"Bu kadar aşağılanacak bir ülke değiliz"

"Bu kadar aşağılanacak bir ülke değiliz"
Türk Futbol Basını’nın duayeni ve Lig TV Genel Müdürü Şansal Büyüka, Lig TV’de yayınlanan Dobra Dobra programında Ömer Güvenç’in sorularını yanıtladı.
Futbol gündeminde yer alan her konunun konuşulduğu programda Şansal Büyüka futbol camiasının iki önemli ismi Orhan Şengürbüz ve Vedat Okyar'ın hayatını kaybetmesinden yaşadğı üzüntüyü dile getirirken "Türk futbol camiası çok önemli iki ismini kaybetti" dedi.
 
 İşte Dobra Dobra'da konuşulanlar:
  
“ÇOK ÖNEMLİ İKİ İSMİ KAYBETTİK”
Üzüntülü birkaç günü arka arkaya yaşadık. Kabul edelim ki Türk futbol camiası çok önemli iki ismini kaybetti. Ani olunca insan daha çok üzülüyor tabi ki. Allah gani gani rahmet eylesin. Hem Orhan Şengürbüz hem de Vedat Okyar çok değerli insanlardı. Allah, Vedat Okyar’a daha fazla çektirmedi. Umutsuz, yatıyor, konuşamıyor, acı çekiyor, ağrı kesicilerle acısını kesmeye çalışıyorlar, aile perişan… Çok zor… Allah hastası olan herkese sabır versin. Bu noktada söyleyecek çok şey var ama sağlıklı yaşamak lazım.
 
“BÖYLE TAKIMLARI YENMELİYİZ”
Ne sezonlar yaşadık, neler gördük. Ne hayal kırıklığıyla başlayanlar şampiyon oldu, fırtına gibi girenler hayal kırıklığı oldu. Hazırlık maçları ölçü değil o bakımdan. Tobol maçı tabi ki bir kuşku oldu Galatasaraylı futbolseverler için. Rijkaard’ın bu kadar gençle maça çıkması doğru muydu diye konuşuluyor. 1-1’lik sonuç benim için sürpriz oldu. Hangi futbolcularla çıkılırsa çıkılsın bizim takımlarımız böyle takımları yenmeliler.
 
“TRANSFERLER TRİBÜNE YAPILIYOR”
Benim korkum acaba tribüne mi transfer yapılıyor diye var. Elbette şov, futbgolun bir parçası insanları özendireceksiniz, tribünleri çekeceksiniz ama öncelikle ihtiyaca göre değil isme göre transfer yapıldığını düşünüyorum. Örneğin Fenerbahçe’nin sol tarafında bence büyük bir eksiklik yoktu. Mesela Galatasaray Keita’yı aldı tamam ama orada çok sayıda futbolcu var Galatasaray’da oynayacak.
 
“BU KADAR AŞAĞILANACAK BİR ÜLKE DEĞİLİZ”
Mehmet Demirkol’un çok güzel bir yazısı vardı geçen hafta içinde. “Katar’a mı dönüyoruz?” diye. Lugano, Fenerbahçe’den 4 milyon Euro istiyor, gidiyor Avrupa’da 1,5 milyon Euro’ya imza atacak kulüp bulamıyor. Başka takımlarda 1 milyon Euro alamayan oyuncular burada 2-3 milyon kazanıyorlar. Tamam, bazı oyuncuları getirmek zor ama biz bu kadar da aşağılanacak bir ülke değiliz. Türkiye’deki tesisler Avrupa’nın sayılı kulübünde var. Belki statlarımız ilkel kaldı biraz. Ödemelerde gecikme oluyor ama parası kalan yok. Öyle ya da böyle alıyorlar sonunda kat kat.
 
“BU PARALAR VERİLMEZ”
İsmail Köybaşı çok iyi bir futbolcu olabilir ama 6,5 milyon Euro verilmez. Mehmet Topuz transferinde değişik şeyler yaşandı ama nasıl olursa olsun 11 milyon Euro verilmez. Ben transferlerin ekonomik şartlara göre yapıldığına inanmıyorum. Ondan sonra “yayın ihalesi 400 milyon” olsun diyorlar nasıl olacaksa? Menajerlere de teslim olunmuş durumda. Buyurun Ferrari transferi. Deivid, Nobre başka yere gitse nasıl alacaklar bu paraları? Lincoln’ü görüyoruz. Hani? Bulsana kulüp. Bulsana 3,5 milyon Euro’yu. O yüzden bizim kulüplerimiz kör gözüne parmak misali böyle transferler yapmamalı.
 
