116 yıllık savaşın şifreleri...

116 yıllık savaşın şifreleri...
Bugün saat 15:30’da İngiltere’nin iki devi, Manchester United ve Liverpool 180. kez kozlarını paylaşacaklar. Spormax’ın naklen yayınlayacağı ezeli rekabet, İngiliz futbolunun en büyük derbisi!
 
3 gündür Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi tarihini inceleyen Ali Ece, bu kez de İngiltere'nin dev derbisini Ligtv.com.tr ziyaretçileri için kaleme aldı. İşte ManU-Liverpool rekabetinin bilinmeyenleri...
   
 
1- Liverpool ve Manchester United iki ayrı şehrin takımı olmalarına rağmen “İngiltere Derbisi” olarak adlandırılıyor. Bunun sebebi nedir?

2 ŞEHRİN REKABETİ...
Uzun yıllar “derbi” kavramı ülkemizde illa aynı şehre mensup iki takımın karşılaştığı maçlar için kullanıldı. Ancak dünyanın en ünlü, köklü ve en çok izlenen derbilerinden Real Madrid–Barcelona örneğinde olduğu gibi “İngiltere Derbisi” adı verilen Liverpool–Manchester United ezeli rekabetinin de kökenleri çok eskiye gidiyor. Ve şehir içi rekabete değil siyasi-kültürel-ekonomik dinamiklere dayanıyor.

 
 
2- Liverpool ile Manchester United arasındaki ezeli rekabetin kökenlerinde neler var?
 

SARI-YEŞİLİN ANLAMI...

Liverpool–Manchester United maçlarında, futbol topu asla rekabet ile düşmanlık arasındaki ince çizgide durmaz, iki şehrin tarihi ve sportif başarıları arasında gider gelir.
 
Liverpool ile Manchester United arasındaki ilk maç 28 Nisan 1894’te oynandı. O zaman Manchester United, “Newton Heath” adıyla mücadele ediyordu. Geçtiğimiz sezon Manchester United taraftarlarının kulübü tarihi borca sokan Amerikalı sahiplerini protesto etmek için giydikleri sarı-yeşil atkılar ve formalar aslında Newton Heath döneminin renklerini, Manchester United’ın tarihi kökenlerini yansıtıyor.
 
KÜME DÜŞÜRMEYLE BAŞLAYAN REKABET
28 Nisan 1894’te oynanan ilk maç o zamanki statü gereği 1. kümeyi sonuncu tamamlayan takımla 2. kümeyi birinci bitiren takım arasında oynanan baraj maçı niteliğindeydi. 2. kümeyi birinci tamamlayan Liverpool, rakibini 2-0 yendi ve Manchester United’ın o zamanki versiyonu olan Newton Heath küme düşerken, Liverpool 1. kümeye yükseldi. Yani daha ilk maçta bir nevi kıyamet koptu!
 
O dönemde İngiltere’de futbol tamamen işçi sınıfına özgü bir eğlenceydi. Maç günleri ve saatleri de işçilerin mesai saatlerine göre ayarlanıyordu. Manchester ve Liverpool İngiltere’nin sanayi bölgesi olan kuzey batının iki büyük cazibe merkeziydi.
 
EKONOMİK SAVAŞ
Liverpool ve Manchester arasındaki rekabet, 19. yüzyıldaki sanayi devrimi ile yaşıttır. Başta tekstil olmak üzere imalat üretiminin başkenti olan Manchester, sanayi devriminin başladığı ilk şehir olarak, ezeli rekabete 1-0 önde başladı. İrlanda, Galler ve İskoçya gibi İngiltere’nin tüm iç sömürgelerinden ucuz iş gücü Manchester’a akın ettiğinde, Liverpool dünyanın en büyük ve işlek limanlarından birisini restore etti ve o zamanların ticaretin en kârlı yolu olan deniz ticaretinin bayrağını İngiltere’nin gönderine çekerek durumu 1-1 yaptı. Manchester ise 19. yüzyılın sonunda büyük Manchester Kanalı’nı açarak, Liverpool’daki deniz ticaretinin merkezi olan limanın tekeline son verdi ve 2-1 öne geçti.
 
