Rıdvan Dilmen: Sezonun en iyi G.Saray’ı.
Galatasaray bu sezonki en iyi oyununu oynadı. Karabük'te kazanmış olsaydı şampiyonluk için birinci aday diyebilirdik. Eren Derdiyok değerli oyuncudur ama Eren'siz formatta G.Saray geçen seneki Beşiktaş gibi gol atmaya başladı...
Özellikle hücum bölgesinde Beşiktaş kadar etkili oynamaya başladılar. Bruma, Sneijder ve Podolski araya pas atabilen, bire birlerde meziyetli oyuncular. Bunları üst üste koyunca bireysel performans da olunca galibiyet geldi. G.Saray genel anlamda övgüyü hak eden bir takım. Riekerink, Eren konusunda şurada yanıldı.
Kenarlarda oynayan iki oyuncu da orta yapan oyuncu değil. Sneijder de orta kesen oyuncu değil. Orta sahadaki oyuncular Selçuk ve De Jong da çizgiye inen oyuncular değiller...
Sarı-kırmızılı takım forvette Podolski ile oynamaya başladıktan sonra hücum bölgesinde Beşiktaş'a döndü, zaman zaman da Barcelona'ya döndü...
Gollere baktığımızda hep bireysel ve ikiye birlerle gol atamaya başladı Galatasaray... Sarı-kırmızılıların hücum şekli değişti...
Aynı zamanda şutör bir takım... G.Saray'ın tek zaafı var; takım savunmasında güçlü takımlara karşı iyi değil... Şimdi bir şeyi daha söylemek istiyorum; profesyonel dünyada yaşıyoruz..
Ancak G.Saray takımı ruhlarıyla, canlarıyla profesyonelliği bir kenara atıp şampiyonluk yarışında olmak isteyen bir takım. Geçen hafta Levent Nazifoğlu, "Oyuncularımız aylardır para almadığı halde oynuyor" dedi.
F.Bahçe'nin ödemesiyle G.Saray'ın ödemesi arasında dağlar kadar fark var. Ancak sıralamaya baktığımızda G.Saray önde. Bu karakterli oyuncuların işidir. Dün çok arzuluydular, aile olmak o kadar kolay değil. (Fotomaç)
Levent Tüzemen: İki yıldız takımı sırtladı
Ayağa pas oynama konusunda ligin en başarılı takımı kabul edilen Galatasaray'ın, hücumda yaşadığı zenginliğin şifresi;
Podolski'dir.
Alman yıldız, sahaya sadece tecrübesini ve kalitesini yansıtmıyor, akıl koyuyor, Sneijder'e ve kanatlarda oynayan Bruma, Yasin ve hatta Rodrigues'e mükemmel duvar olup, asist yapıyor. Özellikle Bruma'nın attığı ilk golde müthiş bir asist yaptı.
Poldi'nin yerinde Eren olsa, yüksek teknik gerektiren pas verme olayı gerçekleşemezdi. Riekerink; hücum hattını Sneijder, Bruma, Yasin, Poldolski ve Rodrigues'den kurduğu sürece Galatasaray'ın, üretkenliği, pozisyon bulma zenginliği üst düzeyde olur. Akhisar maçında bu fotoğrafın parladığını gördük.
Galatasaray'ın, saha içi öğretmeni kesinlikle Sneijder... Hollandalı yıldız, çok koşup iyi mücadele ettiği sürece, bütün takım pozitif etkileniyor. Karabük'te olmamasının bedelini Galatasaray kaybederek ödedi. Sneijder de sezon sonuna kadar artık kolay kart görmemeli, çünkü Galatasaray'ın onun aklına, yeteneğine, liderliğine ve kalitesine çok ihtiyacı var.
Ayrıca Sneijder, Poldi ile uyumlu bir birliktelik yaşarken, yönetime de 'Alman yıldız kalmalı' mesajını yolladı. Haftalardır eleştirilen Selçuk İnan, koşu kalitesi ve mücadelesini yükseltirken, topu kullanma konusunda az pas hatası yaptı. De Jong'un yokluğunda Josue, üstlendiği görevi 'Ben ilk 11'de kalıcı olmak istiyorum' dercesine dikkatli, etkili ve başarılı bir şekilde yerine getirdi. (Takvim)
Hakan Ünsal: Bruma festivali
Bu dörtlü, Galatasaray’ın belki de şimdiye kadar sahip olmadığı kadar farklı ve yetenekli kanat oyuncuları. Sürat, çabukluk, adam geçme ve direkt kaleyi düşünme özelliği olan bu dörtlüye sahip hoca şanslı, takım ise güçlüdür.
Bruma uzun sayılacak bir aradan sonra gol atınca rahatladı. Üzerindeki baskıyı atınca da koptu. Aslında takım ve herkes rahatladı. Podolski’nin goldeki pozisyon alışı ve pası bırakışı ders niteliğindeydi. Podolski dersleri devam...
Maçın başında bulunan goller, Galatasaray’ın çok rahat devam etmesini sağladı. Öyle ki, Wesley’nin topukla verdiği ve gol olsa yılın asisti olacak pası; ceza alanı çevresinde kolay ve etkili paslar yapması, neredeyse her hücumun pozisyon olması bu rahatlığın sonuçları. Sebep?
Akhisar takımının savunma ve hücumdaki yetersizliği. Tolunay Hoca’nın takımları saha disiplini ve iyi savunmasıyla bilinir. Belli ki transfer ihtiyacı var, ama saha içinde yolunda gitmeyen işler de var.
Yasin’in bu kadar ekstra oynamasında ve goller bulmasındaki ana sebep, kendini kenara atmak yerine içeri; defans arkasına koşu sayısını artırması ve devamlı ceza alanı içinde olması. Kenar oyuncusu görünümlü forvet olarak oynuyor Yasin. Bruma’nın bencil halini görünce kendini ‘update eden’ (güncelleyen) Yasin, artık hazırlayan değil, hazıra konan adam oldu. (Hürriyet)
Hakan Can İncecilerin gecesi
Sneijder’in harika ortasında Semih’in güzel kafa şutuyla öne geçen Galatasaray, sezonun en iyi 45 dakikalarından birisini oynadı. Dönen topları aldı, topu çabuk kullanıp atak yönünü başarıyla değiştirdi ve en önemlisi usta ayaklarıyla dar alanda nefis işler yaptı. Galatasaray’ın ikinci golünde golü yapan Bruma’ya, ona duvar olup ‘al da at’ pası veren Podolski’ye haksızlık yapmak istemem ancak Carole’ün hakkını teslim etmek gerek.
Vaz Te ile girdiği hava topu mücadelesini kazanıp, aynı oyuncuya harika bir çalım attıktan sonra merkezde top isteyen Sneijder’e değil de çizgideki Bruma’ya 50 metreye harika bir pas yaptı.
Carole’ün önemli problemi savunmadaki zaman zaman yaptığı pozisyon hataları. Onları da giderince çok ciddi teklifler alacağına eminim... Üçüncü gol de, dördüncü gol de harikaydı. Üçüncü golde Sneijder’in Podolski’ye yaptığı topuk pası 10 numaranın ne olduğunu bir kez daha gösterdi.
Dördüncü golde ise Bruma solo vardı. Ceza sahasının solundan girip, üç oyuncuyu eksilttikten sonra sol alt köşeye vurarak attığı gol onun klasiği haline gelen bir futbol gösterisiydi. (Fanatik)