Güven bitti... Destek hala var...

Güven bitti... Destek hala var...
Ligtv.com.tr Trabzon'da!
 
Sezona kötü bir başlangıç yapan ve kulislerde pek çok senaryoya malzeme olan bordo mavililerde neler yaşanıyor? Neler yaşanabilir?
  
Bugünkü konuklarımız, Trabzonspor'u gündüz-gece demeden takip eden; idmanda, maçta, kampta bordo mavilililerin yanında olan gazeteciler...
   
Kamuoyuna yansımayan pek çok olayı bilen ve hayatları Trabzonspor'u takip etmek olan Gürkan Ata, Cevat Kol, Selçuk Kılıç, Gökmen Şahin, Yunus Emre Sel ve Murat Taşkın, Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol'un şu 3 sorusuna yanıt verdi:
 
HUGO BROOS GİTMELİ Mİ? KALMALI MI?
 
BROOS KALIRSA TRABZONSPOR'UN GELECEĞİNİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ?
 
BROOS GİDERSE, KİM GELMELİ? YERLİ Mİ YABANCI MI?

 
Gelen yanıtlarda ortaya çıkan genel kanı, Broos'a güven duyulmuyor. Ancak aynı şekilde kadronun yetersizliği de dile getiriliyor. Gazetecilerin ayrılığa düştükleri konu ise Broos'a ne kadar sabır gösterilmesi gerektiği. Hemen gönderilmesini isteyen de var, bir süre sabredilmesi gerektiğini düşünen de. Ama bir diğer ortak kanı da Broos giderse takımın başına Türk teknik adam getirilmesi gerektiği. Ya da en kötü ihtimalle Türkiye ve Trabzonspor'u tanıyan bir yabancüı hoca...
 
İşte Trabzonspor'u adım adım takip eden gazetecilerin Ligtv.com.tr'nin sorularına verdiği yanıtlar:
 
MECBUREN BROOS!
Trabzonspor’un bütün antrenmanlarını takip eden basın mensuplarının Galatasaray maçı öncesinde gazetelerinde yer alan muhtemel 11’lere bakın, hepsinde ortalama 3-4 yanılgı var. Yani milli ara ile birlikte 14 günlük antrenman sürecinde iyi çalışan, formda olan ve çoğunlukla taktik çalışmalarında as takımda olan oyuncular Galatasaray maçını ya kulübeden ve daha ilginci tribünden izledi. Yani sadece gazetecilerin değil, futbolcuların da kafası karışıyor.
 
Trabzonspor, Broos’la 6 hazırlık, 2 Avrupa Kupası, 9 da lig maçına çıktı. Bir teknik adam için, takımı tanımak için 4 ay yetmez mi? Yok, Broos “Arayışım sürüyor” diyor.
 
Peş peşe farklı kazanılan İstanbul BŞB ve Antalyaspor maçının haricinde kadro istikrarı yok.
 
Kazanılan maçlar dahil rakiplerine futbol açısından büyük üstünlük kurulmamış.
 
Şampiyonluk parolasıyla yola çıkılmış, şimdiki hedef 3.'lük.
 
Tamam; Broos tam bir beyefendi, sevimli, saygılı.. Ama yetmiyor.
 
Tamam; Belçika’daki başarıları kendisini özel yapıyor. Ama burada işe yaramıyor..
 
Her şeye tamam. Broos ve sistemi sorun dolu. Ama;
Şimdi en can alıcı nokta şu:
Bu saatten sonra teknik heyet değişikliği fayda getirir mi?
Yanıt ‘evet’ ise daha büyük bir sorun ortaya çıkacak:
Takımın başına kim gelecek?
Yerli isim kesinlikle ‘1’le sınırlı, o da Şenol Güneş.
Ama konuya Sadri Şener açıklık getirmişti zaten: “Camianın yüzde 50’si O’nu istemiyor”…
Yani Güneş doğarsa, sorunlar da doğacak.
 
