1-0'lık galibiyet için "Golü atıp üzerine yattı" yaklaşımı doğru değil. Galatasaray, attıktan sonra oyunu tuttu demek daha doğru. Belki iyi oynamadı Galatasaray ama istediğini aldı. 27 haftada 34 gol yemişsiniz, 31 maçta yine 34 gol var... (Rıdvan Dilmen/Sabah)
Galatasaray doktorunu arayıp soracağım, gerçekten ameliyat oldu mu diye! Kötü oynarken Melo'yu gördüm ama mücadele etmezken hiç görmedim onu. Olağanüstü yürekten oynuyor. Biliyor kıymetini... Hem ülkenin, hem kulübünün... Juventus'ta bu kadar kalamadı belki ama Melo'nun kalitesi Juventus'ta kalabilecek düzeyde. Yataktan kalktı, geldi oynadı. (Rıdvan Dilmen/Sabah)
Defansif olarak Galatasaray Mersin’e hazırlıksız gözükmesine rağmen maçı kazanabilmesinin altında Hamzaoğlu’nun bu kez “şapkadan tavşan çıkarma” girişiminde bulunmaması, formda Emre-Yasin ikilisine 11’de yer vermesi yatıyordu. 16’ncı dakikada galibiyet yolunu açan golü de onlar ürettiler zaten. (Uğur Meleke/Milliyet)
Galatasaray zor bir takvimi aştı, bu galibiyetle zirve yarışında bir adım önde olmayı sürdürdü... Ama 31 Mayıs’ta şampiyonluk ipini kim göğüslerse göğüslesin, bu sezonun başka kazananları da var: Birisi Mersin İdmanyurdu takımı. Bence kadro kaliteleri, Balıkesir’den, Erciyes’ten, Rize’den çok üstün değil. (Uğur Meleke/Milliyet)
Cim Bom bu sezon 4. yıldızı takacaksa bunda Muslera’nın katkısı ilk sıraya yazılacaktır. Sarı Kırmızılı takımın rekor denecek kadar çok gol yediği bir dönemde bile onu ayakta tutan ve şampiyonluk potasında kalmasını sağlayan adam Uruguaylı idi. (Ahmet Çakır/Zaman)
Maçı kazandıran Yasin’in golü ‘yetenek ne işe yarar?’ sorusunun da yanıtı gibiydi. Bu oyuncu özgüveni arttıkça fazlasını veriyor ve hem kendisi hem takımı kazanıyor… Toparlayalım: Bu güzel Akdeniz akşamında Sarı Kırmızılı takım istediğini elde ederken, ‘Mersin’i şimdi Fener düşünsün’ diyerek eve döndü. (Ahmet Çakır/Zaman)
Galatasaray alışık olmadığımız kadar çok durgundu, Mersin’in baskısı karşısında defans yapmaya çalıştı. Hücuma çok çıkamadı. Telles son Konya maçında oynamamasına rağmen çok yorgun, güçsüzdü. Emre ve Sabri de farklı değildi. Hücumda çıkış denemeleri oldu ama Nakoulma’ya karşı çok sıkıntı çekti. Melo bile durgundu dersek durum daha iyi anlaşılabilir. (Cüneyt Tanman/Bugün)
Muslera yine maçı kurtaran isimdi. Yılın en müthiş iki kurtarışına imza attı. Maçı tek farkla götürmek büyük riskti, ikinci yarıda Mersin daha etkiliydi. Galatasaray’ın böyle bir maçta 3 puan alması Muslera gibi kalecisinin olmasıyla mümkündü. Belki sıcak etkilemiş olabilir ama Galatasaray şampiyonluk için kalan son üç maçta daha coşkulu, dirençli, hızlı olmak zorunda.(Cüneyt Tanman/Bugün)
Galatasaray bir maç daha kazandı. Hem de gol yemeden. Ama hemen söyleyeyim… Bu bir mucize... Muslera mucizesi. Başka bir anlatım şekli yok dünkü maçın, hatta ondan önceki üç 90 dakikanın… Wesley Sneijder var. Burak Yılmaz var. Umut Bulut var. Baktığında forvet hattında yıldız çok. Ama maalesef elleri ayakları birbirine dolaşıyor bu yıldızlardın. Baskı altında yanındakine bile pas veremiyorlar. (Gökmen Özdemir/Millet)
Şampiyonluğun bir ruhu vardır. Ama o ruh Galatasaraylı futbolcularda yok ne yazık ki! Bugüne geldilerse, şampiyonluk yolunu 270 dakikaya kısalttılarsa yatsınlar kalksınlar önce Muslera’ya sonra sevmedikleri Melo’ya dua etsinler. (Gökmen Özdemir/Millet)
Galatasaray yönetiminin teklif gelse bile; bırakın satmayı pamuklar içinde saklaması gereken bir adam Muslera...
