İşte 6. şampiyonun destansı öyküsü

Video yükleniyor...

19 Temmuz Pazar günü dakika 65’i gösterirken stat karanlığa büründüğünde Başakşehirliler şampiyon olacağını biliyordu.

Ancak ‘karanlığın’ onlar için bambaşka çağrışımları var.

Bir yıl önce 2019’un 19 Mayıs’ında Seyrantepe’ye şampiyonluk için çıktıklarında 8 puanlık avantajını koruyamamış, buna rağmen öne geçmiş ancak kupa avuçlarından kayıp gitmişti… Işıklar gitmese de Başakşehir karanlıkta kalmıştı. 

Son üç yılda hep zirvenin çevresinde dolanan, sezon içinde liderlik koltuğunu domine eden Başakşehir, bir türlü sonunu getiremiyor, her sezon sonunda ‘bir daha yarışta olamazlar’ deniyordu.

Öyle olmadı...

2019-2020 sezonu öncesi Başakşehir’de teknik ekibin değişiyor olması, pek çok soru işaretini de birlikte getirdi. Ancak Okan Buruk’un tanıtım toplantısında duyurulan motto sezon planlamasını da açık şekilde belli ediyordu.

"Yeni vizyon, aynı hedef!"



Başakşehir, bir türlü uzanamadığı o kupadan, tarihindeki ilk şampiyonluğundan vazgeçmiyordu.

Son üç sezonda içine düştükleri her ‘karanlık’, tarihi yolculuklarında onlara rehber oldu. 

Aslında sezon onlar için pek de planlandığı gibi başlamadı. Önce Şampiyonlar Ligi üçüncü tur elemelerinde Olympiacos’a karşı alınan peş peşe iki mağlubiyeti, Süper Lig açılışında gelen iki mağlubiyet daha izledi… 

Önce Malatya’dan çıkamadılar, arkasından Fenerbahçe’ye kendi evlerinde mağlup oldular… Başakşehir’in yıllar içinde geliştirdiği güçlü oyun, misyonunu mu tamamlamıştı, yoksa yeni gelen teknik ekibin farklı planı tutmamış mıydı?

Hangisi olursa olsun, işlerin rayında gitmediği bariz bir gerçekti…

Henüz sezonun başı olmasına karşın, Medipol Başakşehir ilk kırılmasını başkentte yaşadı… 

İlk yarıda geriye düşüp soyunma odasına gittiklerinde bir şeyleri değiştiremezlerse altından kalkılamayacak bir pozisyona, henüz sezonun başında düşebilirlerdi. 

Devrede oyuna giren Demba Ba, önce 1-1’i getirdi… 

Ardından Edin Visca’nın 90. dakikada gelen golü sezonun ilk galibiyetini Başakşehirlilere müjdeledi. 



O son anda gelen gol, durdurulamaz bir koşunun da başlangıcı demekti.

Turuncular, başkentten döndükten sonra sezonun üçüncü yenilgisini tam 17 hafta sonra alacaktı. Başakşehir, son üç sezonda olduğu gibi yarıştaydı…

Onlar için her sezon sonrası dillendirilen “Bu sezon sondu” söylemleri bir kez daha boşa çıkmıştı.

Ancak Medipol Başakşehir’in son sezonlara kıyasla yarıştaki pozisyonu biraz daha farklı oldu. Artık domine eden değil, takip eden pozisyonundaydı. Belki de bu yeni konumları mental açıdan işlerini bir nebze kolaylaştırdı.

Sezon içinde kaybedilen iki Fenerbahçe maçı arasında 10 galibiyet alan Başakşehir, 6 kez de sahadan beraberlikle ayrıldı… Bu süre zarfında zirveyi ele geçiren Alanyaspor’u, Sivasspor’u ve Trabzonspor’u her daim takibini sürdürdü. Ligin akışı içinde şampiyonluk için baskıyı üzerine alan değil, baskıyı kuran oldular.



19. haftada Kadıköy’den mağlup dönen Başakşehir, yepyeni bir koşuya başladı. 26. haftadaki Trabzonspor deplasmanına kadar 6 maça çıkan Okan Buruk ve ekibi, 5 kez kazanırken bir kez de berabere kaldı. 