Bu saatten sonra yabancı mı?... Bence çok geç, olmaz. Yeni bir yabancıya tanınacak sabrı, Belçika’daki başarılarını baz alarak Broos’a tanımak mantıklı geliyor. Tabi ki Metin Diyadin’in daha fazla sorumluluk alması kaydıyla…
 
 
BROOS İLE ZOR
Türkiye’de ilk kez görev yapan yabancı teknik adamların mantalitesini oturtması için zamana ihtiyaç var.
Broos, Trabzonspor için yeni bir isim olmasına rağmen hala adapte olamadı. Broos takımın saha içindeki sorumluluğunu yerine getirerek görevinin tamamlandığını düşünüyor. Oysa ülkemizde bir takımı çalıştırırken saha içi, beslenme, dinlenme, özel yaşam ve hatta medya bölümünü de izlemesi lazım bir teknik adamın. Aksi takdirde başarılı olma şansı hiç yok.
 
Trabzonspor bu sıkıntıları yaşıyor. Hugo  Broos ile çözüm bulacak gibi görünmüyor. Broos daha işin başında istediği oyuncuları alamayınca Türkiye’de işlerin biraz hayalcilik üzerine kurulu olduğunun farkına vardı. Sadece asker gibi sezon sonuna kadar gün sayıyor. Salla başını, al maaşını misali.
 
Trabzonspor’da yerli ve Afrikalı oyuncular çoğunlukta. İki kıta oyuncularının profesyonellik anlayışları birbirlerini aratmaz. "Al birini vur öbürüne" desek abartmış olmayız. Bu yüzden Broos’un bu takımda bir şey yapması mümkün değil. Kalırsa Trabzonspor ilk 5'e bile giremez.
 
Trabzonspor’u anlayacak bir yerli teknik adama ihtiyaç vardır. Yukarıda saydıklarımı da dikkate alacak bir teknik adam, bu takımı ilk üçe rahatlıkla sokar. Trabzonspor’un içinde Broos ayarında çok teknik adam var. Ünal Karaman, Metin Diyadin, Sadi Tekelioğlu ve hatta Özkan Sümer zaten kulübün içindeler. Hem de paralarını tıkır tıkır alıyorlar. O zaman ikinci bir masrafa gerek yok.
 
Bunlar olmaz diyorsan da uzağa gitmeye gerek yok. Çağır Giray Bulak’ı başlasın işe...
 
 
BROOS BİR YÖNETİM YANLIŞIDIR!
Trabzonspor yönetimi Ersun Yanal’ın görevine son verdikten sonra Eriksson, Souness ve Zaccheroni ile görüşerek hedef büyütmüştü. Ancak Hugo Broos’u bir anda piyangodan çıkartan yönetim işte tarihi hatayı da bize göre burada yaptı.
 
Broos hocanın insanlığına diyeceğimiz tek bir kelime yok. Beyefendi de biri... Ülkesinde kazandığı şampiyonlukları da var ama Trabzonspor’da başarılı olamayacağı baştan belliydi. Ağzıyla kuş tutsa kimselere yaranamazdı.
 
Neden mi?
 
Broos ismi Trabzonspor camiasında heyecan yaratmadı ki... Çünkü yönetim hoca transferinde beklentilerin dışına çıkmış, dolayısıyla da baltayı taşa vurmuştu... Gelinen noktada Broos kalmalı mı gitmeli mi anketleri yapılmaya başladı. Bunu da gayet normal karşılamak gerekiyor... Yönetim Broos’u şu saat itibarıyla gönderirse bir başka yeni yanlışa imza atacağı kesin... Bu yüzden Şener yönetiminin görev süresi dolana kadar hocasını takımın başında tutmalıdır. Mutlaka gönderilecekse de Metin Diyadin ve Turgut Kural Trabzonspor’u sırtlayabilirler. Uzaklarda hoca arayışı, yanlışı daha da büyütebilir...
 
Brooslu Trabzonspor zaten lig yarışından erken koptuğuna göre, yeni bir hoca transferi de Bordo-Mavilileri şampiyonluğa taşımayacaktır. Kim gelirse gelsin elinde sihirli değneği olmayacaktır. Zaman ve maddi kayıplar da bir o kadar yeni külfetler doğuracaktır. O halde yapılacak olan Belçikalıya destek verilmesi yönünde olmalıdır. Broos’a bu destek verilirken, istedikleri de yapılmalıdır. Yalnız bırakılmalıdır. Yok "Ben hocamı değiştireceğim" diyorsalar da yönetim bindiği dalı kesip, yanlışını kabul eder ki bunun adı da tam bir kaosdur.
  
