Derslerle dolu bir maç
Yayınlanma Tarihi 26 Eylül 2012 Çar 10:31
Bu sezon bu tip maçlar büyük şans.
Çünkü Beşiktaş'ta 'potansiyel yeteneği'ni sahada 'performans'a dönüştürdüğü ölçüde gelişme sağlayacak gençler çok. Karşınızdaki rakip kim olursa olsun bir resmi maç, pratikte 5 hazırlık maçından çok daha fazla öğretici. Ne de olsa 'En iyi antrenman maçtır' futbol vecizesi en fazla genç yetenekler için geçerli. Mesela gençlerin Escude'den alacağı önemli dersler var. Escude 'Ben Sevilla'da 2 kez UEFA Kupası kazandım, Niğde de neresi?' demiyor, tam tersine fazlasıyla saygıyı hak eden rakibe saygıda kusur etmeden 7 yıl önce Middlesbrough ile UEFA finalini oynuyormuş gibi işine dört elle sarılıyor.
Escude'den feyz almasını beklediğimiz gençlerden bazılarına gelelim. Erkan Kaş, 32. dakikada pas-asist düşünmek yerine çok daha elverişsiz pozisyondayken kaleye vurdu. Tıpkı Gaziantep maçındaki gibi! Erkan hiç merak etmesin: Hakiki taraftar kral olmaya çalışmak yerine 'kral yapan'ların hakkını daima verir. Bize inanmazsa yardımcı hocalarından Ulvi Güveneroğlu'na sorsun.
AH BATU VAH BATU!..
Ulvi Güveneroğlu demişken 1979-80 sezonunda Lüleburgaz'a elenilen Türkiye Kupası'nın en efsane eşleşmelerinden birinde futbolcuyken yaşadığı deneyimi Batuhan Karadeniz'e anlatmış mıdır acaba? O zaman hayatta bile olmayan Batuhan'a o 'tarih dersi' çok uzak geliyorsa, o zaman altyapıda Batuhan'ın yarısı kadar bile 'yıldız yeteneği'nde olmadan sadece çalışarak takım kaptanlığına kadar yükselen Necip'ten feyz alsın!
Batuhan'ın bu hal(sizliğ)inin tek nedeni Batuhan değil tabii ki.
Daha medeni bir futbol ülkesinde böyle özel bir futbol yeteneğinin 'hayata karşı yetenekleri' de sistem tarafından geliştirilir, en azından paslandırılmazdı! Batuhan suçlu değil, sadece kurban! Ama artık iş işten geçip geçmeme faslında, yeteneğini daha fazla heba etmemek konusunda top kendisinde.
Ne de olsa her zaman ikinci şans vardır ama o şansı önce kendin yaratırsın. Mesela Ersan'ın geçirdiği kadar şanssız ve ağır sakatlıklar geçiren birçok yıldız adayı erken yaşta emekli olmak zorunda kalmıştı.
Ersan Gülüm'ü tekrar oynarken görmek de ayrı bir hayat dersi.
Çünkü Beşiktaş'ta 'potansiyel yeteneği'ni sahada 'performans'a dönüştürdüğü ölçüde gelişme sağlayacak gençler çok. Karşınızdaki rakip kim olursa olsun bir resmi maç, pratikte 5 hazırlık maçından çok daha fazla öğretici. Ne de olsa 'En iyi antrenman maçtır' futbol vecizesi en fazla genç yetenekler için geçerli. Mesela gençlerin Escude'den alacağı önemli dersler var. Escude 'Ben Sevilla'da 2 kez UEFA Kupası kazandım, Niğde de neresi?' demiyor, tam tersine fazlasıyla saygıyı hak eden rakibe saygıda kusur etmeden 7 yıl önce Middlesbrough ile UEFA finalini oynuyormuş gibi işine dört elle sarılıyor.
Escude'den feyz almasını beklediğimiz gençlerden bazılarına gelelim. Erkan Kaş, 32. dakikada pas-asist düşünmek yerine çok daha elverişsiz pozisyondayken kaleye vurdu. Tıpkı Gaziantep maçındaki gibi! Erkan hiç merak etmesin: Hakiki taraftar kral olmaya çalışmak yerine 'kral yapan'ların hakkını daima verir. Bize inanmazsa yardımcı hocalarından Ulvi Güveneroğlu'na sorsun.
AH BATU VAH BATU!..
Ulvi Güveneroğlu demişken 1979-80 sezonunda Lüleburgaz'a elenilen Türkiye Kupası'nın en efsane eşleşmelerinden birinde futbolcuyken yaşadığı deneyimi Batuhan Karadeniz'e anlatmış mıdır acaba? O zaman hayatta bile olmayan Batuhan'a o 'tarih dersi' çok uzak geliyorsa, o zaman altyapıda Batuhan'ın yarısı kadar bile 'yıldız yeteneği'nde olmadan sadece çalışarak takım kaptanlığına kadar yükselen Necip'ten feyz alsın!
Batuhan'ın bu hal(sizliğ)inin tek nedeni Batuhan değil tabii ki.
Daha medeni bir futbol ülkesinde böyle özel bir futbol yeteneğinin 'hayata karşı yetenekleri' de sistem tarafından geliştirilir, en azından paslandırılmazdı! Batuhan suçlu değil, sadece kurban! Ama artık iş işten geçip geçmeme faslında, yeteneğini daha fazla heba etmemek konusunda top kendisinde.
Ne de olsa her zaman ikinci şans vardır ama o şansı önce kendin yaratırsın. Mesela Ersan'ın geçirdiği kadar şanssız ve ağır sakatlıklar geçiren birçok yıldız adayı erken yaşta emekli olmak zorunda kalmıştı.
Ersan Gülüm'ü tekrar oynarken görmek de ayrı bir hayat dersi.
