Dikkat Şahan çıkabilir! (Ali Ece)
Konya’nın en büyük sıkıntısı hücum hattı ile savunma hattı arasındaki kalite çelişkisi. En ilerideki 4’lüsü ne kadar iyiyse, kaleci Itandje hariç savunması da o kadar kötü. Konya savunmasının en büyük handikapı da geriden top çıkartırken ortaya çıkıyor. Bu yüzden Terziç’in verdiği rakip raporundan hareketle Slaven Biliç, Beşiktaş’ı ön alanda pres yaptırtarak başlattı.
Dikkat Şahan çıkabilir! (Ali Ece)
Ancak baskı ve sürekli hücumlar gol getirmedi. Bunun birinci sebebi kaleci Itandje’nin performansıydı. Zaten Itandje kaleci olarak eksiği olduğu için değil, manevi değeri yüksek bir cenazede yaptığı yanlış bir hareket nedeniyle İngiltere Premier Lig’den ayrılmak zorunda kalmıştı. Beşiktaş’ın 2. yarıda gol bulamamasının ikinci sebebi ise ortaların Almeida’nın tamamlayacağı şekilde yapılmamasıydı.
Dikkat Şahan çıkabilir! (Ali Ece)
İkinci yarıda Gökhan Töre oyuna girene kadar Beşiktaş bocaladı. Töre girer girmez etkisini gösterdi. Beşiktaş’ın öne geçtiği golde 3 Almanya kökenli oyuncu (Töre, Jones, Olcay) 3 tek pasla Oğuzhan’a golü attırdı. Bu zeminde bu rakibe gol atmanın en kestirme formülü buydu. 70’te İsmail’in kaçırdığı pozisyon öncesinde ceza alanı içinde İsmail’e faul yapıldı. Benim bildiğim avantaj kaybolunca penaltı olur. Ama pardon unutmuşum: hakem Çağatay Şahan’dı!
Dikkat Şahan çıkabilir! (Ali Ece)
Konya kalecisi çok kurtardı ama Tolga da Beşiktaş adına 3 pozisyonda çok kritik kurtarışlara imza attı. Biliç’in 71’de Oğuzhan’ı alıp yerine Necip’i sokarak 3 defansif orta sahadan oluşan İtalyan modeline geçişi Konya’ya adeta davetiye çıkardı. Sonrasında 83’te Almeida çıkmasına rağmen Beşiktaşlı oyuncular havadan uzun topa devam edince tüm toplar duvara çarpar gibi geri döndü.
Dikkat Şahan çıkabilir! (Ali Ece)
90 + 3’te Gekas yıllardır devam eden Dinamo Kiev karambollerinden birinde skoru eşitledi. Biliç’e Beşiktaş modern tarihini tekrar anlatmak lazım: Bu takım 1-0 öndeyken geri çekilince yiyor, rakiplerin yemediği golleri yiyor. Peki, Jones başka formayla o dakikada yer düşse Şahan devam ettirir miydi?
Beşiktaş’ın kaderi mi bu? (Şansal Büyüka)
Milliyet spor sayfası için yazıyı bitirmiş son cümleyi “Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’ne direkt giderse, Tolga’nın bu son dakikadaki mucize kurtarışını unutmasın... Bir kaleci bir maçı böyle kazanır” diye noktayı koymuştum... Nereden bileyim, son saniyede, kelimenin tam anlamıyla son saniyede Konya’nın beraberlik golünün geleceğini... Beşiktaş’ın kaderi mi bu? Bir önceki Karabük deplasmanında tek kale oynadı, son dakikada tek golü yiyip maçı kaybetti...
Beşiktaş’ın kaderi mi bu? (Şansal Büyüka)
Konya karşısında ilk yarıda maçı koparabilir, ikinci yarıda kaybedebilirdi... Ama öyle ama böyle, son saniyeye önde girdi, maçtan berabere çıktı... İnanılır gibi değil... Bir kere ligin unutulmaz maçlarından biri oldu... Daha da önemlisi “vuranların değil, tutanların maçı” oldu... İlk yarıda İtandje mucizesi, ikinci yarıda Tolga efsanesi vardı sahada...
Beşiktaş’ın kaderi mi bu? (Şansal Büyüka)
Son saniye golü demişken, gol öncesi korner noktası civarında Jones’a bir faul var, hakem “devam” dedi... Bu sene çoğu pozisyon gibi, bu pozisyonda çok konuşulur, çok tartışılır... Bitmedi, Gekas’a gelen gol pasında da elle bir oynama var... Yani hem faul, hem hentbol... Ayrıca ilk yarıda çok net bir Beşiktaş atağında Almeida’ya nasıl ofsayt bayrağı kalktı, anlayamadım...
Beşiktaş’ın kaderi mi bu? (Şansal Büyüka)
Kim ne derse desin, sonuçlar ne olursa olsun, Beşiktaş iyi takım... Böyle bir orta alanın, Süper Lig’de olduğunu düşünmüyorum... Savunmanın sağında oynasa bile Atiba, Jones, Veli ve Olcay arı gibi koşuyorlar, bozuyorlar, nefes aldırmıyorlar, ama işin kötü tarafı şu, bu mükemmel gösteriye üretkenliklerini katamıyorlar... O zaman gol yükü geliyor, Almeida’nın sırtına biniyor...
