Türkiye Kupası’nın hırpalanmış ve büyük bölümü devre arasına sıkıştırılmış fikstürü aslında bütün Süper Lig takımlarına zarar veriyor: Geçmişte kupa bir “Çarşamba Ligi” hüviyetindeydi ve alternatif oyuncuların maç kondisyonlarını kaybetmemeleri için önemli bir fırsattı.
Fenerbahçe’de (dilemeyiz tabii ama) Sow-Kuyt aynı anda sakatlanırsa Yanal kulübeden nasıl bir çare üretecek bilmek zor gerçekten...
Fenerbahçe’nin sadece hücumu değil savunması da iç açıcı değildi gerçi.
Fethiye’nin iki golü de Fenerbahçe’nin sağından geldi ve Bekir-Yobo uyumsuzluğu üst düzeydi. Salih’in ikinci devrenin başında sahaya kusması da bir başka enteresan detay. Bu çocuğun sağlığına daha fazla odaklanmak gerek belli ki. (Uğur Meleke)
Fethiyespor PTT 1. Lig sonuncusu olarak geldiği Saracoğlu'nda öyle bir kafa tuttu ki rakibine, belki oyun üstünlüğünü Fenerbahçe'deydi ama, pozisyon hesapları alt-üsttü...
Yenik durumdalar, rakip sahadalar, kendi liglerinde sonuncular, Süper Lig'in liderine karşı oynuyorlar. Ama bir an bile görev alanlarında ellerinden gelenin en iyisini yapıp ayaktaydılar.
Kupa sürprizinin en afillisini yine kimseye kaptırmadı Fenerbahçe. Kendi golünü bile atamadan soyunma odasına gittiler. Ersun Hoca da kendi dersini çalışacaktır bu tabloda. (Gürcan Bilgiç/Sabah)
Yıllar önce bir Pendik faciası yaşamıştı Fenerbahçe. Bu kez facianın adı Fethiye oldu.
1. Lig’in dibine demir atan Fethiyespor, Süper Lig’in en iyisi dediğimiz şampiyonluğun favorisi gösterdiğimiz liderini Kadıköy’de safdışı bıraktı. Tarihi bir başarı kazandı. Sezonun sürprizini yaptı.
Futbol, kendisini ciddiye almayanları asla affetmez. Fenerbahçe dün ağır değil, tarihi bir bedel ödedi. Ve tarihindeki unutulmaz kayıplar hanesine şimdi de Fethiyespor yenilgisi girdi. (Zeki Çol/Zaman)
Türkiye Kupası Fenerbahçe için her daim önemli olmuştur. Hele bu sene iki kat daha önemliydi. Avrupa kupalarında yer alamamak bir yana Ersun Yanal’ın kariyerinde henüz bir Türkiye Kupası başarısının olmaması da dikkate değer bir motivasyon kaynağı olsa gerek.
Normal şartlar altında yedek oyuncular bu tür kupa maçlarında kendilerini göstermek adına canlarını dişlerine takarlar. Ama bir gün evvel Galatasaray, şimdi de Fenerbahçe’nin yedekleri resmen fırsat tepti.
Maçın 2. Yarısında Engin İpekoğlu’nun çalıştırdığı Fethiyespor isminden de cisminden de çok büyük oynadı. Önce Onur nefis bir kafa vuruşuyla ders verdi, sonra da Ersun Yanal’ın 2006-07 sezonunda Manisaspor’dan öğrencisi olan Ahmet Aras hesabı kesti. (Serkan Akcan/Fanatik)
PTT 1. Lig’in en dibinde yer alan takım Fethiyespor. 14 maçta 11 mağlubiyet, 3 beraberlik ve 1 galibiyeti var. 32 gol yemiş, 14 gol atabilmiş ve averajı -18.İşte maç başına 2,5 gol yemiş bu takım karşısında ilk 45 dakikada doğru dürüst tek pozisyon üretemeyen, oyununu bir türlü kabul ettiremeyen bir Fenerbahçe vardı.
Fenerbahçe’nin yedek kulübesine bile giremeyip tribünde oturttuğu tek adamın maliyeti bu takımdan fazla değil mi? Peki, PTT 1. Lig’in dibindeki takımla Süper Ligi’in en güçlü şampiyon adayı Fenerbahçe arasında, kalite ve çap farkı görebilen var mıydı dün akşam?
Futbol, ukalalığı kaldırmaz, affetmez. “Bu Fenerbahçe’ye ibret olsun” diyeceğim ama ders almayı bilmiş olsa, aynı müsibetler 3-5 yılda bir tekerrür eder miydi? (Hasan Ali Atasoy/Fanatik)
Bir taraftaki bir çok futbolcunun pek ciddiye almadığı, diğerinin ise güçleri yettiğince emek harcayıp ter akıttıkları ilk yarı, futbola ait alışılageldik bir tesadüfle umursamazların 1-0 lehine sonuçlandı.
Ancak iki taraf arasındaki güç ve hedef farkı göz önüne alındığında, başta sahanın en iyisi Kaptan Onur, sonra Birol, Kenan ve Krasniqi’in öne çıkan oyunlarıyla Lacivertliler daha mantıklı ve olumlu oynayanlardı. Ev sahibinde onlara karşılık vererek işini ciddiye alanlar ise tecrübeli olanlardı: Yobo, Bekir, Topuz, Selçuk ve Webo...
Baroni çıkıp yerine Emenike girdikten sonra aksiyon artınca Beyazlılar maç bitti sandı! Oysa Fethiyespor hâlâ oyundaydı ve hak ettiğini aldı. Aslında iyi de oldu, asıl hedefi şampiyonluk olan Fenerbahçe için. (Tamer Bağlan/Fanatik)