Bu esnada sadece İngiltere’nin iç sömürgelerinden değil dünyanın dört bir yanından, farklı etnik köken ve dinlerden yüzbinlerce insan da Liverpool ve Manchester’a göç ettiler.
 
KÜLTÜREL SAVAŞ
Bu da daha sonraları her iki şehirle özdeşleşecek ve İngiltere’nin başka hiçbir yerinde eşine rastlanmayacak Liverpool’lu “Scouser” ve Manchester’lı “Mancunian” aksanlarının gelişimini sağladı. 20. yüzyılın hemen başındaki İngilizce sözlüklerinde sadece Manchester’lı ve Liverpool’lulara özgü yeni bir İngilizce diyalekti yer almaya başladı.
 
Manchester United da Liverpool da endüstriyel ekonomi bağlamında Ada’nın öncü şehirlerinden olmalarına rağmen 2. Dünya Savaşı öncesinde futbolda şehirlerine, kimliklerine göre son derece sıradan takımlardı. Ancak aralarında oynanan maçlar ligde şampiyon olmak kadar önemliydi.
 
OLD TRAFFORD'UN AÇILIŞINDA 3-0'DAN 4-3!
19 Şubat 1910’da, efsanevi Old Trafford Stadı’nın açıldığı gün oynanan maçta kaderin harika bir cilvesi olarak Manchester United, Liverpool ile karşılaşacaktı. Manchester Utd’ın, 3-0 öne geçmesine rağmen Liverpool efsanevi geri dönüşlerinden ilkini yaparak 4-3 kazanacak tarihi rekabette skoru 2-2’ye getirerek durumu eşitleyecekti! Sonuçta Liverpool 15 yıl içinde Manchester United’ın küme düşmesine sebep olmakla kalmadı, Old Trafford’un açılış günü bayramını da kâbusa çevirdi!
 
FERGUSON'UN İLK LAFI: LIVERPOOL'UN KAHROLASI TAHTI!
O yaklaşık 100 yıl önce oynanan maç, ezeli rekabetin her geçen yıl artmasının miladı oldu. Öyle ki Alex Ferguson 1986 yılında Manchester United teknik direktörü olarak ilk kez Old Trafford’a adımını attığında ilk sözleri şu oldu: “Hedefimiz Liverpool’u kahrolası tahtından indirmek!”
 
Yani Ferguson’un ilk hedefi 1968 yılından beri şampiyonluk görmeyen takımı kime karşı olursa olsun şampiyonluğa taşımak değil, o yıllarda şampiyonluğa adeta ambargo koyan Liverpool’u devirerek şampiyon olmaktı, bunu da fazlasıyla başardı. Liverpool 20 yıl önce son kez İngiltere ligi şampiyonu olduğu 1990’da şampiyonluklar toplamında durum 18-7 Liverpool lehineydi. Ancak Alex Ferguson, Manchester United’ı sadece 1993’te 26 yıl sonra şampiyonluğa taşımakla kalmadı, son 17 yılda Kırmızı Şeytanlar’ı 11 kez lig şampiyonluğuna taşıyarak Liverpool ile şampiyonluk sayılarını eşitlemeyi başardı.
 
 

3- Alex Ferguson, Kenny Dalglish, Bill Shankly, Matt Busby… Liverpool ve Manchester United’a en büyük başarılarını yaşatan teknik adamlar hep İskoç. Bu bir tesadüf mü?


