Futbol evine dönüyor!
Yayınlanma Tarihi 24 Haziran 2010 Per 09:04
Almanya hariç favoriler turnuvaya eleme maçlarındaki kalitelerinin çok altında başlayıp ikinci karşılaşmaların ardından yavaş yavaş geri dönmeye başlamıştı.
Örneğin; Brezilya, Portekiz, İspanya fena halde ağırlıklarını ortaya koyarken, İngiltere ilk iki maçında umut vermemişti. Bir İngiliz için uluslararası turnuvalardaki maçların anısı iyi veya kötü olsun paha biçilmezdir. Grubunuzda Cezayir, Slovenya ve ABD ile mücadele verip elenmişseniz öfkesi büyük olur. Bazen takımınızı muhteşem taraftarınızla motive edersiniz. Dün İngiltere milli takımının motivasyonu binlerce kilometre ötedeki ekran karşısındaki taraftarıydı. Milyonlarca İngiliz'in ekran karşısında verdiği destek baskı yaratmış olmalı ki ilk yirmi dakikada İngiltere tanınmayacak kadar kötüydü. Sonra gurbetteki 12'nci adam motivasyon kaynağı oldu.
Glen Johnson'u Chelsea'deki harika döneminden biliyoruz. Dün o dönemin Johnson'u sahadaydı. Harika yeteneklerle donatılmış bir orta alan oyuncusu iken Newcastle United gibi kendi kendini inkar eden bir takımın parçası olarak zaman kaybeden Milner kendi en iyi performanlarından birini sergiledi. Johnson ile Milner'in sağ kanattaki hatasız oyunu karşısında Slovenya sol kanadı kullanamadı. Slovenler diri ve dikkatli oynayan defansif İngiliz oyuncuları karşılarında görünce kaleye şut atarak gol bulmayı tercih etti.
Bary iyi oynayan bir takımla koşan bir oyuncudur ve takımının önde bastığı dönemlerde kalitesini ortaya koydu. Milner ile Gerard'ın kontrollü ileri çıkışlarına karşılık Barry'e Lampard orta göbekte destek verince İngiltere bir Dünya Kupası takımına dönüşüverdi.
Capello ihtiyar Heskey yerine baştan beri Rooney'in yanında oynaması gereken Defoe'yi tercih etti. İngilizlerin bu maça çıkmadan önceki berbat istatistiklerini eleştirdiği Rooney yine bir Dünya Kupası maçının golcüsü olamadı. Defoe'nin işini kolaylaştıran koşuları dikkat çekiciydi.
Capello takım Slovenya'nın ileri çıkış yaptığı bölümlerde tehlikeli bir kontra oyuncusu olan Joe Cole'u oyuna alarak takımın topu önde tutmasını istemişti ve bunda başarılı oldular. Nihayet İngiltere'ye Capello'nun eli değdi. Dün İngiltere biraz da TV karşısında oturup destek veren milyonların estirdiği rüzgarla rahatladı.
Final hesabı yapan bir takım için yavaş yavaş form tutmak en doğru yöntemdir ve yorgun bir sezonun ardından yaptığınız kötü başlangıcın kabul edilebilir bahanesi ancak bu olur.
Bu oyunu oynadığına göre İngiltere daha iyisini yapabilecek kapasitede.
İngilizlerin meşhur "Football Coming Home" şarkısı şimdi yeniden anlam buluyor.
Kupaya asılacaklarına inanıyorum... ABD'nin son dakika golü kupanın adaletini ortaya koydu. Son dakika golü gelmese Amerikalı oyuncuların iyiniyeti ve emeğine yazık olacaktı.
Gruptan İngiltere ile ABD çıkar derken Slovenya'nın bu kadar problem çıkartacağını düşünmemiştik. ABD renk katmaya devam edecek, İngiltere ise artık bu ivmeyi değerlendirsin.
Örneğin; Brezilya, Portekiz, İspanya fena halde ağırlıklarını ortaya koyarken, İngiltere ilk iki maçında umut vermemişti. Bir İngiliz için uluslararası turnuvalardaki maçların anısı iyi veya kötü olsun paha biçilmezdir. Grubunuzda Cezayir, Slovenya ve ABD ile mücadele verip elenmişseniz öfkesi büyük olur. Bazen takımınızı muhteşem taraftarınızla motive edersiniz. Dün İngiltere milli takımının motivasyonu binlerce kilometre ötedeki ekran karşısındaki taraftarıydı. Milyonlarca İngiliz'in ekran karşısında verdiği destek baskı yaratmış olmalı ki ilk yirmi dakikada İngiltere tanınmayacak kadar kötüydü. Sonra gurbetteki 12'nci adam motivasyon kaynağı oldu.
Glen Johnson'u Chelsea'deki harika döneminden biliyoruz. Dün o dönemin Johnson'u sahadaydı. Harika yeteneklerle donatılmış bir orta alan oyuncusu iken Newcastle United gibi kendi kendini inkar eden bir takımın parçası olarak zaman kaybeden Milner kendi en iyi performanlarından birini sergiledi. Johnson ile Milner'in sağ kanattaki hatasız oyunu karşısında Slovenya sol kanadı kullanamadı. Slovenler diri ve dikkatli oynayan defansif İngiliz oyuncuları karşılarında görünce kaleye şut atarak gol bulmayı tercih etti.
Bary iyi oynayan bir takımla koşan bir oyuncudur ve takımının önde bastığı dönemlerde kalitesini ortaya koydu. Milner ile Gerard'ın kontrollü ileri çıkışlarına karşılık Barry'e Lampard orta göbekte destek verince İngiltere bir Dünya Kupası takımına dönüşüverdi.
Capello ihtiyar Heskey yerine baştan beri Rooney'in yanında oynaması gereken Defoe'yi tercih etti. İngilizlerin bu maça çıkmadan önceki berbat istatistiklerini eleştirdiği Rooney yine bir Dünya Kupası maçının golcüsü olamadı. Defoe'nin işini kolaylaştıran koşuları dikkat çekiciydi.
Capello takım Slovenya'nın ileri çıkış yaptığı bölümlerde tehlikeli bir kontra oyuncusu olan Joe Cole'u oyuna alarak takımın topu önde tutmasını istemişti ve bunda başarılı oldular. Nihayet İngiltere'ye Capello'nun eli değdi. Dün İngiltere biraz da TV karşısında oturup destek veren milyonların estirdiği rüzgarla rahatladı.
Final hesabı yapan bir takım için yavaş yavaş form tutmak en doğru yöntemdir ve yorgun bir sezonun ardından yaptığınız kötü başlangıcın kabul edilebilir bahanesi ancak bu olur.
Bu oyunu oynadığına göre İngiltere daha iyisini yapabilecek kapasitede.
İngilizlerin meşhur "Football Coming Home" şarkısı şimdi yeniden anlam buluyor.
Kupaya asılacaklarına inanıyorum... ABD'nin son dakika golü kupanın adaletini ortaya koydu. Son dakika golü gelmese Amerikalı oyuncuların iyiniyeti ve emeğine yazık olacaktı.
Gruptan İngiltere ile ABD çıkar derken Slovenya'nın bu kadar problem çıkartacağını düşünmemiştik. ABD renk katmaya devam edecek, İngiltere ise artık bu ivmeyi değerlendirsin.
