Bir derbi öncesi ve Cüneyt Çakır!..

Bir derbi öncesi ve Cüneyt Çakır!..

Hakem yazmak tehlikeli konudur!.. Yazsan bir dert yazmasan bir dert... Seveni var, sevmeyeni var... Hemen şimdi bunu bile yazarken, “Seveni yoktur” diyenler olacaktır diye aklımdan geçmiyor değil.

Tam 2 aydır yazacağım, yazmadım... Şimdi “Hay ellerin kırılsaydıda yazmasaydın” ile başlayan ve çok daha ağır kelimelerle devam eden söylemleri tahmin edebiliyorum... Ama zaman zaman da olsa şöyle bir oturup düşünmemiz, biraz daha sağduyulu olmamız gerekmiyor mu? “Gerekmiyor” diyorsanız, boşverin hiç okumayın bu yazıyı... Zamanınızı boşa harcayıp, sinirlerinizide bozmayın... Üzüm yemekse amaç buyrun, yok bağcıyı dövmek istiyorsanız, boşverin okumayın... “Yok, ben okurum” diyorsanız buyrun o zaman... Ancak, imden cim çıkartarak değil...

Biz sevmeyiz hakemleri...
Hakimliği doğru yapamazlar (!) ..
Kime göre?
Ona göre.
O kim?
Taraftar.
Adı üstünde taraf...
Haklıdır da.
Canı yanmıştır.
Takım mağlup olmuştur.
Yöneticisi, futbolcusu, teknik adamı çıkıp hedef tahtası olarak hakemi göstermiştir.
Zaman zaman haklı olsalar da zaman zaman haksızdırlar.
 
ÇUVALA KOYSAK YAKSAK
Bütün hakemleri bir çuvala koysak, üzerlerine benzin döksek yaksak (!)
Tüm sorunlar hallolmuş olacak mıdır sizce?
 
Yerlerine gelecek hakemler hata yapmayacak, taraf olmayacak, kasıtlı düdük çalmayacaklar mıdır?

“Hakemler hep art niyetlidir” düşüncesiyle yola çıkar, yorumları bu şekilde yaparsak, olaylara yaklaşımlarımız hep bu mantıkla olursa, sorun çözülmeyecektir. Yaktıklarımızın yerine yeni gelenler de, bakış açımız sabit olduğundan, her yaptıkları hatada art niyetli olarak adlandırılacaklardır.

O zaman hatayı bilerek yapanla, bilmeyerek yapanın hiç mi birbirinden farkı olmayacaktır?

DE DİYEBİLDİĞİN KADAR
Hakem için çok şeyler denir denmesine de...
Takımı iyi çalıştırmayan, oyunu iyi okumayan, oyuna müdahaleleri yerinde yapmayan teknik adam için;
Boş kaleye topu atamayan, kendisine bakmayan, iyi çalışmayan futbolcu için;
Her sezon başı onlarca futbolcu alıp, onlarca futbolcu yollayıp, transferde başarılı olamayan, kulübü ve krizleri iyi yönetmeyen-yönetemeyen yönetici için çok şeyler denir mi?
Denmez !...
De diyebildiğin kadar hakeme !...

Hakemin görmediği ofsayt pozisyonunda golü yiyen takım haklı olarak feryat eder, golü atanın gıkı çıkmaz, bunu kimse sorgulamaz!

DERBİNİN HAKEMİ CÜNEYT ÇAKIR
Şimdi gelelim bütün bunları bu kadar neden yazdığıma...
Bir derbi haftasının daha arifesindeyiz...
Galatasaray ile Beşiktaş, hem derbi olmasından hem zirvede sezonun ilk yarısının bitiminin arifesinde konumlarını önemli derecede belirleyecek olmasından ötürü çok zorlu bir maça çıkacaklar... Ve derbinin hakemi Cüneyt Çakır...
 