  
BROOS KALMALI
Geçen sezon Trabzonspor, ligde ilk 9 haftalık bölümde 20 puan toplamış ve ilk sırada yer almıştı. Ancak o dönemde tüm bu başarıya rağmen, takımın başında olan teknik direktör Ersun Yanal, takımın iyi futbol ortaya koyamaması nedeniyle sürekli eleştirilere maruz kalmıştı.
 
Şimdi bu sezona bakıyoruz, topladığı 12 puan ile lider Fenerbahçe'nin 12 puan gerisinde olan bir Trabzonspor var. Bu iki dönemi karşılaştırdığınız zaman değişmeyen tek şey teknik direktörlerin eleştirilmesi ve onlara karşı tahamülsüzlük. Trabzonspor'da teknik direktörlerin eleştirilmesi geçmişte görev yapan diğer teknik direktörlere bakıldığında sanırım hep baki olacak.
 
Broos'un, görev yaptığı ilk 9 haftalık dönemde Trabzonspor'un başarısız olduğu gerçeği ortadadır. Çünkü futbolda, kulüp idaresinden tutun da her birime kadar başarının göstergesi futbol takımının sahada aldığı sonuçlar.
 
Ancak bu başarısız döneme rağmen Broos'a destek olunmalıdır. Trabzonspor'un önünde Cuma günü oynayacağı Kayserispor ve ardından fikstürde ligden düşürülen Ankaraspor maçı nedeniyle bay geçeceği bir hafta var. Kayserispor maçının kazanılması halinde 2 haftayı 6 puanla kapatacak Trabzonspor için yeniden bir başlangıç olabilir.
 
Bence Trabzonspor, devre arasına kadar hoca konusunu gündemine almamalıdır. Ocak ayında Trabzonspor'un konumu ve hocanın performansı karşısında yönetim kurulu bir değerlendirme yaparak, oyuncu transferlerini de düşünürek daha sağlam ve kalıcı tedbirler alabilir.
 
Eğer bu döneme kadar da başarısızlık sürerse Trabzonspor, yerlinin yerlisi bir antrenör ile yoluna devam etmelidir. 
 
 
BAŞARISIZLIKTA BROOS'UN PAYI %15
Sezon başından bu yana istenilen saha sonuçlarının alınamaması üzerine tartışılan isim haline gelen Trabzonspor teknik direktör Hugo Broos’un son Galatasaray mağlubiyetinin ardından koltuğu iyiden iyiye sallanıyor.
 
Ancak Bordo-mavili kulüpte son 25 yılda 25 teknik adam değişikliği istenilen başarıyı yani “şampiyonluğu” getirmezken, Hugo Broos’un gönderilmesi bir sezonun daha kaybı anlamına geliyor.
 
Hugo Broos'u göndermek yerine geçmişte Belçikalı teknik adamlara duyulan güven ve sevgi ortamının yeniden oluşturulması için Belçikalı teknik adama sezon sonuna kadar sabretmek ve rahat çalışma ortamı sağlamak gerekiyor.
 
Yapılan teknik adam değişikliklerinin Trabzonspor’a hem maddi hem de manevi olarak zarar verdiği görülmesine rağmen hala hoca deşikliğinde ısrar etmek kime ne fayda sağlayacak? Takımın bu hale gelmesinde Broos'un yüzde 15 payı varsa, yüzde 75'i ise diğer etkenler (Yanlış transferler, futbolcuların formsuzluğu ve sakatlıkları, sportif direktör görevlendirmesindeki zamanlama yanlışlığı v.b) rol oynuyor.
 
Yeni bir hoca da gelse, Hugo Broos da kalsa Trabzonspor'un durumu çok farklı olmayacaktır. Şampiyonluk umutlarını zora sokan bordo-mavili takımın bu  hedefe ulaşması oldukça zor. Camia şampiyonluk dışındaki sıralamayı başarı olarak görmediğini düşünürsek, Trabzonspor en kötü sezonlarında bile ilk 5'e girmeyi başarmıştır. Broos gitse de, kalsa da bu forma ilk 5’e zaten oynayacaktır.
 
