Sorun sadece hoca değil

Sorun sadece hoca değil
TAYFUR Havutçu ile ilk maçına çıkan Beşiktaş’ta göze çarpan bir sistem değişikliği yoktu.

Yine 4-3-3 düzeni ile sahaya çıkan siyah-beyazlılarda Havutçu, sadece uzun zamandır 11’de şans bulamayan Holosko’ya şans vererek bir farklılık yansıttı. Orta alanda defansif olarak görev yapan İbrahim Toraman’ın varlığına rağmen Beşiktaş maça savunma güvenliğinden o kadar uzak başladı ki ilk 10 dakikada sağdan, soldan, ortadan gelişen her Karabükspor atağı siyah-beyazlı kalede tehlike yarattı.

BEŞİKTAŞ’TA Quaresma’nın goldeki uzun pası hariç hiç katkı yapamadığını da hesaba katarsak oyuna değer katan tek oyuncu Fernandes’ti. Atakları şekillendiren, top kullanan, tehlike yaratmaya çalışan, gol attıran, attırmaya çalışan bir tek o vardı.

BİRAZ daha ayağa pas yapmaya çalışan bir görüntü dışında Beşiktaş aynı Beşiktaş’tı. Sorun teknik direktör sorunun ötesinde. Bu çok net. Acilen mali ve idari sorunların “Süper Final” öncesi çözülmesi şart. En azından çözülmese bile hafiflemesi... Yeni yönetimin şu ana kadar futbol takımı üzerinde herhangi bir tedaviye başladığını görmüyoruz.

50 MİLYONLUK TREN KAÇIYOR

BU sezon 10, geçen sezon 9 iki yılda toplam 19 kırmızı görmek de Beşiktaş’ın ciddi bir sorunu. Ligde 68 maçta 19 kırmızı kart gören Beşiktaş, Avrupa’da 66 maçta sadece 3 kırmızı kart görmüş. Bu da ilginç. Kartlar yanlış demiyorum, bence doğru. Ancak Beşiktaş’a kolay çıktığı gerçeği de ortada.

YENİ yönetim geldikten sonra önünde şöyle bir şans vardı; ancak bu fırsatı göremediler. Kalan 3 maçta 9 puan alıp ciddi derecede Şampiyonlar Ligi ön elemesi için aday olmak mümkündü. Beşiktaş Avrupa’da topladığı puanlarla da ön elemeyi geçebilecek kağıt üstündeki tek Türk takımı. Ve Şampiyonlar Ligi’ne girmek en az 50 milyon TL’lik ekstra bir gelir demekti. Yeni yönetim, 1 milyon TL harcayıp yaraya pansuman yapıp, 50 milyon TL hedefini sıcak tutmak için herşeyi yapmalıydı. Az da olsa hâlâ bu şans var... Ancak bunların hepsi en ince ayrıntısına kadar hesaplanıp sonuna kadar kovalanabilirdi.