“DAHA KENDİ KULÜBÜNÜZÜ YÖNETEMİYORSUNUZ”
Geçmiş dönemlerde Federasyon, Türk futbolunu yönetirdi. Son 4-5 yıldır Kulüpler Birliği’nde “bu mal bizim, futbolu biz yönetiriz” tarzında bir yapılanma var. Yahu kendi kulübünüzü yönetemiyorsunuz futbolu nasıl yöneteceksiniz. Tamam, kulüpler bu ülkede futbolcu yetiştiriyor ama devletin de çok büyük yardımları var kulüplere. Size 50 türlü kolaycılık yapılıyor. Her yerden yüz bulduğunuz için “harcarız” diye devam ediyorlar. Ondan sonra da “400 milyon, 600 milyon” diyorlar.
 
“HİÇBİR KURULUŞ 400 MİLYON DOLAR VERMEZ”
Hiçbir kuruluş Aziz Yıldırım’ın dediği 400 milyon doları veremez yayın ihalesine. “Veririm” diyen 3-5 ay sonra batar, iş durur. Yeni teknoloji falan diyorlar. Yeni teknoloji dedikleri WEB TV ise mümkün değil ufak internet ekranlarına mahkum edemezsiniz insanları, isyan çıkar. Benim sevgili başkana bir önerim var. Versin 350 milyon Dolar, Fenerbahçe TV’den yayınlasın maçları. Hem kulübü kazanır hem kendisi kazanır. Hayal içerisinde yüzüyorlar, hayal. Digiturk bu işi 9 yıldır götürüyorsa başarıdır. Yayıncı parayı topluyor, gidip kulüplere veriyor. Hiçbir yayıncı, hiçbir şartta, hiçbir teknoloji ile 400 milyon Doları toplayamaz.
 
“KABLOLARI KESMEMEK LAZIM”
Sayın Başkan diyor ki Bayern Münih 70 milyon Dolar alıyor. Doğrudur. Diğer tarafa bakıyorsunuz Bayern Münih dünyanın en değerli 4. Takımı. FIFA sıralamasına bakıyorsunuz Bayern Münih en başarılı 8. Takım. Bizde en başarılı takım 28-30’dan başlıyor. Senin yayınlardan gelirin, kişi başına milli gelirini de düşünürsen Avrupa’nın en pahalı 5. Ligi. Sen futbol seyircisinin artması için kulüpler olarak ne sağladınız? Yasaktan başka ne yaptınız? Yasakları koymamak lazım, hakemlere saldırmamak lazım, taraftarı yayıncının üstüne yönlendirmemek lazım, kabloları kesmemek lazım…
 
“KULÜPLERE GÜCÜMÜZ YETMİYOR”
Sözleşmede olup da bizim uygulayamadığımız çok şey var. Gücümüz yetmiyor kardeşim açık açık söylüyorum. Federasyonun da gücü yetmiyor. Stadyumlara yayın odaları yapacaktı ne oldu? Kışın maçlara giderken elektrikli ızgara götürüyor spikerlerimiz donmamak için. Bursa’da çatıdan yapıyorsun yayını nerdeyse düşeceksin oradan. Duyuyoruz ki yeni bir yer yapmışlar teşekkür ediyoruz en sonunda.
 
“BÜLENT UYGUN’UN TAKIMI TOPLAMASI LAZIM”
Sivasspor, Bilica gibi bir savunma sigortasını yerinden söktü, aldı. Bu bütün dengeleri bozdu. Bayağı köklü değişiklikler oldu Sivas’ın kadrosunda. Dileriz Şampiyonlar Ligi’ne kadar düzelme gerçekleşir. Bülent Uygun’un bu kadroyu ciddi biçimde, çok çabuk toparlaması ve Şampiyonlar Ligi’ne hazır duruma getirmesi gerekir.
 
