Beşiktaş'ın tipik bir deplasman mantığıyla Avrupa maçı oynayacağını düşünmüştüm ama tam tersi, sanki Olympiakos evinde değil, deplasmanda gibiydi. İlk yarıda istediklerini aldılar belki ama ikinci yarı bence iki takımın farkını ortaya çıkardı. İbre Beşiktaş'a döndü. Bulduğu pozisyonlarla çok daha büyük avantajlar da elde edebilirdi. Ama yine de böyle zorlu bir deplasmanda böyle bir sonuç ve oyun yeterlidir. (Metin Tekin/Sabah)
Aboubakar'ın görevi de bu, iş yapmak, gol kazandırmak. Özellikle santrfor mevkisi için mesele budur. Evet tamam, defans hatası da vardı golde ama bu gol bir beceri golüydü. Vuruş kalitesi gerektiren, özellikli bir gol izledik. Aboubakar kötü bir oyuncu değil. Santrfor olarak gol sayısı azda kaldı... Santrfor olarak özellikleri bulunan bir oyuncu. Avrupa maçlarında daha rahat bir görüntüde... (Metin Tekin/Sabah)
Olympiakos kendi sahasında böyle oynarken Vodafone Arena'da nasıl oynar? Elbette 1-1'in getirisiyle yapılarını değiştirmek durumundalar. Farklı bir oyun gerektiriyor ikinci maç ve Olympiakos'u buna itecektir. Bu da bize yarayacaktır. Açılmak durumundalar. Beşiktaş da genellikle denge oyunu oynadı. Bireysel olarak Aboubakar'ın yanı sıra Talisca'yı da öne çıkarabiliriz. Sarı kartı cebinde oynayan Tolgay yerine Oğuzhan'ın ikinci yarıda oyuna girmesi de çok doğru bir değişiklik oldu. (Metin Tekin/Sa
Avrupa kupalarındaki tek takımımız Beşiktaş dün aldığı sonuçla adeta ‘Ben bu yolun sonuna kadar varım arkadaş’ dedirtti. Peki Beşiktaş nasıl oynadı. İlk yarıda ne doğru dürüst pozisyon verdi, ne de doğru dürüst pozisyon buldu. Şenol Güneş’in Oğuzhan’ın yerine fizik kondisyonu daha iyi olan Tolgay’ı oynatması iyi bir karardı. Gol makinesi Cenk dururken Aboubakar’ı neden oynattı eleştirileri de vardı tabii ki. (Ömer Güvenç/Vatan)
Aboubakar da attığı golle Şenol Güneş’i haklı çıkardı. Güneş’in planı çıkardığı takımdan da anladığımız gibi oyunu 0-0’da tutup böyle bitirelim şeklindeydi. Eğer Tosic’in hatası olmasa bu plan devam da edecekti. 2. 45 dakikada özlediğimiz, beklediğimiz tanıdığımız Beşiktaş sahnedeydi. Oğuzhan girdikten sonra top daha çok bizde kaldı, daha çok atak yaptık ve böyle oynarken de neredeyse hiç pozisyon vermedik. (Ömer Güvenç/Vatan)
Kaleci Leali’nin hatasından attığımız golle büyük avantaj elde ettik. Tamam kalecinin hatası çok fazlaydı ancak Aboubakar’ın gol vuruşu da mükemmeldi. Eğer 58’de Babel ve 87’de de Cenk ayaklarına gelen fırsatları değerlendirebilse avantajın da avantajıyla İstanbul’a dönecektik. Biz bu takımı eleriz. Hem takımımız onlardan daha iyi hem de 12. adamımız onların taraftarından çok daha ateşli. (Ömer Güvenç/Vatan)
Beşiktaş ilk yarıda golü yiyene kadar Olympiakos karşısında hiçbir şey yapmadı. Avrupa Ligi’nde deplasmanda çeyrek finale kalma maçı oynanıyor ve ilk 45 dakika sahada neredeyse depar atan oyuncu yoktu. Yunan temsilcisi 3 maç üst üste kaybetmiş olmanın verdiği psikolojiyle ve seyircisiyle de bütünleşip daha kararlı ve istekli göründü. (Güntekin Onay/Vatan)
Tosic ve Marcelo’nun hataları ile gelen Cambiasso golü sonrası silkelenen ve futbol oynamaya başlayan bir Beşiktaş gördük. Oğuzhan’ın oyuna girmesiyle üstünlüğü tamamen eline alan Beşiktaş, kalitesine yakışan futbol ile önce beraberliği buldu ve ardından 2. golü aramaya devam etti. Oğuzhan orta alanı çok iyi organize ederken, Quaresma’nın sol kanattaki etkili oyunu Yunanlılar’ı adeta paralize etti. (Güntekin Onay/Vatan)
