Ölüp ölüp dirilmeyelim!..

Ölüp ölüp dirilmeyelim!..
“Euro 2008'e başlangıcımız kötü oldu. Rakip ne kadar güçlü olursa olsun topu topu oynayacağımız 3 maç kaderimizi belirleyecekti, biri gitti ikisi kaldı!
Şimdi ne olacak?
Şimdi Fatih Terim tartışılacak! Kadro oluşumunda başlayan yargılama süreci devam edecek.
Peki ne zamana kadar? Çarşamba günü oynanacak İsviçre maçına kadar bu yargılama sürecinin devam edeceği kesin. 7'den 70'e futboldan anlayan anlamayan herkesin dilinde Fatih Terim olacak. Eleştirilerin dozu arttıkca Fatih hoca sinirlenecek”.
 
Portekiz karşısında adeta yaptığımız harakiri sonrası yazmaya başlayıp, sonunu getirmediğim satırlardı bunlar. Dur demiştim kendi kendime, İsviçre maçını oynayalım önce. Arkamızdan kovalayan yok ya illa yazacaksın diye! Nasıl olsa Fatih Terim’i eleştiren eleştirene...
 
İsviçre karşılaşmasına kader maçı gözüyle baktık...
Şimdi Çek Cumhuriyeti’yle oynayacağımız maç tam bir final havasında olacak.
"İsviçre maçında Fatih Terim ne yaptı, nasıl bir kadroyla çıktı, bu maç berabere bitse veya kaybedilse ne olurdu" diye düşünmeye bile gerek yok. Bu maçı öyle ya da böyle, o ya da bu taktikle, şu veya bu kadroyla almalıydık ve aldık.
 
Şimdi sıra Çek Cumhuriyeti'nde.
Fatih Terim’in liderliği ortaya çıkacak.
Kadro, oyun anlayışı, 90 dakikanın gelişimi, taktik vs. derken biraz şans yanımızda olursa sorun yok.
Yok eğer aksi olursa, o zaman durum vahim!
 
Testi kırılmadan önce-sonra hikayesi gibi.
Amaç testiyi kırmamak.
Fatih hoca testinin kırılmaması için beynini ortaya koyacak, futbolcular hünerlerini sergileyecek.
 
Sevinmek istiyoruz.
Biz sevinmeyi seviyoruz.
Artık sevinmeye bile seviniyoruz!
İsviçre karşısında son dakikada gelen galibiyetle belkide daha çok sevinmeye-sevinebilmeye sevindik.
Şimdi Çek Cumhuriyeti karşısında sevinmek istiyoruz.
Sevinmeye ihtiyacımız var çünkü.
 
Sonrası...
Sonrasını şimdi hiç düşünmüyorum.
Önce Çek Cumhuriyeti...
 
Ölüp ölüp dirileceğiz belki.
Belki umudumuzu yitirdiğimiz anlar olacak.
İhtimaller arasında o kadar çok şık var ki.
Gol yememeliyiz ve atmak zorundayız.
Son dakikalara golsüz girilirse bu sefer farklı duygular içerisinde olacağız.
“Aman gol yemeyelim, bari penaltılara gidelim” şeklinde düşünceler, duygular ağır basacak.
 
Peki penaltılara yürekler nasıl dayanacak?
Ya kaybedersek, yıkılmayacak mıyız?
Ölüp ölüp dirilmeyelim Allah aşkına.
 
Hadi be çocuklar, İsviçre maçı gibi olmasın bu sefer.
Zor olmasın.
Kolayı başarın artık.
90 dakika ne kendinizi ne bizi kahretmeyin.
İhtimaller arasında yorulmayalım.
Çıkın alın şu maçı.
 
Ne Fatih Terim'i eleştirmek zorunda kalalım, ne futbolcu yapısını, ne onu ne bunu!
Artık sevinmeye ihtiyacımız var...
 
Erdem EROL
Ligtv.com.tr
Haber Müdürü