Arkadaş. Yine takımın bütün dengeleriyle oynamış. Ön tarafı değiştirmekle kalmamış bu kez, orta saha ile defansı da yenilemiş. Ne hangi takımı çalıştırdığının farkında, ne de hangi maça çıktığının. Sahadakiler kadar acemi bir teknik ile hedef kovalıyor Fenerbahçe.
İyi düşünmek için zorluyorum kendimi ama olmuyor. Desem ki; bir sistem var; öncekiler yapabiliyordu, Bunlar yapamıyor. O da yok. Bir emin arıyorsunuz. "Rakibi yüksekten vuracağız, pasla geçeceğiz, kanatlardan geleceğiz" gibi.
Nasıl hücum edileceğinin kararı Atıf'a kalmış. Topa tek kendini gösteren o, pası alan O ve kaybeden de kendisi. Bir şey diyemiyorsunuz, çünkü diğerlerinde o yürek veya cesaret de yok. Önceden ezberlediklerini yapıyorlar ama biri edebiyat çalışmış, diğeri biyoloji. Bir türlü anlamıyorlar birbirlerini. Elbette golün nedeni hatadır.
Frey duran topta önündeki topa tekvando darbesi ile vurmaya çalışıyor, ilk gol oluyor. Kaleci Harun önce topu rakibe atıyor, pozisyon geçiyor. Sonra boşa çıkıyor, kalecisiz kaleye atamıyorlar. Bu yetmiyor; İsmail'in topuna Mehmet Topal müdahale edince üçüncü gol geliyor. Oyun için Cocu'yu, bu pozisyonlar için futbolcuların altını çizmek istedim. Birisinin yanlışını, diğerinin düzelteceği bir ortam da yok sahada.
Rakip Hoca kendi alanında ter dökerken, bizim Hollandalı oturuyor hala kürsüsünde. Soru geldiğinde de, "Gol atamadığımız için kazanamadık" gibi ukalalık da yapıyor. Dört gün önce ne yaptığını bilen, bilmeye çalışan bir takımla oynadı Konya'da ve kazandı. Bu rotasyonu kime, nasıl güvenerek yaptı bilmiyorum. Bildiği bir şey var mı; onu da bilmiyorum.
İki tane "ama" hakkımı kullanıyorum. Beşiktaş derbisine Volkan Demirel ile çıkmak zorundalar. Yetenekli ile "iyi" arasındaki farkı Harun'un dünkü performansı ile gördük. İkincisi ise Cocu'ya hitaben; Fenerbahçe için ligin kararının verileceği Beşiktaş maçına çıkacak. Eğer, "eskilerden" yardım almazsa; "tuz kokar".... (Fotomaç)
İlker Yağcıoğlu: Darmadağın!
FENERBAHÇE'DEKİ büyük değişimden beri (yani başkan, teknik direktör ve takıma katılan yeni oyuncular) sezona başından itibaren hep iyi konuşabilecek şeyler aradım. Fakat dün akşam bir kere daha üzelerek şahit olduk ki Fenerbahçe istenen seviyenin çok uzağında… Bireysel olarak da takım oyunu olarak da henüz ideal seviyenin çok altındalar. Yeni transferler uyum sürecini atlamadı.
Dün gece Frey'i izledik. Reyes'i izledik. İkisi için de Fenerbahçe'ye büyük katkı sağlar cümlesini kuramıyoruz. Benzia Konya maçında verdiği pasla Eljif'e attırdığı golle gündem oldu. Ama dün akşam o da sahada nerdeyse hiç gözükmedi.
Bunun sebebi de yanında oynayan arkadaşlarının ayrı telden çalmaları. Yani Benzia'nın pas alışverişinde bulunacağı oyuncular dün akşam sahada yoktu. Bugüne kadar oynanan maçlardaki en büyük problem orta saha kurgusunun hala oturmaması.
Josef-Topal ikilisi çok eleştirilmişti. Ama görünen o ki F.Bahçe, Josef-Topal ikilisini mumla arayacak. Bu skor ve oyun, uzun yıllar sonra ilk defa Saracoğlu'nda oynanacak bir derbide Fenerbahçe'yi favori olmaktan çıkartıyor. (Takvim)
Engin Verel: Tarihe geçerlerdi!
İki futbolcusunu 19 milyon euroya satan Dinamo Zagreb, 4 milyon 808 bin nüfuslu Hırvatistan’ın Başkent takımı. Hocası ise Nenad Bjelica diye tanımadığımız genç bir Teknik Direktör. Tıpkı, takımdaki futbolcuları gibi.