Eğer bugün Galatasaray zirvede oturuyorsa ve şampiyonluk yarışını sürdürüyorsa Hamza hocadan tutun da futbolcusundan yöneticisine kadar herkes yatıp kalkıp Muslera'ya dua etmeli.. (Levent Tüzemen/Sabah)
Bu arada 'atan' konumundaki Burak kaçırmaya devam etti. Burak üç tane net golü yanlış vuruş tercihlerinden dolayı harcadı.. Burak rakipten topu çalıyor, ikinci rakibine müthiş bir çalım atıyor, kaleciyle karşı karşıya kalıyor ama topun dibine girmeyi düşünemiyor.. Gol kralı apoletli Burak bu zaafiyetini artık gidermeli.. (Levent Tüzemen/Sabah)
Hamza hocanın sihirbazlık sınıfına girebilecek Yasin dokunuşuyla gelen gol işi değiştirdi tabii. Messi’nin geçen hafta Boateng’e yaptığına benzer felç edici bir çalımla Servet’i dondurup oyunun stratejisini değiştirdi. (Mehmet Demirkol/Fanatik)
Bundan dört hafta önce bana ‘Galatasaray bundan sonraki 4’ün 3’ünde sadece bir gol atacak’ deseniz, ‘Şampiyon Beşiktaş mı Fenerbahçe mi oluyor?’ diye sorardım. O savunma ve bu kanatlarla hücum 2’den az atmadan maç kazanması olanaksızdı çünkü. Ama Hamza hoca ve öğrencileri olağanüstü bir dönüşüm gerçekleştirdiler. Ve dün en önemli virajı geçtiler. (Mehmet Demirkol/Fanatik)
Ligin bitimine sayılı günler kala yine bir maç değerlendirmesi değil de, Muslera güzellemesi yapacağızÖ Daha önce defalarca yaptığımız gibi. Mersin İdmanyurdu takım olarak tempolu, baskılı oynarken Galatasaray’ın 3 puan kazanmasının başrol oyuncusu çok önemli kurtarışlar yapan Uruguaylı kaleci oldu. (Hakan Can/Fanatik)
Mersin’de Nakaulma solda oynarken Sabri, sağda oynarken Telles’e bariz üstünlük sağladı. Emre orta sahada vasatı aşamadı. Oyundan çıkarken, “Hep mi ben çıkacağım?” derken haksız, hocasının elini görmezden gelirken kabaydı. Ayıp etti. (Hakan Can/Fanatik)
Brezilya 200 milyonluk ülke, televizyonculuk da reklam sektörü de çok gelişmiş bu büyük ülkede. "Brezilya'nın en iyi sol beki" olarak Galatasaray'a pazarlanan Alex Telles de muhtemelen bir reklam ajansının başarılı işi. Bir Uruguaylı bir Brezilyalı'ya bu kadar yardım etmemiştir tarihte! (Bülent Timurlenk/Sabah)
Hamzaoğlu, gereksiz Bruma sevdasından vazgeçti ve ödülünü de golün asistiyle aldı. İkinci yarıda tükenmiş Yasin ya da Alex Telles kenara gelebilirdi ama Galatasaray'ın hocası maç berabere bitse yine özür dileyeceği bir karara imza atıp Emre'yi oyundan aldı. Emre çıkmazdı, haklıydı ama hocasının elini sıkmayarak kendi ayağına sıktı. (Bülent Timurlenk/Sabah)
Hamza Hoca takımın ayarı ile oynayıp dengeli takıma çevirdiği günden bu yana daha zor yenilen, gol yemeyen takıma büründüler. Buna şampiyonluk motivasyonu da eklenince neredeyse kontrolü eline almadan deplasmandan istediği galibiyeti almayı bildi. (Mustafa Sapmaz/Akşam)
Son üç maç, kağıt üzerinde en zor maç Beşiktaş, ancak derbi performansı geçmişteki gibi olursa bundan sonra en zor maç Rize deplasmanı… (Mustafa Sapmaz/Akşam)