tutunmak için savaşan Akhisar’la birkaç saat arayla oynadı.


İki müsabaka arasındaki hız farkı, kalite farkı, enerji farkı ortada. İşte bu fark makul seviyelere inmedikçe Türk takımlarının, Şampiyonlar Ligi sınavları kolay olmayacak gibi. Galatasaray için lig sınavıysa kolay geçti bu hafta... Terim geçtiğimiz sezon bataktaki Ankaragücü’ne karşı alternatif oyuncularına şans vermiş, o gün 4-0’lık galibiyetin yanı sıra birkaç küskün adamını da geri kazanmıştı. Dünkü Akhisar maçının da anlamı aynı gibiydi. Cris adaptasyon sürecini hızlandırdı; Burak kral olduğu, Sercan gol attığı günleri hatırladı. Günün bir başka moral bulan adamı da devşirme sol bek Riera’ydı.

Hemen hemen hiç tehlike üretmeyen rakibe karşı Riera moral buldu bulmasına da, Terim’in sol bekteki bu tercihinin sorgulanması gerektiğini düşünüyorum ben. Yaz döneminde 6 transfer yapıldı, ama o ayları ameliyat söylentileriyle geçiren Hakan’a alternatif alınmadı. Terim, Hakan’ın olmadığı bir günde dahi Çağlar’a değil Riera’ya şans veriyorsa; belli ki Çağlar için Galatasaray öyküsünün sonuna gelinmiş! Ama Hakan’ın başına ciddi bir şey gelirse, Terim (daha önemli bir maçta) Riera’ya sol bekte güvenecek mi sahi? Üstelik bir yabancı hakkını sol bek için kullanarak Elmander-Amrabat gibilerinden vazgeçebilecek mi, merak ediyorum doğrusu...  

Hemen herkesin moral bulduğu maçın tek buruğu Emre Çolak’tır gibi geliyor bana. Emre’nin Beşiktaş maçında ayağında bir topu çok tuttu diye Terim, Selçuk, Elmander, Ujfalusi ve tekrar Terim’den fırça yemesini eleştirmiştim. Galatasaray’daki bu garip Emre’yi fırçalama modası, dün Sercan’a kadar uzandı! Üstelik Sercan’ın Emre’yi fırçaladığı pozisyondan bir-iki dakika sonra bomboş Emre’ye atmadığı pasın fırçasını kim atacak merak ediyorum doğrusu... Terim’in saha içindeki bu saçma hiyerarşiye el atması lazım gibi geliyor bana artık...

Zayıf Akhisar için Bruno-Bikoko’suzluk çok büyük kayıp. Ama bu iki süratli adamın alternatifinin koşu hızı metre/saatlerle ifade edilebilecek Mehmet Yılmaz olması çok acı doğrusu...