Olympiakos'un kadro kalitesi Beşiktaş’ın altında ve dün 2. yarıda siyah-beyazlılar bu farkı net bir biçimde ortaya koydu. Koşullar ne olursa olsun Karaiskaki zor bir stat ve burada alınan sonuç rövanş için büyük avantaj. 2. yarının tamamında mükemmel oynayan ve Olympiakos’u sahadan silen Kartal’a galibiyet için çok net fırsatlar da geldi fakat Quaresma, Babel ve Cenk ile net fırsatlar kaçtı. (Güntekin Onay/Vatan)
Napoli deplasmanındaki tempo belirleyici, takımı rahatlatan derin oyun kuruculuğunu sergileyemedi. Beşiktaş ilk yarıda yavaş paslaştı, Oğuzhan’ın oyun hızlandırıcılığını çok aradı. Aboubakar ise ilk 45’te ıssız adadaki Robinson Crusoe gibiydi. Topa 5 kere falan değdi! Tosiç de keşke Cambiasso’nun golünden önce topa değmekle kalmayıp risk almadan uzaklaştırsaydı! Ya da en azından kaptırdığı toptan sonra rakibin asistini engellemek için bir zahmet sağ ayağını uzatsaydı! (Ali Ece/Hürriyet)
Şenol Güneş, hepimizin beklediği gibi 2. yarıya Oğuzhan’la başladı. Beşiktaş da devreye daha tempolu başladı. Olympiakos kalecisi Leali’nin pas hatası ise tam bir kırılma anıydı. FIFA oyununda takımımdaki kaleci aynı hatayı yaptığında çok joystik kırmışlığım var. Onun diyeti olsun! Aboubakar da o kaptığı topta ıssız ada sürgününden kurtulup Afrika Kupası’nda bıraktığı yerden devam etti. Köşeyi iyi gördü, iyi vurdu. uzatsaydı! (Ali Ece/Hürriyet)
Golden sonra Beşiktaş sahici oyununu oynamaya başladı. Topa hükmettiği ölçüde etkili oldu. Yıpranmış Olympiakos’u iyice yıprattı. 67. dakikada %67’lik topa sahip olma oranını yakalayan Beşiktaş 2. yarıda hücum sürekliliğini kurdu. İlk maçtan turu atlamaya yetecek sayıda gol girişiminde bulundu. Ancak final pasları ve vuruşlarında aynı başarıyı sergileyemeyince tur İstanbul’a kaldı. Ali Ece/Hürriyet)
İlk yarıda topla sadece 5 kez buluşabilen Aboubakar’ı mı eleştirmek lazım, yoksa topu oraya getiremeyen orta saha organizasyonunu mu? Sanırım cevabı 58’de Leali’nin hatalı pasındaki performansına bakarak vermek gerek. Goldeki vuruşu her zamanki gibi sıradışıydı. O belki Şenol Güneş tedrisatında gelişme kaydedemeyen ender oyunculardan biri. Ancak bu seneki hücum kaynağının da geçen senenin gerisinde olduğunu söylemek lazım. Bu yıl organizasyon açısında sadece Quaresma’ya bakan bir takım. Eğitim a
Beşiktaş, Talisca’nın mucizevi şutlarını istiyor. Babel’in driplinglerinden ve Q7’nin ortalarında ekstra santrfor rolünden de yararlanmak peşinde doğal olarak. Böyle olunca Oğuzhan’ı, Atiba’nın yanına koymak risk gibi duruyor. Risk çünkü lige fazla gelen bu bol hücumculu futbol Avrupa’da sorun yaratabiliyor.. (Mehmet Demirkol/Fanatik)
Hele de evinde de olsa savunma oyununu seçen bir rakip varsa.(Fenerbahçe gibi). Tosiç’in büyük hatası ve Marcelo’nun sakarlığı bu stratejiyi gole tahvil edince Pire’de moral arttı. Şenol hocanın sarı kartlı ve kırmızıdan şans eseri yırtan Tolgay’ı çıkarıp Oğuzhan’ı alması doğru, Quaresma’nın kendisine değil takıma oynamaya başlamasıise hayati bir devre arası değişikliği oldu. (Mehmet Demirkol/Fanatik)