"BİZ İNGİLİZ DEĞİLİZ"
Liverpool’un 1892 yılında oynadığı ilk maçta ilk 11’inin tamamının İskoç oyunculardan oluşması ne kadar tesadüf ise İskoç hocaların Liverpool ve Manchester United’a en parlak zaferlerini yaşatması da en fazla o kadar tesadüf! Liverpool ve Manchester’lılar başta futbol olmak üzere her konuda sürekli kavga etseler de bir konuda hem fikirler: “Biz İngiliz değiliz”
 
Hem Old Trafford’da hem de Anfield’da “Biz İngiliz değiliz, (Anfield’da) Scouser’ız; (Old Trafford’da) Biz İngiliz değiliz, Manchester’lıyız” pankartlarına sık sık rastlıyoruz. Burada söylemek istedikleri her iki takımın da evrensel, enternasyonal takımlar oldukları, sadece İngilizlere özgü olmadıkları…
 
İki futbol şehrinin kaderi sürekli kesişiyor çünkü Liverpool ve Manchester United’ın durumları biraz Trabzonspor’un ülkemizdeki İstanbul futbol tekelini yıkmaları misali Londra futbol tekelini yıkmış olmalarına benziyor.
 
Mesela George Best’in Manchester United’daki hocası Matt Busby, daha önce Liverpool’da futbol oynamış ve ilk futbol devrimi fikirlerini Liverpool takımında uygulamaya çalışmış bir futbol adamı. Ancak fikirleri rağbet görmeyince Londra’ya değil Manchester United’a gidip futbol devrimini orada yapmış bir İskoç.
 
Aynı dönemde bir başka futbol devrimcisi İskoç olan Bill Shankly, ikinci kümede umutsuz vaka olarak değerlendirilen Liverpool’un başına geçiyor.
 
Genele baktığımızda zaten her iki takıma Avrupa’daki ilk başarılarını kazandıranlar da hep bu İskoç hocalar ve aralarındaki tatlı sert rekabet. Manchester United 1968 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası’nda şampiyonluğa ulaşan ilk takım olurken, Matt Busby’i ilk kutlayanlardan birisi Bill Shankly. Aynı Shankly, ilk Liverpool antrenmanında oyuncularını motive etmek için, soyunma odasına Manchester United’ın zaferini yazan gazeteleri asıyor.
 
 
 
4- Liverpool ve Manchester United arasındaki rekabetin dozunun azaldığı dönemler hiç yok mu?

 
2 TAKIM ARASINDA SON TRANSFER 1964'TE!
Saha içinde iki takım arasındaki rekabet hiçbir zaman azalmadı, her yıl, her maç daha da arttı. Mesela her iki takım arasındaki son doğrudan transfer Phil Chisnall’ın Manchester United’dan Liverpool’a gelmesi sonucu 1964’te yapıldı!
 
YAKANIZI BIRAKMAZ!
Liverpool-Manchester United öyle bir rekabet ki Liverpool ya da Manchester United’dan ayrılıp başka takımda oynadıktan sonra bile yakanızı bırakmıyor. Mesela geçen sezon Old Trafford’da oynanan Manchester United–Fulham maçında Manchester United’lı taraftarlar 90 dakika boyunca Fulham’lı Danny Murphy’i yuhladılar çünkü 2000’li yılların ilk yarısında Murphy, Liverpool formasıyla attığı gollerle derbi maçlarında Manchester United’ın canını çok yakmıştı.
 
5-3'ÜN ANLAMI
2006’da oynanan Manchester City–Manchester United maçında da City’nin üçüncü golünü atan Liverpool’un efsanevi oyuncularından Robbie Fowler gol sevincinde Liverpool’un Şampiyon Kulüpler Kupası-Şampiyonlar Ligi’ni 5, Manchester United’ın ise 3 kez kazanmasını vurgulayacak şekilde elleriyle “5-3” işareti yaptı.
   
Bu Avrupa kupalarına kadar taşan Liverpool–Manchester United rekabeti popüler kültürde de sık sık karşımıza çıkan bir fenomen.
 
Örneğin 1978 Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde Liverpool, Club Brugge ile karşılaşmadan önce, Manchester’ın en ünlü televizyon kanalı olan Granada TV’nin en popüler programında “Bay Manchester” lakaplı Tony Wilson yakasında Brugge arması ile boy göstermiş!
 
