Mültecilikten krallığa...

Mültecilikten krallığa...
Bundesliga'da bu sezon devlere kafa tutan Hoffenheim'ın kendisi kadar oyuncularının da ilginç hayat hikâyesi var. Mavi-Beyazlı ekipte forma giyen Boşnak golcü Vedad İbisevic, attığı gollerle takımını zirveye taşırken, geçmişinde de acı hatıralar barındırıyor. 

18 golle Bundesliga'da gol krallığında önde giden Müslüman futbolcu, bugünlere zorlu engelleri aşarak gelir. İbisevic, 1992'de Sırp saldırılarıyla başlayan ve katliama dönüşen Bosna'daki dramın içinde büyür. Hayatı hep bir yerlere göç etmekle geçen Boşnak futbolcu, iç savaş sırasında zorunlu göç sebebiyle yerleştikleri Bosna'nın Tuzla şehrinde futbola başlar. Ülkede bozulan ekonomi sonucunda Vedad'ın ailesi de beş parasız kalır. Çareyi İsviçre'ye kaçmakta bulurlar. 10 aylık vizeleri bitince bu sefer BM mülteci statüsüyle yeni bir hayat için Amerika'nın yolunu tutarlar. Burada ABD'nin en yetenekli 25 genç futbolcusu arasına giren İbisevic, 2004'te Bosna Ümit Milli Takımı'na çağrılır. Sonra ilk Avrupa deneyimi gelir. Paris Saint Germain'deki başarısız sezonun ardından, Aachen'da da adeta dibe vuran İbisevic, Alman Hoffenheim takımında kendini bulur.
 
Gerd Müller'in yıllar önceki 40 gollük rekoruna göz diken 24 yaşındaki yıldız, attığı gollerle yüz binlerce savaş mağduruna da mesaj veriyor. Bundesliga'da, spor yazarlarının çoğu sezon başında gol krallığı için Miroslav Klose (Bayern Münih), Diego (Werder Bremen) ve Mario Gomez'in (Stuttgart) adını veriyordu. Hoffenheim'da geçen yıl fazla bir varlık gösteremeyen, adı pek duyulmamış bir oyuncunun 16 maçta 18 gol atacağını akıllarından dahi geçirmemişlerdi. Ancak Vedad, ağustos ayından bu yana neredeyse her maçta fileleri havalandırarak tüm ezberleri bozdu. Çocukluğundan beri hep futbolcu olmayı hayal eden İbiseciv, bugünlere zor engelleri aşarak geldi. 1992'de Sırpların saldırılarıyla başlayan ve sonradan katliama dönüşen Bosna'daki dramın içinde büyüyen İbisevic'in hayatı hep bir yerlere göç ederek geçmiş. Boşnak futbolcu, Kuzey Bosna'nın Vlasenica şehrinde dünyaya geldikten sonra iç savaş sırasında zorunlu göç sebebiyle ailesiyle Bosna'nın Tuzla şehrine yerleşir. Futbol kariyerine ilk olarak Tuzla'nın Proleter Slavonovici kulübünde başlar. Bosna'da bozulan ekonomi sonucunda İbisevic'in ailesi de beş parasız kalır. Çareyi daha zengin ülkeye, İsviçre'ye kaçmakta ararlar. Ancak 10 aylık vize bitince İsviçre'den oturum izni alamayan aile, bu sefer BM mülteci statüsüyle yeni bir hayat için Amerika'nın yolunu tutar.
 
İbisevicler, Missouri eyaletinin St.Louis şehrindeki diğer Boşnak ailelerin yanına yerleştirilir. Roosevelt Koleji'nde hem okuyan hem de okul takımında forma giyen Boşnak golcü, kısa zamanda eyalet çapında bir üne kavuşur. ABD 1. Lig ekiplerinden Chicago Fire'ın genç takımına transfer olur. Amerika'da serpilip büyüyen İbisevic, ailesinin üniversitede okumasını çok istediğini belirterek o günleri şöyle anlatıyor: "Gittiğim kolejde öğrencilerin çoğu beyzbol ya da Amerikan futbolu oynuyorlardı. Benim ise hayalim profesyonel futbolcu olmaktı. Nerede bir futbol oynayanı görsem, onlarla maç yapıyordum. Sokakta çocuklarla, parklarda yeni göçmenlerle... Amerika'da futbol biraz daha sert, fizik gücüne dayanıyordu. Ailem de üniversitede kalmamı çok istiyordu. Futbolcu olmasaydım herhalde dış ticaret uzmanı olacaktım." 2002'de ABD'nin en yetenekli 25 genç futbolcusu arasında gösterilen Vedad, bu başarısıyla 2004'te Bosna Ümit Milli Takımı'nın kadrosuna çağrılır. Bu çağrı Boşnak oyuncu için aynı zamanda Avrupa'ya yeniden dönüşün işareti olur.
 
Bir zamanlar Trabzonspor'u da çalıştıran dönemin Paris Saint Germain Teknik Direktörü Vahid Halilhodziç, Ümit Milli Takım'ın antrenmanlarını izlerken Vedad'ı çok beğenir. 2004-2005 sezonunda Fransa'nın PSG takımına transfer olur; ancak Avrupa'daki ilk büyük macerasında hayal kırıklığına uğrar. "PSG çok büyük bir takımdı. Ben ise 19 yaşımda, tecrübesiz biriydim." diyerek yaşadığı sıkıntıları özetleyen İbisevic, PSG'de 4 maç forma giydikten sonra Fransa 2. Lig takımlarından Dijon'a kiralanır. Genç oyuncu, Dijon'da Avrupa mantalitesini öğrenir, kendini geliştirir. Dijon'da oynadığı 33 maçta 10 gol attıktan sonra Alman bir menajerin vasıtasıyla Bundesliga'ya ilk adımını atar. Fakat şansı orada da yaver gitmez. Almanya Birinci Ligi'ne 36 yıl aradan sonra yükselen Alemannia Aachen'ın formasını giyen Boşnak futbolcu, 24 maçta 6 gol atarken, takımı da küme düşer. Hoffenheim'ın milyon Euro'luk teklifiyle sarsılır. İkinci Lig'e yeni yükselmiş, adı sanı duyulmamış bir köy takımına transfer olmak onun için büyük bir risktir. Yine de bu cazip teklifi kabul eder ve Almanya'nın en zengin işadamı Dietmar Hopp'un takımına transfer olur. 2007-2008 sezonunda 2. Lig'de mücadele eden Hoffenheim'da 24 maçta 6 gol atan İbisevic, yeni sezona fırtına gibi bir başlangıç yapar. Bundesliga'da şimdiye kadar 18 gol atan Müslüman golcü, "Kötü bir sezon geçirmiştim, sezona da karamsar başlamıştım. Ancak takım iyi bir hava yakalayınca sen de çok iyi oluyorsun." diyor. 2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde, A Milli Futbol Takımımız, İspanya, Belçika ve Ermenistan, Estonya ile birlikte 5. Grup'ta yer alan Bosna Hersek'in genç yeteneği, Türkiye ve İspanya'nın sivrildiğini; ancak kendilerinin de Afrika'ya gitme şanslarının bulunduğunu dile getiriyor.
  
(Yasin Tuncer - ZAMAN)