"Artık stili olan bir takımız"

"Artık stili olan bir takımız"
Avrupa Futbol Şampiyonası’nda sergilediği performansın ardından gözler milli takımımızın 2010 Dünya Kupası grup elemelerindeki maçlarına çevrildi. Ay yıldızlı ekibimiz ilk maçında Ermenistan deplasmanında sahadan 2-0 üstünlük ve 3 puanla ayrılırken, averajla grup liderliğine oturdu. Şimdi sırada Belçika maçı var.
Belçika maçı öncesi Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol’un sorularını cevaplandıran A Milli Futbol takımımızın antrenörü Oğuz Çetin, Ermenistan maçıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Çetin, turnuvalarda başarılı olan ekiplerin bir sonraki turnuvalarda konsantrasyon kayıpları yaşayabileceği gerçeğine dikkat çekerek, “Oyuncularımız bu konuda övgüyü hakediyorlar. Çünkü artık takımımızın bir stili var, bir oyun anlayışı var” dedi. Çetin, hangi şartlar altında olursa olsun maçı lehlerine çevirmeleri becerisini göstermeleri gerektiğinin bilincinde olduklarını ifade ederken, “Ne istediğini bilen, sahada ne yapması gerektiğini bilen bir takımız. Bunu Ermenistan maçında gördük ve son derece memnunuz” diye konuştu. Çetin, Ermenistan maçıyla ilgili olarak futbolun dışında gelişen tüm olaylara karşı takımın hazırlıklı olması gerektiğini ve bununla ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldığını da sözlerine ekledi.
 
Gruptaki şansımızı da değerlendiren Oğuz Çetin, “Grubun en güçlü 2 takımı İspanya ve Türkiye. İspanya dışındaki takımlara karşı içeride ve dışarıda başarılı olmak durumundayız. Ama kolay olmayacak tabii. İspanya maçlarının dışında bütün maçları kazanma hedefini ortaya koymalıyız.  Ve İspanya’yla da grup liderliği için final maçına çıkmalıyız” dedi.
  
"MİLLİ TAKIMIN ARTIK BİR STİLİ VAR"
-Ermenistan karşısında 2 golle gelen 3 puanla başlamak gerçekten önemli ama oyun kurgusu adına futbolculardan istemiş olduğuınuz oyun anlayışını sahaya nasıl yansıttılar? Bundan ne kadar memnunsunuz?
Birincisi çok başarılı. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra Dünya Kupası eleme maçlarına konsantre olmuş, iyi motive olmuş bir ekiple başlaması bizim için çok önemliydi. Böyle başarılı turnuvalardan sonra takımlarda konsantrasyon kayıpları olabilir. Bu önemliydi. İkincisi de Ermenistan’la ilk defa oynayacak olmamız, futbolun dışındaki bir çok konunun gündemde olması bizim için önemliydi. Bunun dışında Ermenistan’da saha şartları çok da iyi değildi. Ayrıca Ermenistan takımı kamuoyunda pek bilinmeyen bir takım, aslında Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu’nda çok önemli maçlar oynadılar, arka arkaya kendi sahalarında her rakibi zorladılar. En ciddi rakiplerden puan aldılar, ya yendiler ya berabere kaldılar. Ve agresif oynayan bir takım. Bütün bunları topladıktan sonra takımımızı bu maça en iyi şekilde motive etmek ve hazırlamak gerekiyordu ki oyuncularımız bu konuda övgüyü hakediyorlar. Rakibi çok ciddiye alarak sahaya çıktılar ve bunu 90 dakika boyunca da yaşadık. Neticeyi almış olmamız da ayrıca bizi çok memnun etti. Bunun yanında  kamuoyunda yazılan çizilen ve konuşulanları da dinledikçe çok yüzeysel eleştiriler olarak buluyorum bunları. Çünkü artık takımımızın bir stili var bir oyun anlayışı var. Bunu biz 90 dakikla içerisinde gördük.
 
"BİR TAKIM SEBEPLERİ VAR"
-Yani takım oyunu tutturamasa bile bir anlamda kazanmak adına neler gerekiyorsa onu yapıyor ve kazanıyor. Bunu işler hale mi getirmiş olduk?
Kesinlikle. İyi seviyeye çıkan bir takımın hangi şartlarda olursa olsun, iyi futbol kötü futbol, vasat futbol farketmez, neticeyi alması çok önemli ki biz artık o seviyede bir takımız. Hangi şartlar altında oynarsak oynayalım maçı kendi lehimize çevirmesini becerebilmemiz gerekiyor. Takımımız bunu başardı ve biz maç başladığı ilk dakikadan sonra takımımızdan bu hissi aldık zaten. Tabii ki maç içerisinde bir takım olumsuz şartlardan dolayı tam istediğimiz, göze hoş gelen futbol veya kamuoyunun beklediği o futbol zaman zaman oldu zaman zaman olmadı.  Ama bunun bir takım sebepleri var.
 
Aşırı rüzgarın olması, zeminin futbola çok uygun bir zemin olmaması, takımı bir takım beklentilere cevap vermemiş gibi gerekçeler gösterebilir. Ancak taktik anlayışımız, oyuncularımızın disiplinli bir şekilde yeralması bizi çok memnun etti. 90 dakika içerisinde performans açısından istediğimiz seviyeye çıkmamış olan oyuncu her maçta olur. Ancak insanların bilmesi gereken bir şey var ki, özellikle de sporun içinde olup da bu konularda yorum yapan insanların, bu takım artık stili olan bir takım. Ne istediğini bilen, sahada ne yapması gerektiğini bilen bir takım. Ve bunu Ermenistan maçında gördük ve son derece memnunuz.
 