Özellikle 22. haftadaki Beşiktaş maçı, Medipol Başakşehir’in şampiyonluk koşusundaki önemli kırılmalardan biriydi… Okan Buruk’un da maç sonu dile getirdiği gibi, iyi oynamadılar ancak kazandılar. İhtiyaçları olan 3 puanı iyi oynamazken de alıyor olmaları, takımın öz güvenini yukarda tutmasını sağladı. 

Trabzonspor’a karşı Doğu Karadeniz’den de bir puan çıkartan Başakşehir, Mart ayının ortasında pozisyonunu korumayı başarmıştı…

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de koronavirüs pandemisi etkilerini göstermeye başladığında hayat gibi, futbol da yarım kaldı…

Süper Lig durdurulduğunda Başakşehir, lider Trabzonspor ile eşit puanda, averajla ikinci sıraya konumlandı…



Süper Lig’in geri dönüş tarihi Haziran ortası olarak açıklandığında, Başakşehir için kritik bir soru işareti belirdi.

Yüksek yaş ortalamasıyla Başakşehir, aynı tempoyla geri dönebilecek miydi?

Beklenen tarih geldi ve yeniden başlayan Süper Lig’de Başakşehir’in de yarım kalmış koşusu hız kesmeden geri döndü…

28. hafta sona erdiğinde artık takip eden değil, zirveyi koruması gereken konuma geçtiler. Başakşehir, son üç yılda yaşadıklarını önündeki 6 hafta da yeniden tatmak istemiyordu. Bunun için de önündeki hiçbir maçta hataya yer yoktu. 

Zirve koltuğuna talip Trabzonspor’un bu süreçte sendelemesi Başakşehir’e 32. hafta öncesi 4 puanlık avantaj getirmişti. 



Sabırla beklenen şampiyonluk için yalnızca 3 maç kalmıştı ancak Konya’dan çıkmak o kadar da kolay değildi. 

13 Temmuz Pazartesi günü Konya’da ve Denizli’de öyle şeyler yaşandı ki, Süper Lig’in zirvesinin kaderi, bu iki şehirde dakikalarca el değiştirdi. 

İlk yarılar tamamlandığında Denizli’de Trabzonspor soyunma odasına 1-0 önde girerken, Konya’da ise ev sahibinin 3-1’lik üstünlüğü vardı. 

Tünelden geçerken lider halen Medipol Başakşehir’di ancak psikolojik üstünlük artık Trabzonspor’daydı. 

Başakşehir’in son üç sezonda yaşadığı kırılmalara bir yenisi daha mı ekleniyordu?

Öyle olmadı…

Denizlispor’un ikinci yarıdaki geri dönüşü, Konya’da 4-3 kaybeden Başakşehirlilerin adeta yüreğine su serpti. 

O gece kaybetmelerine karşın stattan coşku ve inançla ayrılan Başakşehirliler, önlerine çıkan bu şansı değerlendirecek ve aynı hataya düşmeyeceklerdi.

19 Temmuz Pazar günü Kayserispor’a karşı skor üstünlüğünü alan Başakşehir, işte bu yüzden 65. dakikada karanlığa büründüğünde artık korkmuyordu. 

Kendi maçları tamamlanmadan Trabzon’dan gelen haber, onları şampiyon yapmıştı.

Uzun zamandır bekledikler o an, artık onlarındı…

Okan Buruk’un Medipol Başakşehir’e kattıkları yadsınamaz. Özellikle Abdullah Avcı ve ekibinin temellendirdiği sistem üzerine yaptığı dokunuşlar, Başakşehir’e tarihinin ilk şampiyonluğunu getirdi.



Kayserispor maçı sonrası Abdullah Avcı’yı da unutmayan Buruk takıma emek veren eski oyunculara da teşekkür etmeden geçmedi.. 

Avcı’nın disiplinli oyununun ardından planlardaki en önemli revizyon oyun içi serbestlik oldu. Başakşehir, bu ufak dokunuşlarla şampiyonluk oyununu bulmuştu.

26 Temmuz ise Başakşehir için onca sezonunun emeğinin karşılığıydı. Beyoğlu’nda başlayan kutlamalar Başakşehir’e uzanıp geceye karıştı.



Artık ‘karanlık’ onlar için şampiyonluk kutlamalarındaki görsel şölenin açılış sahnesi demekti.