FACİALAR REKABETİ UNUTTURUR...
Ancak 1958’de Manchester United’lı 8 oyuncunun hayatını kaybetmesine neden olan “Münih Hava Faciası”ndan sonra Liverpool, Manchester United’a yardım elini uzatan ilk takım olmuş. Liverpool’lular o zamanlar tribünlerine “Hepimiz Kırmızıyız!” pankartını asarak Manchester United’lıların acısını paylaşacak, hatta kendi oyuncularından bazılarını ezeli rakibine bedelsiz kiralamayı teklif ederek tüm dünyaya futbol üzerinden unutulmaz bir insanlık dersi verecekti.
 
Manchester United’lılar da aynı şekilde tribün çökmesi sonucu 96 Liverpool taraftarının hayatını kaybettiği Hillsbrough faciasından sonra Old Trafford’a destek pankartları açtılar, hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına para yardımında bulundular.
 
 
 
5- Tarihe baktığımız zaman Liverpool mu yoksa Manchester United mı daha başarılı?

DENGELER SON 20 YILDA DEĞİŞTİ...
Fowler’ın Manchester City formasıyla Manchester United’a attığı golden sonraki sevincinde vurguladığı gibi Avrupa arenasında Liverpool daha başarılı:
 
Liverpool 5 kez (1977, 1978, 1981, 1984, 2005) Şampiyon Kulüpler Kupası/Şampiyonlar Ligi’ni kazanırken, Manchester United 3 kez (1968, 1999, 2008) Avrupa’nın en büyüğü olmayı başardı.
 
Liverpool 3 kez de (1973, 1976, 2001) UEFA Kupası’nda şampiyon oldu, Manchester United ise sadece bir kez 1991’de Kupa Galipleri Kupası’nı kazandı.
 
Ancak son 20 yıla baktığımızda Manchester United 1992-93’te başlayan Şampiyonlar Ligi’nde 163 maçta 303 puan toplayarak Barcelona ve Real Madrid’den bile üst sırada yer alarak tüm zamanlar Şampiyonlar Ligi puan tablosunda 1. sırada yer alıyor; Liverpool ise ilk 10’da yok!
 
Dünyanın en eski futbol turnuvası olan FA Cup’ta ise 11-7 Manchester United üstünlüğü var.
 
İngiltere Lig Kupası’nda 7’ye 4 Liverpool galip!
 
Ligde de bilindiği gibi 18-18 eşitlik söz konusu.
 
Ancak Liverpool Premier Lig kurulduğundan beri hiç İngiltere ligi şampiyonu olamadı, Manchester United ise Premier Lig başladığından beri 18 yılda 11 kez ile açık ara en çok şampiyon olan takım.
 
İngiltere’de tüm kazanılan kupalarda ise her iki takım 58-58 eşit.
 
Alex Ferguson’un emekli olmadan önceki en büyük hedefleri önce tüm zamanlar lig şampiyonluğu sıralamasında Liverpool’u geçmek, sonra da mümkünse Şampiyonlar Ligi’ni üç kez daha kazanarak Avrupa arenasında da Liverpool’u geride bırakmak. Ferguson’un yaşı ve İspanyol ekiplerin gücü göz önünde bulundurulduğunda ikincisi zor gözükse de, İngiltere şampiyonluğu konusunda Ferguson “mutlu son”a çok daha yakın gözüküyor!
 
 
 
6- 180. Manchester United–Liverpool randevusundaki forma giyebilecek oyunculardan hangileri bu rekabete daha çok damga vurdular?

ISLIKLANAN DA VAR ISLIKLANMAYAN DA...
İngiltere Milli Takımı, Manchester United’ın sahası Old Trafford’da maç yaptığında Steven Gerrard sürekli yuhalanır. Aynı şekilde Gary Neville da İngiltere Milli Takımı formasıyla Liverpool’un sahası Anfield’da maç yaptığında sürekli ıslıklanırdı.
 
