"3. şampiyonluğa da göz kırpıyorlar"

"3. şampiyonluğa da göz kırpıyorlar"
Klasiktir, ezberlenmiştir; ne ekersen onu biçiyorsun. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve çalışma arkadaşları doğru adımlar attılar ve son  iki yılda “mutlu sona” ulaştılar.

Beşiktaş’ın son iki yıldaki şampiyonluğu, doğru atılmış, planlı atılmış, dikkatli ama cesaretle atılmış adımların doğal sonucudur. Her şeyi bir yana bıraktım; bu sezondan, hatta bu sezonun devre arasından bir örnekleme yapayım. Beşiktaş gitti Babel’i aldı. Aynı dönemde Fenerbahçe, Karavayev’i, Galatasaray da Rodrigues’i... Ne oldu? Babel şampiyonluk yolunda çok önemli goller atıp, çok önemli katkı sağlarken, Fenerbahçe’de Karavayev hiç görünmedi. Galatasaray’da Rodrigues bir maç oynadı, beş maç yattı.

Buna benzer bir sürü örnek var. Doğru adım atınca, planlı iş yapınca, “futbol aklını” kullanınca doğal olarak fark yaratıyorsun. Nitekim Beşiktaş bitime bir hafta kala şampiyonluğunu ilan etti ama Galatasaray ve Fenerbahçe bu yarışta bitime haftalar kala “pes” etti. Galip gelen yöneticilik becerisi ve “futbol aklı” oldu.

Akıl oyunları
Beşiktaş bitime bir hafta kala Fenerbahçe’ye ve Galatasaray’a 13 puan fark attıysa, bu futbol şansıyla ya da başka nedenlerle açıklanamaz. Çalıştırdığı son iki takım Trabzonspor ve Bursaspor’a ülkenin en iyi futbolunu oynatan Şenol Güneş doğru bir karardı. Talisca’ları, Tolgayları bulup getirmek, kaleyi Fabri’ye emanet etmek, Fenerbahçe’nin  iki milli beki Gökhan ile Caner’i transfer edip, kendini güçlendirirken, rakibini çökertmek, Başkan Fikret Orman ve çalışma arkadaşlarının akıl oyunlarıydı.

Beşiktaş’tan ilk döneminde neredeyse “kovulurcasına” gönderilen Quaresma’yı getirip yeniden parlatmak, hiç akılda olmayan Tosic’ten stoper yaratmak ve sonuna kadar en iyi şekilde kullanmak, şampiyonluğa giden yolun akıllı, cesur ve becerili adımlarıydı.

Sow’u aradığı huzur
Üstelik, rakiplerine oranla çok daha kaliteli ve geniş kadroyla birlikte, takımda huzur var, sevgi var, birliktelik ve dayanışma var. Fenerbahçeli Sow son maçtan sonra hayal kırıklığının nedenlerini sıralarken ve “birlikte olamadık” diye dertlenirken, o birliktelik, Gökhan Gönül’ün söylediği o “huzur”  Beşiktaş’ta fazlasıyla var.

Beşiktaş Başkan Vekili Ahmet Nur Çebi şampiyonluk sonrası “iki yetmez, üç, dört, beş olsun” diye açıklama yaparken, hayal mi kuruyor, yoksa Beşiktaş’ın kadro kalitesi  ile birlikte  “mutlu bir aile”yi andıran yapısına mı güveniyor acaba? Beşiktaş’ta bu kadro ve bu huzur varken, Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin hayal kırıklığı ile biten sezonun ardından, nasıl bir kadro kuracakları, camialarında huzuru, sevgiyi nasıl yeşertecekleri henüz bilinmezken, Ahmet Nur Çebi’ye “hayal kuruyor” diyebilir  miyiz? Dördü, beşi bilemem ama, mevcut şartları düşünürsek, Beşiktaş üst üste üçüncü şampiyonluğa da göz kırpıyor.

Huzur: Gökhan Gönül, şampiyonluktan sonra yaptığı açıklamada Beşiktaş’ta huzuru bulduğunu söyledi. Zaten huzuru bulan, şampiyonluğu da buluyor.

Slaven Bilic’ten: “Türkiye’de temel problem şu: Bilgili olanların yetkisi yok, yetkisi olanların bilgisi yok.”


Tudor’a inancım var
Igor Tudor’un büyük takım tecrübesizliğine rağmen yeni sezonda Galatasaray’a bir “karakter” kazandıracağını, takımın isyan ve öfke duygularını geliştireceğine, bu sezonun içinde çok gördüğümüz “sonucu kabullenme” alışkanlığından vazgeçireceğine inanıyorum.

Baksanıza, Galatasaray koşu mesafesi olarak 103-104 kilometrelerde dolaşırken, Igor Tudor döneminde sezon sonu olmasına rağmen bu mesafeyi 113-114 kilometrelere çıkarttı. Sneijder bile biraz güçlenince yeteneklerini sergilemeye başladı. Yeter ki transferlerde çoğu zaman olduğu gibi karavana atılmasın.