Trabzonspor'un tarihine baktığımız zaman gelen yabancı teknik adamların başarılı olamadıklarını görüyoruz. Bu tablo şimdiye kadar hiç değişmedi. Kaliteli, gelişi tartışılmayacak yabancı bir teknik adama her zaman ‘evet’ deriz. Ancak tanınmayan, Trabzon'u ve Trabzonspor'u tanımayan bir teknik adamın gelmesi yarardan çok zarar verir. Şehrin sosyo-ekonomik yapısı nedeniyle yabancı teknik adamların Trabzon’a çok sıcak bakmadığını düşünürsek, bordo-mavili kulübün yerli bir teknik adam ile çalışması yapısı itibariyle daha uygun olur.
 
 
BROOS’A BİR ŞANS DAHA VERİLMELİ!
Türkiye’deki "Bir takım başarısızsa bunun tek sorumlusu hocadır" mantığı, ne yazık ki Trabzonspor’da da işliyor. Trabzonspor’un ligde bulunduğu konum ve Galatasaray karşısında aldığı 4–3’lük mağlubiyet sonrası Teknik Direktör Hugo Broos’un tartışılması gayet normal.
 
Şampiyonluk parolasıyla başlanan bir ligde, liderin 12 puan gerisine düşmek kabul edilebilir bir durum değil. Ancak Trabzonspor’un şu anda "Broos gitmeli mi, kalmalı mı?" sorusundan çok, 5 gün sonra oynayacağı Kayserispor maçını düşünmesi lazım. Bu maçta alınacak bir galibiyet hem camiayı, hem de hocayı biraz olsun rahatlatır.
 
Şu anda takımın futbol anlayışına ve kazanma hırsına baktığınızda, "Broos çok kötü bir kadro kurdu" diyemezsiniz. Eğer Kayserispor karşısında da puan kaybı yaşanırsa o zaman hoca konusu detaylı bir şekilde tartışılmalı. Çünkü Kayserispor maçının ardından, Ankaraspor ligden düşürüldüğü için o haftayı bay geçecek olan Trabzonspor’un önünde, bu konuyu tartışacak koskoca bir 15 günü olacak. Ve dolayısıyla hoca konusunda, çok daha sağlıklı kararlar verilebilir diye düşünüyorum.
 
Geride kalan haftalara bakıldığında, "Broos kalırsa takıma ne verebilir?" sorusu gerçekten kafaları çok karıştırıyor. Çünkü Broos’un şu ana kadar Avrupa kupalarından elenmiş ve ligde de havlu atma noktasına gelmiş bir takıma çok fazla şey katamadığı gerçeği ortada. Fakat Broos, saha sonuçlarında büyük hayal kırıklıkları yaratsa da, hak edene formayı veren, yıldız-yedek ayrımı yapmayan, yardımcılarına danışmadan adım atmayan yapısıyla futbolcularının ve taraftarların gönlünde taht kurmuş durumda. Dolayısıyla son Galatasaray maçının ikinci yarısındaki oyunda göz önüne alınırsa Broos’un takımı toparlayacak işaretler verdiği görülüyor. Belli bir süreye daha ihtiyacı var gibi.
 
Broos’un takımdan gönderilmesi durumunda ise kesinlikle bir yabancı arayışına girilmemesi taraftarıyım. Gelecek olan bir yabancının ligi ve futbolcuları tanıma süresi hesaplanırsa daha ciddi kayıplar yaşanabilir. Ama burada daha önce Türkiye’de görev yapmış, kalitelerini ispatlamış yabancı hocaları ayrı bir kefeye koyabiliriz. Yerli hoca olacaksa da bu taraftar baskısı yaşamış, en azından şampiyonluk stresini hissetmiş bir hoca olmalı.
 
 
GELECEK TRABZONLULARDA!
Broos gitse ne kazanacağız?
Kalsa ne kaybedeceğiz?
 
Her ikisinde de çok fazla bir şey değil.
Çünkü, Trabzonspor bu kadrosu ile şampiyonluk adayları arasına konulamayacağına göre, gitse de bir şey olmayacak. Kalırsa, Trabzonspor’un geleceği, bu sezon için ilk 5 arasında olur. Giderse de aynı yerlerde bulunur.
 
Trabzonspor’un geleceğini önümüzdeki 3 yıl içinde bir şampiyonluk elde etmek olarak koymak ve bunun içinde kadronun asgari yarısını Trabzonlulardan oluşturup, Giray Bulak veya Şenol Güneş ile yola koyulmak gerektiğini düşünüyorum.