“EMRE’NİN LİDERLİK ÖZELLİĞİ VAR”
Skibbe vardı Galatasaray’da “çok yumuşak” diyorlardı. Şimdi Rijkaard’ın otoritesine kimsenin söz söyleyeceğini zannetmiyorum. Fenerbahçe’deki kaptanlık meselesine gelince, ben Alex’in devam edeceğini düşünüyorum. Yeterli bir kaptan olduğunu düşünmüyorum ama. Hooijdonk gibi bir kaptan değil mesela. Kabul edelim ki takım üzerinde de bir etkisi var Alex’in. Emre’nin ne olursa olsun bir liderlik özelliği var Fenerbahçe’de. Kaleci Volkan, Gökhan Gönül… Bazı Fenerbahçelilerin, Fenerbahçeli kabul ettiğini düşünmezsen Emre bu işi yapabilecek bir oyuncu. Profesyonel bir futbolcunun takımı olmaz. İşte Gökhan Zan. Kaptanlık yapmış adam Galatasaray’a gitti. Bir şeyler duyuyorum “şampiyonluk primini vermiyorlar” diye. Yukarıda Allah var, yapmayın. Hak edilmiş parayı verin arkadaş.
 
“GÜNEY AFRİKA’YA UZAKTAN BAKACAĞIZ GİBİ”
Ben Dünya Kupası’na gidememe ihtimalimizi gitme ihtimalimizden daha fazla görüyorum. Karamsar bakmamak lazım tabi ki ama ben sanki Güney Afrika’ya uzaktan bakacakmışız gibi hissediyorum. Tabi ki bu “yandık, bittik” demek değil. Her şeyi getirip sonuca bağlıyoruz, kazanıp kaybetmemeye bakıyoruz. Koca İngiltere senelerce Dünya Kupası’na gidemedi. Ben “Fatih Terim istifa, Mahmut Özgener istifa” dönemlerini geçtiğimizi düşünüyorum. Fatih Terim’in aldığı para da meclis kürsülerinde tartışılmaz bundan sonra herhalde yabancı hocaların Türkiye’de aldığı ücretlerden sonra. Benim futbolda en mutlu olduğum anlar birincisi Galatasaray’ın UEFA Kupası şampiyonluğu biri de İsviçre’de Milli Takım’ın yarı finali. Böyle bir hocanın bize ne parasından yahu? Kimse kimseden zorla para almıyor. Federasyon böyle uygun görmüş.
 
“MANİSASPOR’UN BİR İSKELETİ VAR”
Manisaspor’un belli bir iskeleti var. Diyarbakırspor’un tüm oyuncuları gitmişti ama çok oyuncu aldılar. Kimi buldularsa aldılar. Kasımpaşa’nın neler yapacağını bilmiyoruz daha. Lige daha başlamadan “kalırlar, giderler” demek doğru olmaz, önce görmek lazım. Mahmut Özgener’in dediği gibi Bank Asya’dan çıkan takımların biraz daha hazırlıklı olmaları lazım kadro olarak. Lige çıkınca toplama takım haline geliyorlar ondan sonra. Alt ligdeyken kadro olarak biraz daha sağlam olmaları lazım. Biz ilginç görüntüleri hep Diyarbakır’dan almışızdır maç öncesi, maç sonrası. Dileriz kalıcı olurlar ama bunun için senin, benim dileğimiz yetmiyor. Çaba gerekiyor, destek gerekiyor. Başlarda bunu yapamadılar sonradan ne kadar kapatırlar bilemem.
 
“MEYDANIN BOŞ KALMAMASI LAZIM”
Kayserispor cephesi “iyi bir takım yaptık” diyor. Meydanın boş kalmaması lazım. Türk futbolu için Kayseri’nin bu yarışın içinde olması lazım. Kayseri’nin zirveyi zorlaması lazım. Bunu son yıllarda Sivasspor yaptıysa, Sivasspor’dan çok daha fazla imkanı olan Kayseri’nin yapması lazım. Hiçbir maçın garantisi olmamalı ligde. Büyükler deplasmana giderken “ne yapacağım” diye düşünmeli. “Yener gelirim” diye gitmemeli. Bursa’nın Arjantinli transferini de övüyorlar. Bakalım nasıl çıkacak daha izlemedik. Daha birçok takım gelmeli alttan. Ankaragücü’nün 100. Yılında zirveye oynaması lazım diye düşünüyorum. Gaziantep’te seyirci açısından ciddi bir fukaralık var ne yazık ki. Kayseri’de Tolunay hoca ile başlayan bir tepki var taraftardan. Geçen yıl bunun sancısı çok yaşandı, bu yıl olur mu bilemem. Bursa, sadece Kayseri ve Antep’e oranla değil Türkiye’de seyirci konusundaki en avantajlı takımlardan. Her maçı ağzına kadar dolu oynuyor. Bazen aşırı sevgiden zarar da veriyorlar ama…
 
