Çok güzel hareketler bunlar (!)

Çok güzel hareketler bunlar (!)
Galatasaray-Kayserispor maçı sonrasıydı... Galatasaraylılar kıyameti koparmıştı, Lincoln haksız yere atılmıştı onlara göre... Ama hepsi, Kayserispor'un 2 penaltısının verilmediğini, Baros'un ve Emre Aşık'ın atılması gerektiğini görmezden geliyordu nedense... "Tersinden bakalım" diye bir yazı yazdım; olaylar tam tersi tarafta yaşansa Galatasaraylılar o zaman ne diyecekti dedim...
  
Ama konumuz bu değil...
 
Şimdi aynısını Fenerbahçelilere soracağım...
 
Biliyorsunuz Emre Belözoğlu, yeni bir "külhanbeyi" tavrı sergiledi dün... Alıştık artık! İsviçre maçı, Macaristan maçı ve bu maç... İlkinde "toplu kavgaya" karıştı, diğerinde basın tribününe mesaj (!) gönderdi, şimdi de Saidou'ya "Kasap gibi dalma bana, kasap gibi keserim boğazını" demeye getirdi... İtalya'da öğrenmiş olmalı bunu, Kurtlar Vadisi'nde göremedim de...
 
Ama konumuz bu da değil...
 
Dün gece Antu.com alkışlanacak bir hareket yaptı, Emre'yi "Saha içindeki muhatabına futbol ve sporla alakasız, çirkin hareketler yapan Emre`nin hareketlerini tasvip etmiyoruz! Mahalle kavgalarını andıran, profesyonellik ve sportmenlikten uzak bu tür davranışlara kim sebep olursa olsun kayıtsız kalmamız mümkün değil! Bu kişi kendi sporcumuz veya yöneticimiz olsa dahi! Öfkesine hakim olamayan Emre`nin de bu görüntülerden rahatsızlık duyacağını düşünüyor, en kısa zamanda özür dilemesini bekliyoruz!" diye eleştirdi...
 
Sen misin eleştiren !!!
Antu'yu, üyelerinin en azından %90'ı topa tuttu!
Kendi topçusunu nasıl eleştirirmiş!
Basına malzeme mi verilmiş!
Zaten herkes Emre'nin üzerine geliyormuş!
 
Antu.com bugüne kadar eleştirilecek 1000 tane hareket yapmış olsa, hepsinde alkış tutmuş olan bu zat-ı muhteremler; iş öz eleştiri yapmaya gelince kaleyi içten topa tutmaya başladılar! Mesela, yine dün gece Tolunay Kafkas için yapılan ve "hakarete varan" açıklama pek bir beğenildi. Niye? Fenerli olmadığı için, başka nedeni yok!
 
Şimdi Antu'yu yerden yere vuran bu zat-ı muhteremlere soruyorum:
 
Emre'nin yaptığını, Kayserisporlu bir futbolcu yapsaydı, misal Mehmet Topuz, o zaman ne diyecektiniz?
 
"Canım çocuğa çok faul yapıyorlar, sinirlenmekte haklı" diyecek miydiniz?
 
"Basın sürekli üzerine geliyor, abartmayın" diye savunacak mıydınız?
 
Efendim?
Duyamadım?
 
Sizin futbolcunuza herşey mübah, onlar herşeyi yapabilir ve siz savunursunuz; öyle mi?
 
Ondan sonra da "Biz kayrılmak istemiyoruz, biz adalet istiyoruz" diye palavralar sıkarsınız!
 
Türkiye'de taraftarların -Fenerbahçeliler demiyorum, tüm takım taraftarlarının- %90'ı -hatta belki de daha fazlası- adalet falan istemez!
 
"Biz herkese eşit olunmasını istiyoruz" diyenlerin %90'ı yalan söyler!
 
Türkiye'de taraftarların %90, takımının çirkinliklerini bile savunur, rakiplerinin güzelliklerini görmezden gelir, hatta karalar...
 
Aksini yapmaya kalkansa, -Antu örneğinde olduğu gibi- topa tutulur!
 
 
HOCA AKSIRINCA CEMAAT...
Bülent Uygun ile Tolunay Kafkas'a bir haller oldu...
 
Neydi o halin Bülent Hocam? O nasıl tekme? Tarumar ettin kulübeyi... Kesmemiş olacak ki; hakemin tepesine de bindin! Takım düşüşe geçmiş, en sakin olması kişi sensin. Elbette ki futbolcun da, taraftarın da hatta yöneticin de şampiyonluk sterisini taşıyamayacak. Onlar hayatlarında bu stresi yaşamış mı hiç? Ya sen? Sen bu stresi taşıyamayacaksan şampiyonluk falan bekleme... Hakem konusunda da tekşey söylemek yeterli, al Sivasspor-Eskişehirspor maçını bir daha seyret...
 
Ve Tolunay Hoca... Ben mi yanlış biliyorum, sen değil misin kitap okuyan, kendini geliştiren, şu bilgisiz-bilinçsiz camiada bilgi ve bilinç sahibi olmaya zaman ayıran? Nedir bu tavırlar? Nedir? Kayseri kaynayan kazan, basına çok yansımıyor ama Özhaseki-Mamur-Hurma üçgeninde ne fırtınalar kopuyor; duyuyoruz. Ama o fırtınaya kapılırsan; gerilirsen, gerersen, yerle bir olan sen olursun; bunu unutma...
 
Sakin ol...
Sakin olun...
Hiç değilse kendiniz için...
 
 
KOLBASTI DEĞİL FAKABASTI!
Dünyanın kaç ülkesinde yaşanabilir bu acaba?
 
O an itibariyle takım 2. sırada...
Liderle aynı puanda...
Kendi sahasında -aslında iyi oynadığı bir maçı- kaybediyor...
 
Ve maç çıkışında bir grup taraftar -ama üç beş kişi de değiller hani- kıyameti koparıyor!
Hoca istifa!
Futbolcu ruhsuz!
 
Afedersiniz, adama "ÇÜŞ" derler... Demeyenin de demesi gerekir...
Nedir derdiniz?
Kimin adamısınız?
  
Şampiyonluk yolunda en az rakipleri kadar iddiası olan bir takımın hocasına istifa diye bağırmak, istifra etmek değildir de nedir? Lütfen stadın yakınlarında etmeyin istifra; kirletmeyin etrafı, kirletmeyin camianın algısını, havasını... Gidin uzakta bağırın, deniz kenarında, kendi aranızda...
 
 
HELAL OLSUN
3 gün sonra zemin konuşulmayacak...
3 ay sonra belediye denmeyecek...
Ama on yıllar boyunca Türkiye muhteşem bir stada sahip olacak...
Sessiz-sedasız; isyansız-tartışmasız bir stat kazandı Türkiye...
Emeği geçen herkese helal olsun
 
 
 
 
TEŞEKKÜRLER
Tüm kısır tartışmalara,
Tüm çirkinliklere,
Tüm kısır performanslara rağmen;
 
3 puanlık dilimde 5 takımın şampiyonluk kovaladığı bu unutulmaz lig için şimdiden 5 takımın da futbolcularına, hocalarına, yöneticilerine ve taraftarlarına teşekkür ederim; tüm futbolseverler adına...
 
Kesin olan bir şey var: Ligin bitiminde ilk 5 bunlardan oluşacak...
 
Kesin olan bir şey daha var: Kimse şu şampiyon olur, şu 5. sırada kalır diyemez...
 
Ne olacağını kimse bilemez...
 
İşin güzel yanı da bu zaten...
 
 
Cem Kurel
Ligtv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni