"Para benim için önemli değil"

"Para benim için önemli değil"

Werder Bremen'de oynayan Almanya Milli Takımı'nın Türk kökenli oyuncusu Mesut Özil, paranın kendisi için önemli olmadığını, öncelikli hedefinin kendisini geliştirmek olduğunu söyledi.

Mesut, Almanya'nın önde gelen siyasi dergilerinden Focus'ta, ''Para benim için önemli değil'' başlığıyla yayınlanan röportajda, 2007 yılında basın tarafından ''para hırslısı'' şeklinde değerlendirildiğinin hatırlatılması üzerine, ''Sportif gelişimim açısından kendime daha iyi perspektifler gördüğüm için 2008 yılı başında Werder Bremen'e geçtim. Benim için sadece para önemli olsaydı, büyük yabancı bir kulübe giderdim'' yanıtını verdi.

Peşinde olan Manchester United ya da Arsenal gibi takımlara geçmeyi düşünüp düşünmediği sorusuna karşılık da Mesut, Werder Bremen'de hala 1,5 yıllık sözleşmesi olduğunu ve bu sözleşmeye zevkle uyduğunu belirtti.


Özil, ''Benim için en önemli olan şey, kendimi sportif açıdan geliştirmek. Çok iyi, istikrarlı oyunlarla kendime uzun vadeli perspektifler yaratmak istiyorum. O zaman para kendiliğinden gelecektir'' ifadelerini kullandı.

Kendi gelişiminden memnun, ancak hala işin başında olduğunu bildiğini ifade eden Mesut, kendini maçlara psikolojik olarak hazırlayan bir antrenörün olup olmadığının sorulması üzerine ise böyle birine ihtiyaç duymadığını, ailesi ve arkadaşlarından her türlü desteği aldığını kaydetti.
Gücünü dini inancından da aldığını belirten Mesut, maçlar nedeniyle Ramazan ayında oruç tutmasının kendisi için zor olduğunu, bu nedenle boş olduğu bir dönemde oruç tuttuğunu söyledi.

Alman Milli Futbol Takımı'na girmesine hala öfkelenen Türklerin olup olmadığı sorusu üzerine de Mesut, ''Fırtına dindi. Türkiye'deki insanlar artık kararımı kabul ediyor. Son olarak çok sayıda olumlu yorumlar bile aldım. Çok sayıda Türk futbolsever bana şöyle yazdı: 'Mesut, sayende biz de artık Güney Afrika'da temsil ediliyoruz'. Ben de teknik direktörümün beni takıma almasını ümit ediyorum'' ifadelerini kullandı.

Sahada forvetlerin hemen arkasındaki pozisyonda çok iyi oynadığını, bu sayede hem önemli pozisyonlar yaratabildiğini, hem de kendisi de bazen ileri atılarak kale önünde tehlike yaratabildiğini anlatan Mesut, satranca olan düşkünlüğünün de sahada stratejik düşünme açısından kendisine çok faydalı olduğunu kaydetti.

Mesut, uyum konusunda yoğun çabalarının olduğunun hatırlatılması üzerine de ''Neye inanırsa inansın ya da derisinin rengi ne olursa olsun, insanlar için sınırsız bir toplum istiyorum. Bunu, arkadaş çevremden de görmeniz mümkün. Bunlar arasında Almanya, Türkiye, Lübnan, İran, Fas ya da diğer Afrika ülkelerinden insanlar var. Gerçekten de global bir grup'' yanıtını verdi.