Fenerbahçemizde ise Cocu; Jailson, Ayew ve Slimani gibi yeni yıldız (!) transferleri, Beşiktaş derbisine saklamıştı. Comolli’nin söylemiyle 2 sene sonra yıldız olacak golcü Frey, defansta Reyes ve ortada oyun kurucu Benzia ile sahaya çıkmıştı.
Ne enteresan ki ilk yarı arka arkaya yenilen gollerde hem Sunjic hem de Hajrovic, Fenerbahçe defansındaki 4-5 futbolcuya rağmen ağları buldu. İlk devre boyunca Fenerbahçe’de sol kanatta biraz İsmail ayakta kaldı.
Hoş, dakikalar ilerledikçe İsmail de arkadaşları gibi büyük bir düşüş gösterdi. İsmail’in süper frikiğini ise Dinamo Zagreb kalecisi Livakovic inanılmaz çıkardı. Bu kurtarış gecenin hareketiydi. Tıpkı attıkları ikinci goldeki asist gibi.
Eğer son dakikalarda Harun’un kurtarışları, F.Bahçe defansının hatalarına rağmen Zagreb’li futbolcuların beceriksizliği olmasaydı 1’er dakika arayla skor 4-0’a gelebilirdi.
Burada F.Bahçe şanslıydı. Enteresan olan 45 dakika boyunca topla oynamada F.Bahçe’nin yüzde 65’e 35 üstün durumda bulunmasıydı. Ama Dinamo Zagreb kaleye 11 şut çekti, 3 tanesi hedefi buldu, 2’si de gol oldu. F.Bahçe’de Cocu’nun talebeleri hedefi tutturmada 4’te 1’de kaldı.
Bu durumda Comolli’ye sormak gerekiyor. Yıldız dediğin futbolculara söylediğin gibi bu formaya yakışacak oyun için kadar zaman gerekiyor? Umarım Frey için söylediği, “2 seneye yıldız olur” açıklaması bütün takım için geçerli değildir. Fenerbahçe zaten son 4 sezondur herhangi bir kupa kazanamıyor. Bunun üzerine 2 yıl daha eklerseniz, taraftarın tepkilerini durduramazsınız.
Bir takım yenilir ama ilerisi için ışık verir. Fenerbahçe’de böyle bir durum söz konusu değil. Kazandığı maçlarda bile futbol anlamında yetersiz kalındı. Ligde daha şimdiden 3 mağlubiyet alındı. Şampiyonlar Ligi’ne erken vedanın ardından Avrupa Ligi’ne de farklı yenilgiyle başlandı. Bu takım ne zaman oturacak, birbirine alışacak da iyi skorlar gelecek.
İkinci yarıda üst üste hataların yapıldığı bir film izledik. Maçın hakkı 8-9’du! Tarihe çok kötü bir şekilde geçebilirlerdi. Harun bir sürü pozisyon kurtardı. Bu kadar kötü bir Fenerbahçe’yi uzun süredir izlememiştim. Dinamo Zagreb gibi bir takımdan fark yemek için mi Cocu getirildi! Aslında suç hocada da değil. Burada kabahat onunla anlaşan Comolli’de. Hatanın daha da büyüğü Comolli’yle el sıkışanda. (Akşam)
Oktay Derelioğlu: Bundan kötüsü oynanamaz!
LİGDE aldığı şok yenilgilerin ardından Konya galibiyetiyle nefes alan Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi'nde iyi bir başlangıç yapmasını hepimiz bekliyorduk. Ama hiçbirimiz Fenerbahçe'nin sezonun değil belki de son yılların en kötü ve kişiliksiz oyununu oynayacağı aklımıza getirmemişti. Zagreb takımının sıradan ataklarına bile karşılık veremeyen bir Fenerbahçe vardı sahada.
Daha forma terlemeden skor 2-0 oldu. Doğrusu maç boyunca formaların terlediğini de pek zannetmiyorum! Neustadter'in golü belki bir şanstı. Ama o kadar kötü oynayan, o kadar birbirinden habersiz bir takım vardı ki sahada amatör maçlarda bile zor olacak bir hatayla fark tekrar 2'ye çıktı.
Skor belki 4-1 ama inanın daha da farklı olabilirdi. Ben 2 tane direkten dönen top saydım. Teknik direktör Cocu'ya da bir sözüm olacak. Oyuncu değişikliklerini yapmak için işin işten geçmesini mı beklemek lazım. Daha 2. yarıya çıkarken bile 2 değişiklik yapması gerekirdi. (Takvim)