Rastlantı değil
Igor Tudor, Alanya maçından sonra “yeşil gömlekli arkadaş penaltımızı görmedi” dedi. Galatasaray’ın penaltılarını görmeyen sadece yeşil gömlekli arkadaş değil ki... Özellikle son beş maçtır Galatasaray’ın öyle penaltıları verilmiyor ki, kaba ifade ile “penaltının babası...” Rastlantı deseniz, böyle bir rastlantı olur mu? İnanılır gibi değil...

Bruma’nın yeri kaça dolar?
Galatasaraylı Bruma’nın ciddi alıcıları var, görüşmeler sürüyor. Ancak Galatasaray Yönetimi’nin yerinde olsam Bruma’dan daha iyisini bulmadan Bruma’yı satmam. Kaldı ki Bruma’dan iyisini bulmak zor... Hadi buldun diyelim, kaç para?

Kupasız bir sezonu kabul ettiremezsiniz
Galatasaray Kulübü son on yıldır ilk defa futbolda, basketbolda, voleybolda tek bir kupa kazanmadan sezonu kapattı. Galatasaray’ı ekonomik olarak ayakta tutmak iyi de, Dursun Özbek Başkan rahat görev yapmak istiyorsa, kupa ve kupalar kazanmak zorunda... Galatasaraylı’ya kupasız sezonları kabul ettiremezsiniz. Çünkü böyle bir alışkanlık Galatasaray’ın genlerinde yok.

Yaşarken ölüyor
Ozan Tufan önce milli formayı kaybetti, sonra Fenerbahçe formasını... Bu kadar genç yaşına ve yeteneğine rağmen iki yıl içinde bu kadar büyük bir düşüş inanılır gibi değil... İyi bilenlere sordum, “kötü değil, çok kötü yaşıyor” dediler. Çok yazık, Ozan Tufan yaşarken ölüyor, farkında değil...

Siparişle olmuyor!

Trabzonspor’un seneye 50. kuruluş yıldönümü ya, herkes “şampiyonluk” sipariş ediyor. Oysa siparişle şampiyon olunmuyor. Önce  iyi takım olacaksın, sabırlı olacaksın, birlik olacaksın, tribünleri dolduracaksın, sonra şampiyon olacaksın.

Bugüne kadar rastlanmadı
Başakşehir bu sezon Süper Lig’de kendisi dışında kalan 17 takımın tamamını yendi. Bazılarını iki maçta, bazılarını bir maçta ... Ama yendi. Süper Lig’de bugüne kadar rastlanmış bir durum değil bu...

Düşen o otobüsü durdurun şimdi!
Bursasporlu futbolcuları taşıyan otobüs basıldığı gün, o otobüsün frenleri boşaldı. Şimdi son sürat uçuruma doğru gidiyor. Düştü düşecek... Otobüsü basanlar, freni patlatanlar; şimdi gücünüz yetiyorsa durdurun bakalım o otobüsü...

Şampiyonluk kadar değerli
Göreve 7. haftada geldi, takım 2 puanla sonuncu sıradaydı. Bitime bir hafta kaldı, takım beşinci sırada ve Avrupa yolunda... Bazı dereceler var, şampiyonluk kadar değerli... Rıza Çalımbay’ın Antalyaspor’da yaptığı budur.

Çabuk solmayın
Özer, Soner, Olcan büyük yeteneklerine rağmen büyük takımlarda tutunamadılar, çabuk soldular. Şimdi Akhisar Belediyespor’da yeniden açıyorlar. Aman bu defa çabuk solmayın. Sizi koklayalım, futbolunuza doyalım.

Özat’tan dev adımlar
Eskiden hatır-gönül-torpil olurdu. Şimdi kimse birbirinin gözünün yaşına bakmıyor. Son hafta Gençlerbirliği, özellikle ikinci yarıda süper oynadı ve deplasmanda olmasına rağmen Bursaspor’u yenerek adeta uçuruma itti. Gençlerbirliği ligin en kısıtlı kadrolarından biri olmasına rağmen iyi iş çıkarırken, Ümit Özat ligin iyi hocalarından biri olma yolunda önemli adımlar atıyor.

Düşseler de kalsalar da...
Ligde son hafta... Rizespor düşer-kalır bilemem. Ancak düşse de, kalsa da, Başkan Metin Kalkavan’ın sonuna kadar Hikmet Karaman’ın arkasında duruşunu takdirle karşılıyorum. Adanaspor, Gaziantepspor bir sezon içinde kaç hoca değiştirdiler, düşmelerine çare oldu mu?

Keşke ikisi de gelebilse...
Bir yanda Eskişehirspor,  öte yanda İzmir’in Göztepe’si... Türk futbolunun iki büyük futbol şehrinden biri Süper Lig’e gelecek. Mümkün olsa da ikisi birden gelebilse... Kaybedene yazık olacak, çünkü ligde bir renk eksik kalacak.

Sonra başlayıp önce bitiriyorlar
İngiltere Ligi 20 takımlı... Bizim ligden 2 takım fazla... Buna rağmen bizden bir hafta sonra başlıyorlar, bizden bir hafta önce bitiriyorlar. Meraktayım, niye?