VATANDAŞ CÜNEYT ÇAKIR...
23.11.1976 doğumlu...
İktisat Fakültesi İşletme mezunu ve sigortacı...
Sigorta acentesi sahibi... Kendi söylemiyle, "Maalesef müşteriyi hakemliğim zarar görmesin diye seçmek zorundayım" diyecek kadar belki bir çoğumuzun gözardı ettiği dengeleri koruma adına düşünce hassasiyetine sahip.
Çok kitap okuyan ve sıkı bir Heavy Metal dinleyicisi...
Yabancı olarak Stephen King en sevdiği yazarların başında geliyor...
Türk yazarlardan Hikmet Temel Akarsu'yu beğeniyor.
Mutlu bir aile hayatı var...
Hobileri var...
İyi futbol oynadığı bilinir.
Hatta Fatih Terim tarafından futbolculuğu beğenilmiştir.
Bir gün bir röportaj yaparsam kendisiyle vatandaş Cüneyt Çakır'la ilgili soracağım çok soru var kendisine...
Hayata bakış açısı, hedefleri, amaçları mutlaka vardır...
Yani insan !..
Etten kemikten...
Mutlaka onunda sizin gibi benim gibi duyguları var.
Ama müsabaka yönetirken duygusal davranma lüksüne sahip değil...
Bu söylem kendisine ait... "Müsabaka yönetirken duygusal davranma lüksüne sahip değiliz".
 
HAKEM CÜNEYT ÇAKIR...
FIFA kokartı taşıyor... İstanbul bölgesi hakemi...
Avrupa’nın gelecek vaadeden 15 hakeminden biri...
Türkiye’de FIFA kokartı taşıyan Selçuk Dereli ile birlikte bu kategoride ülkemizi temsil eden ve hakem müessesi adına hedeflerimizi yakalayacak 2 hakemden biri... Biri Selçuk Dereli, diğeri Cüneyt Çakır...
Yani hakem !..
Biz yerden yere vuruyoruz ama Avrupa el üstünde tutuyor, destekliyor, takip ediyor, eğitimlere, seminelere çağırıyor, önemli maçlarda görev veriyor...
 
Cüneyt Çakır...
Bu sezon Turkcell Süper Lig’de 9, Bank Asya 1. ligde 1 karşılaşma yönetti...
Ligde yönettiği 9 karşılaşmada 9 kırmızı kart çıkardı.
Sırası gelmişken Galatasaraylı ve Beşiktaşlı futbolculara küçük bir uyarı... Hem kart görmemeleri konusunda, hem derbinin sertlikten öte futbol oyun kuralları çerçevesinde şık ve güzellliklerle hatırlanacak bir 90 dakika yaşanması adına... 
 
Turkcell Süper Lig'de geçtiğimiz hafta yönettiği Eskişehirspor - Konyaspor maçından sonra konuk takım teknik direktörü Giray Bulak maç sonrası şöyle dedi:
"Cüneyt Çakır kart konusunda hiç affı olmayan bir hakem".
 
Cüneyt Çakır'ın kendi söylemiyle:
"Oyun kuralları neyi emrediyorsa onu uygulamak zorundayız".
 
Bu sezon Turkcell Süper Lig’de 9, Bank Asya 1. ligde 1 karşılaşma yönetti dedik... Çakır aynı zamanda bu sezon Avrupa Kupalarında 9-10 maça imza attı.
Örnekler...
Inter Toto Kupası 3. tur 2. maçı. UEFA Kupası’na katılacak takımı belirleyecek maç. Aston Villa - Odense
Şampiyonlar Ligi 2. tur rövanş maçı... Dinamo Kiev - Drogheda United
UEFA 2. ön eleme 1. maçı... Deportivo La Coruna - Hajduk Split
Dünya Kupası Grup eleme maçı... Andorra - İngiltere
UEFA 1. tur ilk maçı... Avusturya Wien - Lech Posnan
U 21 playy off rövanş maçı... İspanya - İsviçre
UEFA Kupası A grubu maçı... Twente – Schalke
Filistin ile Ürdün arasında ilk kez oynanan ve FİFA başkanı Blatter’inde izlediği özel maç.
U 21 maçı... İngiltere – Çekoslavakya.
 