Ancak 38 kez ile Manchester United–Liverpool maçlarında en çok forma giyen oyuncu olan Galli Ryan Giggs, Liverpool’da hiçbir zaman protestoya maruz kalmadı.
 
Gerrard ve Neville biraz da Liverpool–Manchester United derbisi gerilimindeki tavırlarından dolayı rakip taraftarların protestolarına maruz kalıyorlar.
 
"ONLARLA FORMA BİLE DEĞİŞMEM!"
Mesela Gerrard hakkında çekilen bir belgesel filmde Liverpool kaptanı evinde rakip takım oyuncularla değiştirdiği formaları gösterirken bir anda kameraya dönüp “Dikkat ederseniz tek bir Manchester United forması yok, çünkü asla hiçbir Manchester United’lı oyuncuyla forma değiştirmedim” diyordu.

"SAPINA KADAR ANTİ-LIVERPOOL"
Gary Neville da Manchester United’da ilk forma giymeye başladığından beri sürekli olarak Liverpool’la alay eden beyanatlar vermiştir. Hatta bir keresinde Manchester United’dan eski takım arkadaşı olan kardeşi Phil Neville’ın Liverpool’un yerel ezeli rakibi Everton’a gitmesi üzerine “Neville ailesi sapına kadar anti-Liverpool’dur” demişliği bile var! Son yıllarda Gary Neville’ın anti-Liverpool söylemlerinde bayrağı Wayne Rooney aldı. Everton altyapısında yetişen Rooney, her fırsatta küçükken Liverpool’dan nasıl nefret ederek büyüdüğünü anlatır. Bir zamanlar Liverpool tribünlerinin en sevdiği isimlerden olan Michael Owen da Manchester United’a transfer olduktan sonra bazı Liverpool’lu taraftarlar arkasında Owen’ın adını yazan Liverpool formalarını törenle yaktılar!
 
MANU EFSANESİ CANTONA LIVERPOOL'UN KAPISINDAN DÖNDÜ!
1990’lı yıllarda iyice harlanan rekabetin üzerine benzin döken ise Eric Cantona’ydı. Cantona özellikle Liverpool ile oynanan derbilerde fazladan efor sarf ettiği ve hep kritik gollere imza attığı için Manchester United taraftarları tarafından Cristiano Ronaldo ve George Best’ten bile daha çok seviliyor. Hâlbuki Cantona pekâlâ Manchester United yerine bir Liverpool efsanesi olabilirdi. Cantona, Leeds United’a gelmeden önce 6 Kasım 1991’de Liverpool’un Auxerre’i 3-0 yendiği UEFA Kupası maçından sonra o dönemin Fransa Milli Takımı teknik direktörü olan Michel Platini zamanın Liverpool teknik direktörü Graeme Souness’la konuşmuştu. Cantona’nın Liverpool’u çok sevdiğini ve Liverpool formasını giymekten büyük mutluluk duyacağını söylemişti. Ancak Souness “Ben Paul Stewart’ı alacağım, Cantona’dan çok daha iyi; ayrıca onun gibi hakeme top takım arkadaşına krampon atmıyor!” diyerek Cantona’yı reddetmişti. O Cantona yaklaşık bir yıl sonra Leeds United formasıyla Charity Shield maçında Liverpool’a üç gol attı ve 4-3 biten maçta Leeds’i İngiltere süper kupası dengi olan kupada şampiyonluğa taşıdı. Cantona’nın Manchester United’da başardıkları ise herkesin malumu. Aynı Cantona’nın Crystal Palace’ın kendisine ırkçı küfürler eden taraftarına attığı kung-fu tekmesi dolayısıyla aldığı cezadan sonra forma giydiği ilk maçta 1 Ekim 1995’te Liverpool karşısında bir asist yapıp bir de gol atması ise kaderin garip cilvelerinden birisi. Galiba iki hafta önce “Liverpool’u Alex Ferguson değil Graeme Souness tahtından indirdi” diyen Liverpool’lu Jamie Carragher haklı!