"FUTBOLUN DIŞINDAKİ OLAYLAR"
-Oyuncularla taktik olarak oyun kurgusu adına konuşuyorsunuz, onlara neyi, nerede nasıl yapmaları gerektiğini ifade ediyorsunuz, onları maça hazırlıyorsunuz. Ama Ermenistan maçında bunların dışına çıkan konuşmalar da oldu diye tahmin ediyorum. Çünkü sizin de ifade ettiğiniz gibi futbolun dışındaki bir çok konunun gündemde olması nedeniyle futbolculara farklı desteklerde de bulundunuz herhalde. Çünkü maç esnasında yapılan protestolara rağmen futbolcularımız tribünlere alkışlarla karşılık verdiler. Bir anlamda psikolojik olarak maça hazır hale gelmişlerdi.
Tabii ki futbolun dışında gelişen tüm olaylara karşı takımın hazırlıklı olması gerekiyordu ki, bununla ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldı. Özellikle Fatih hocamız oyuncuları çok iyi hazırladı. Ancak şunu da çok ciddi şekilde dile getirmek gerekiyor. Ermenistan'da bize karşı konulan tavır, yaklaşım son derece iyiydi. Hiçbir rahatsızlık hissetmedik. Çok rahat bir şekilde Ermenistan’a gittik, konakladık, topumuzu oynadık ve döndük. Yani bunda Ermenistan yetkililerininde almış olduğu tedbirler son derece iyidi; futbolun dışında konuşulan konular olumsuz anlamda fazla yansımadı. Ama ona rağmen oyuncularımız tamamen futbola konsantreydi. Hangi şartta olursa olsun Türk milli takımı artık bir seviyeye gelmiştir, bugün Avrupa’da 10. sıradadır, büyük bir takımdır, gerektiği gibi davranmasını bilmek durumundadır ki oyuncularımızda o tutum içerisindedir.
 
"GRUP LİDERİ OLMAK İSTİYORSAK..."
-Önümüzde Belçika maçı var. Hep bir sonraki maça bakıyoruz, adım adım ilerliyoruz ama bizim dışımızda 5 takımın yer aldığı 5. grupta uzun vadede hesaplar yapılıyordur mutlaka. Futbol adına çarpıyor bölüyorsunuz ve masaya yatırıyorsunuz, masanın üstünden de sahaya taşımak gerekiyor. Herşey Türkiye, İspanya ve Belçika arasında mı geçecek? Yoksa Estonya, Bosna Hersek ve Ermenistan’ın da belirleyici özellikler sergileyeceği bir grup mu?
Futbolda kolay birşey yok. Her maç kendi içinde bir takım zorluklar taşıyor. Ki grubumuzda bulunan  Ermenistan ve Estonya da dahil olmak üzere diğer takımlar mutlaka favori takımlara zorluklar çıkaracaklar. Ancak bir gerçek varki grubun en güçlü 2 takımı İspanya ve Türkiye. Bizi zorlayacak olan mutlaka bir Belçika olacaktır. Bosna da son maça kadar zorlayacaktır. Ancak asıl olan grup liderlerinin direkt gittiği bir ortamda, grup lideri olmak istiyorsak, İspanya dışındaki takımlara karşı içeride ve dışarıda başarılı olmak durumundayız. Bu konsantrasyon içinde olmamız gerekiyor, puan kaybetmememiz gerekiyor ki İspanya ile final maçları oynayalım. Ama kolay olmayacak tabii. Mesela Ermenistan’ı ilerleyen zamanlarda göreceğiz, önemli takımlara kendi sahasında çok ciddi zorluklar çıkaracaktır. Estonya da aynı şekilde. Ama grup liderlerinin direkt gideceği, en iyi ikinci haricindeki ikincilerin play off oynayacağı bir ortamda grup lideri olmak istiyorsak, İspanya maçlarının dışında bütün maçları içeride dışarıda kazanma hedefini ortaya koymalıyız.  Ve İspanya ile de grup liderliği için final maçına çıkmalıyız.
 
"BELÇİKA İYİ YAPILANMIŞ VE GÜÇLÜ"
-Grup lideri direk gidecek. En iyi 2. dışında yer alan ikinciler play off oynayacak. Kolay yol grup lideri olmak veya en iyi 2. olmak. Play off oynayarak gitmekse zor yol. Bizim kolayı tercih etmemiz gerekiyor herhalde. Neden play off oynayalım, neden bu işi bu kadar zora sokalım. Tabii ki hesabı kitabı yapıyor ve ihtimaller üzerine bunları geliştiriyorsunuzdur.
“Avrupa Şampiyonası’nda başarılı olmuşi bir takımız. Finali kıl payı kaçırarak İspanya’yla finali oynayamamış bir takımız. Dolayısıyla tüm konsantrasyonumuzu ortaya koyup İspanya dışındaki takımlara karşı başarılı olduktan sonra, Avrupa Şampiyonası finalinde karşılaşamadığımız İspanya’yla, grupta 2 maç arka arkaya oynayacağız, bu 2 maçta grup liderliğimizi belirleyecek maçlar olacak. Ama hiçbir maç kolay değil. Oynayacağımız Belçika takımı da gerçekten iyi yapılanmış, çok güçlü bir ekip. Ancak bizim için asıl olan kendi durmumuz. Dolayısyla çarşamba günü Belçika’ya karşı da aynı konsantrasyonla çıkıp neticeyi almak durumundayız. Takımdaki sakatlıklar maç gününe kadar belirleyici olacaktır. Mehmet Aurelio ve Hakan Balta’nın ciddi anlamda sorunları var. Maç saatine kadar gerekli tedavileri  yapılacak. Çarşamba günü sakatlıklar konusunda daha net konuşabiliriz.
 
Erdem EROL
Ligtv.com.tr
HABER MÜDÜRÜ