 “EN UYGUN STADYUMLAR KUTU TİPİNDEKİLER”
2016 Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyoruz. O yüzden yeterli derecede stadyum yapmamız lazım ve bu stadyumların belirli bir kapasitede olması lazım. Bana göre Türkiye şartlarına en uygun stadyum tipi ufak, kutu gibi olan stadyumlar. 25 bin kişi civarı olmalı.
 
“NİHAT İÇİN ‘KENDİNE BAKMIYOR’ DİYEMEYİZ”
Nihat’ı aldı Beşiktaş ve çok umut bağlayan var. Nihat çok iyi bir profesyonel. Kendine çok iyi bakan ve çok iyi çalışan bir futbolcu. Nihat için “kendine bakmıyor” diyemeyiz hiçbir zaman. Buna rağmen son 2 senede 2 büyük sakatlık geçirdiğine göre düşünmek lazım. Neler yapacak birlikte göreceğiz.
 
“CEZA KALKARSA, GALATASARAY, AURELIO’YU MUTLAKA ALIR”
Tahkim kurulu Aurelio için karar verecek. Galatasaray’da bu kararı bekliyor. Eğer cezası kalkarsa Galatasaray’ın mutlaka alacağını düşünüyorum. Aurelio’nun bir sakatlığı da var maalesef. Maalesef diyorum çünkü Milli Takım için de önemli bir oyuncu. Uzun süreli sakatlıklardan sonra her zaman bir risk vardır. Bayram Tutumlu “iyileşecek” diyor ama bakacağız çok uzun ve ciddi bir sakatlık geçirdi. Fiziki olarak hazırlansa da güvenini kazanması, motivasyonunu kazanması az zaman almıyor. Bakarsın form tutamaz. Uzun sakatlıklardan çıkan oyuncular genelde eski formlarına ulaşamıyor. Geçen sene Deivid mesela. Bir önceki yıl harikalar yaratan Deivid koca sezon neredeyse sıfır çekti.
 
“KAZIM BU SEFER ŞANSI DEĞERLENDİRECEK Mİ?”
Daum’un Kazım’a gözünün içi gibi bakacağına Fenerbahçe kaynakları daha antrenman başlamadan söylemeye başlamıştı. Demek ki ya Daum tarafından ya yönetim tarafından gelen bir haber oldu. Kazım en azından geçen yıldan fazla şans bulacak. Önemli olan Kazım bu şansı nasıl kullanacak. O umursamaz tavrının devam ettiği haberleri geliyor Almanya’dan ama bakalım ne kadar değişecek.
 
“GALATASARAY İYİ BİR GÖBEK OLUŞTURDU”
Servet ve Gökhan Zan var Galatasaray’da. İyi bir göbek yaptı diye düşünüyorum Galatasaray. Orada bir sıkıntı yaşayacaklarını zannetmiyorum. Fenerbahçe’nin o bölgesinde sorun var diye düşünüyorum Bilica vazgeçilmez bir oyuncu Fenerbahçe’de, oraya uyması lazım. Yanına mutlaka önemli bir savunma oyuncusu almak gerekiyor. Bu mevsimin bu günlerine kalırsan iyi oyuncu bulmakta zorlanırsın. Madem bu kadar geç kaldın, aramaya devam edeceksin.
 
“BEKLENMEDİK İSİMLERİN ÇIKMASI LAZIM”
Benim izlediğim hazırlık maçları içerisinde Galatasaray’dan Emre Çolak gözümü tırmaladı biraz. İzlediklerim arasında o gözüme çarptı. Hepsini izleme fırsatım da olmadı tabi ki. Fenerbahçe’de Furkan ve Onur’u söylüyorlar. Hiç hesapta, kitapla olmayan oyuncuların çıkması lazım. Ben Abdülkadir’i bekliyorum hep bir yerden çıksın diye ama ortada yok. “Manchester United istiyor, Chelsea istiyor” dendi, öyle geldi Fenerbahçe’ye. O yüzden “pat” diye çıkıp, oynayacağı zamanı bekliyorum onun.
 
(Maraton.com.tr)