ORTAM NE KADAR GERİLECEK (!)
Şimdi yeniden gelelim derbi öncesine...
Bundan önceki derbilerde olduğu gibi bakalım her iki takım cephesinden maç öncesi hakemle ilgili ne tür açıklamalar gelecek?
Medyada neler yazılıp konuşulacak?
Maç öncesi ortam ne kadar gerilecek?
Bu gerginlik maç sonrası alınacak sonuçlara ve hakemin sergileyeceği yönetime göre gündemin neresine, ne kadar oturacak?
Cüneyt Çakır asılacak-asılmayacak diye bekleyenler varsa, ne umacaklar, ne bulacaklar?

Cüneyt Çakır sadece bu maçın hakemi...
Cüneyt Çakır olmaz, Bünyamin Gezer olur... Bünyamin Gezer olmaz, Fırat Aydınus olur.
Ama bir gün bu derenin suyu biterse, o olmazsa bu olmaz diyemeyeceğiz...

OLMAZ MI?
Şu futbol denilen oyunu, oyun olmaktan çıkarmasak...
İşin görsel keyfini, keyifsizliğe, sinir harbine çekmesek...
Her maç öncesi, maçın sonucunun ihtimalleri üzerine hakemleri maçtan günler öncesinden hedef tahtası haline getirmesek, germesek, asmasak...
Olmaz mı?
 
RAHAT BIRAKSAK
Şu Cüneyt Çakır’ın yakasını maç öncesi rahat bıraksak olmaz mı?
Futbolcu gibi, teknik adam gibi, o da maçına hazırlansa, yönetse, psikolojisini bozmasak, hataya zorlamasak, hata yaparsa da öküzün altında buzağı arar gibi, yaptığı hatanın altında art niyet aramasak...
Futbolcular futbol oynasa, teknik adamlar takımlarını maça hazırlasa, 90 dakika boyunca oyunu taktiksel olarak yönetse, yöneticiler fair-play fair-play dediğimiz ama ne olduğunu anlamak istemediğimiz centilmenlikle birbirlerini karşılasa-uğurlasa, hakem doğru düzgün maç yönetse olmaz mı?
 
Olmaz demeyin...
Olursa kim kazanır?
Türk futbolu kazanır, sağduyu kazanır...
 
Olmaz değil mi? Olmaz...!
Kavgasız, gürültüsüz bu işin keyfi mi çıkarmış (!)...
 
SALDIRIN O ZAMAN 
Saldırın o zaman hakeme...
 
En başta yazdım:
"Tam 2 aydır yazacağım, yazmadım... Şimdi “Hay ellerin kırılsaydıda yazmasaydın” ile başlayan ve çok daha ağır kelimelerle devam eden söylemleri tahmin edebiliyorum... Ama zaman zaman da olsa şöyle bir oturup düşünmemiz, biraz daha sağduyulu olmamız gerekmiyor mu? “Gerekmiyor” diyorsanız, boşverin hiç okumayın bu yazıyı... Zamanınızı boşa harcayıp, sinirlerinizide bozmayın... Üzüm yemekse amaç buyrun, yok bağcıyı dövmek istiyorsanız, boşverin okumayın... “Yok, ben okurum” diyorsanız buyrun o zaman... Ancak, imden cim çıkartarak değil..."
 
İsterseniz bu yazıyı çok farklı yazabilirdim...
Yazının sonunda Cüneyt Çakır'ı asmaya kalkanlar olurdu aranızda...
İsyan çığlıkları atanlar olurdu...
 
Olmaz mıydı? Olurdu...
Peki kim kazanırdı?
 
Erdem EROL
Ligtv.com.tr
HABER MÜDÜRÜ