Nereden nereye...
Yayınlanma Tarihi 23 Ekim 2008 Per 10:20
Bu sorunun cevabını bulmak için gezinirken gözümüze iki fotoğraf çarpıyor... Biri 2007 yılında çekilmiş diğeri ise 3 hafta önce... Aslında o kadar çok şey anlatıyor ki bu kareler. Bu yazıyı yazmaya gerek kalmadan iki fotoğrafı yanyana koyup "yorumsuz" yazsak bile yüzlerce sayfalık yazıyı bir çırpıda anlatır bu kareler...
Uzun yıllardan beri Fenerbahçe kulübesinin koltuklarında böylesine vasat futbolcular oturmadı... Yıllar geçtikçe, hedefler büyüdükçe, stratejiler geliştikçe kulübenin değeri daha fazla artacağına bu sene iyice küçüldü... Anadolu takımı futbolcuları olan Burak Yılmaz, Ali Bilgin Fenerbahçe'nin kurtarıcısı rolüne soyundu, soyunduruldu. Kayseri'de oynarken hakkında Real Madrid peşinde dedikoduları çıkan İlhan Parlak bunların sadece dedikodu olduğunu gösterdi. Ya geçtiğimiz senelerde yedek kulübesinde kimler oturuyordu? Bu kulübenin koltuklarının dili olsa da konuşsa. Burası yedek bekleyen Kezman'ın sinir harbine, Anelka'nın tavır almalarına, Deivid'in ilk 11 umutlarına, Tümer'in kayıtsız kalmalarına, Vederson'un neşeli davranışlarına tanıklık etti. Ya şimdi? Kulübede ne bir beklenti var, ne bir tavır alma var, ne bir sinir harbi var. Keşke kavgalar yaşansa, keşke teknik adama tepkiler olsa da kulübe bu kadar kaliteli, zengin dursa... Ama yok işte bu sene... Korkutmuyor artık bu sene rakiplerini Fenerbahçe. Geçen senenin kredisini yiyor, yaratmaya çalıştığı markanın yansımalarını kullanıyor bu sene...