Beşiktaş’ın kaderi mi bu? (Şansal Büyüka)
Konyaspor’un hakkını teslim etmek lazım... İlk yarının ikinci bölümünde büyük Beşiktaş baskısı sırasında kalecisinin ellerine sığınan Konyaspor, ikinci yarıda gerçekten etkili oynadı... Golü yedi, pes etmedi, direndi ve son saniye golünü buldu... Bu sezonun en mükemmel maçlarından birini izledik... Ama şunu kabul etmek zorundayız... O da, Beşiktaşlının isyan ettiği kaderi...
Kalecilerin gecesi (Ömer Güvenç)
Belki de bu sezon izlediğim en keyifli maçtı. Başta her iki takım kalecileri olmak üzere her iki takım futbolcularına da kocaman bir teşekkür borcumuz var. Futbolun içinde olan bütün güzelliklerle, her iki takım futbolcularını da tekme tokat atmadan kavga etmeden sadece kazanmayı düşünerek oynamalarını izledik. İlk 15-20 dakikada uyuttular. Ama ondan sonra kıyasıya bir mücadele vardı.
Kalecilerin gecesi (Ömer Güvenç)
Motta’nın ve İsmail’in attığı güzel şutlarda Itandje’ın inanılmaz kurtarışları dünkü maçın adeta çilekleriydi. Jones, üstüne koyarak oynuyor. Beşiktaş 2. bir Veli kazanıyor diyebiliriz. Almeida son derece etkisizdi. Tabi Konya defansının onu çok iyi marke ettiğini de söylemeliyiz.
Kalecilerin gecesi (Ömer Güvenç)
2. yarı Beşiktaş’ı daha istekliydi. Konya da Beşiktaş kalesini zorluyordu. Ama Konya’nın kalesinde harikalar yaratan Itandje gibi Beşiktaş’ın kalesinde de Tolga vardı. Beşiktaş’ın golü ‘Seyret seyret doyamazsın’ derler işte öyle bir goldü. Anlayacağınız ‘golün babası’ydı.
Kalecilerin gecesi (Ömer Güvenç)
Konya’nın golü öncesi Jeramine Jones’a yapılan net fauldü. Ve o top geldi, Beşiktaş kalesinde gol oldu. Tamam faul olmasına faul ama Beşiktaş gibi büyük takım böyle gol yemez. Bu arada bence Almeida’ya yapılan da penaltıydı.
Kalecilerin gecesi (Ömer Güvenç)
Özetle çok keyifli, golleri az ama pozisyonu bol bir maç izledik. Bakmayın siz maçın 1-1 bittiğine... Eğer Konya’nın kalesinde Itandje ve Beşiktaş’ın kalesinde Tolga olmasa bu maç en kötü 3-3 falan biterdi. Tekrar tekrar teşekkürler çocuklar. Ben maçtan büyük keyif aldım. İnanıyorum ki izleyenler de keyif almışlardır. Keşke böyle sadece ama sadece futbolu ve kazanmayı düşünen takımların maçlarını izlesek.
Savunma 'evet' ama ya 'hücum'! (Cem Dizdar)
'Neden'ini, 'niçin'ini merak etmediğimiz bir hayat yaşıyoruz! Örneğin, ‘neden’ Antalya deplasmanında 100 kadar Konya taraftarı küfürlü tezahüratta bulundu diye koca Konya Stadı boş ve ‘niçin’ Beşiktaş taraftarları da cezalı? Merak eden var mı? Buna bizim oralarda “Saçmalığın daniskası” derler. Bu saçmalığı icra edenler de, “Futbolun marka değeri” saçmalığını karşımızda çiğneyip duracaklar!
Savunma 'evet' ama ya 'hücum'! (Cem Dizdar)
Beşiktaş, tıpkı geçen sezon olduğu gibi ‘sınırlı kadrosu’yla kimsenin tahmin edemeyeceği bir yerde. Ligin kalitesi vasatın altında olunca böylesi durumlar da kaçınılmaz oluyor. Düşünün, ameliyattan sayılı günler önce çıkmış Gökhan Töre maçın gidişatına etki ediyor!
Savunma 'evet' ama ya 'hücum'! (Cem Dizdar)
Özellikle 30 ila 45. dakikalar arasında tempo yükselttiğinde rakibini paralize edip, üst üste gol pozisyonu bulan Beşiktaş maçı bu bölümde koparmayı başaramadı. Bunda da fark yaratacak ‘ön oyuncu’ sayısının eksikliği önemlidir kanımca. Ne var ki, ikinci yarının önemli bölümünü de Konya’ya teslim etti Beşiktaş. Yine de Gökhan Töre merkezli, Oğuzhan finalli bir pozisyonla gole ulaşmayı başardı.
Savunma 'evet' ama ya 'hücum'! (Cem Dizdar)
Doğrusu Beşiktaş, geçen yıldanfarklı olarak bu sezon kendini daha iyi savunuyor. Bunda başta kritik kurtarışlar yapan Tolga Zengin olmak üzere takımın ‘müdafaa yönü güçlü’ oyunculardan kurulu olmasının payı büyük. Ne var ki, bu oyunda temel dinamik ‘oyuna hükmetmek’.
Savunma 'evet' ama ya 'hücum'! (Cem Dizdar)
Golü bulmuş olmasına rağmen oyuna hükmetme konusunda o denli etkili olamayan Beşiktaş, Teofanis Gekas ve arkadaşlarını en kritik anda ve en kritik bölgede savunamayınca Şampiyonlar Ligi yolunda önemli bir avantajı da kaybetmiş görünüyor. Şimdi iş geldi, neye yaradığı ve neden bu maçta uygulandığı belli olmayan ‘passolig kart’la girilecek Fenerbahçe maçına. Dur bakalım, bundan sonra ne olacak?