Unutamadığın gol: Wigan'da oynarken Aston Villa'ya attığım gol. Akhisar'dayken ise Antalyaspor'a ve Çaykur Rizespor'a attığım goller
Unutamadığın asist: Wigan'dayken kupa maçında Charlton Athletic'le karşılaşmıştık. Charles Nzogbia'ya o maçta yaptığım asist en iyi asistim idi.
Unutamadığın maç: Wigan'dayken Manchester United'e 2-1 yenilmiştik. Takımı öne geçiren golü ben kaydetmiştim.
En sevindiğin maç: Beşiktaş'ı deplasmanda 2-0 yendiğimiz maç. Soyunma odasında büyük coşku yaşamıştık. İngiltere'de ise Stoke City'e karşı oynadığımız maç. Galibiyet golünü atmıştım ve Premier Lig'de kalmıştık.
En üzüldüğün maç: Türkiye'de Antalyaspor maçı. Öndeydik ve maçın bitimine 2 dakika kala yediğimiz golle galibiyeti kaçırdık.
En iyi oynadığın maç: Kolombiya formasıyla Peru maçında bir gol atmaıştım o maç benim için çok özeldi. Türkiye'de ise Trabzonspor maçı.
En kötü oynadığın: İngiltere'deyken Chelsea'ye 8-0 yenilmiştik en kötü maçım bu maçtı.
En beğendiğin stat: Santiago Bernaneu, Türk Telekom Arena ve Şükrü Saraçoğlu Ülker Stadyumu
İdol: Faustino Asprilla benim kahramanım
En iyi teknik direktör: Roberto Martinez Wigan'dayken birlikte çalışmıştık. Türkiye'de ise Cihat Arslan
En kötü teknik direktör: Buna bir cevap veremem. Özür diliyorum ama onunla gerçekten kötü bir deneyim yaşamıştık bunu söylemem lazım Felix Magath.
Teknik Direktör idolün: Jose Mourinho ve Sir Alex Ferguson. Onlar her kupayı kazandılar
En kötü kaleci benim. Kolombiya ile Copa Amerika'da 2007 yılında 7 dakika kadar kalecilik yapmıştım gerçekten çok kötü bir deneyimdi benim için.
En sevdiğin hakem: Cüneyt Çakır
Sevmediğin hakem: Bunu söylemeliyim. Kayserispor maçımızın hakemiydi adını şuanda hatırlamıyorum. Bence en kötüsü oydu.
En yetenekli futbolcu: Paul Pogba
En yeteneksiz: Bence herkesin bir yeteneği vardır.
En tembel: Landry Nguemo. Landry çok üzgünüm ama idmanlarda daha fazla çalışmalısın dostum...
En iyi şarkı söyleyen: Ronaldinho ve Neymar
En kötü şarkı söyleyen: Dauglao. Çok iyi arkadaşım ama çok kötü şarkı söyler
En fazla yemek yiyen: Sami ve Bruno. Gerçekten inanılmaz her şeyi yiyebilirler...
En sevdiğin gol sevinci: Bir video izlemiştim hangi ülkede olduğunu bilmiyorum ama şöyleydi; Golü atan oyuncu tribünlere koşuyor ve bir koltuğa oturup kendini alkışlıyordu
Bonkör:İnsanlara yardım etmeyi severim. Hayatta en alttan başlamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum bu yüzden kendimi söyleyebilirim. Ronaldo'nun da bu konuda hassas olduğunu biliyorum.
En cimri: Tolga Ünlü. çünkü her zaman para konusunda problemi var
En çok konuşan: Caner Osmanpaşa. Otobüste her zaman arkama oturur uyumaz müzik dinlemez hiçbirşey yapmaz sadece konuşur
En çok abartan: Neymar. Sahada ona dokunamazsınız hemen yere düşer. Hakemlerin ona verdiği penaltılar bana çok gizemli geliyor.
En iyi giyinen: Akhisar'dan birini söylemem çünkü kimse benden iyi giyinmiyor. Adebayor ve Samuel Eto'o
En kötü giyinen: En kötü giyinen Fatih. Çok iyi bir kaleci ama çok kötü giyiniyor
En gaddar: Nemanja Vidic. Türkiye'de ise Simon Kjaer
En yumuşak: Jason Denayer İlk önce forvetlerin topu almasına izin veriyor sonra müdahale ediyor.
Lakap: Meksika ve Kolombiya'dayken bana Hugol derlerdi. Aslında bundan pek hoşlanmadım çünkü benim adım Hugo. Hugol lakabı o dönem bana büyük bir ün kazandırmıştı. pek çok insan beni internet gazetede ve dergilerde beni bu şekilde tanıdı. Ailem ise beni Hugito olarak çağırır. Burada da bir hayranım var ama adını bilyorum buraya ilk geldiğim günden beri bana tezahürat yapıyor. Teşekkürlerimi sunuyorum ona.
En sevdiğin yemek: Makarna ve Antep kebabı
En sevdiğin aktör: Will Smith. Bu adama bayılıyorum
En sevdiğin şarkıcı: 50 Cent ve Drake
En sevdiğin şehir: Kolombiya'dan Cali. Miami'yi de çok severim
İlk kazandığı para ile ne aldım? Hatrıladığım kadarıyla 150 dolar kazanmıştım. Annem için kocaman bir televizyon almıştım çok mutlu olmuştu ve mutluluktan ağlamıştı.
Futbolcu olmasaydın ne olurdun? Aslında hiç düşünmedim. 5-6 yaşından beri sadece futblcu olmayı düşünürdüm. Futbolcu olamasaydım ama müzisyen olurdum.
Futbol dışında neler yaparsın ? Ailemle vakit geçiririm
En zorda kaldığın zaman? 2013 yıllarında çok fazla oynama şansı bulamıyordum İngiltere'de o dönemler...
Tavsiye: Kolombiya'dayekn bir arkadaşımdan tavsiye almıştım. İngiltere'ye mi Hollanda'ya mı transfer olayım diye. Onun bana tavsiyesi İngiltere'ye olmamdı gerçekten kariyerim açısından çok önemli bir tavsiye olmuş oldu.
En beğendiğin sporcu: Kobe Bryant,Stephen Curry ve Roger Federer
Süper gücün olsaydı hangisini isterdin? Süperman'i çok severim. Uçabiliyor herşeyi yapabiliyor, gözlerinden lazer çıkarabiliyor.
Bildiğin Türkçe kelimeler:Teşekkürler. Çünkü her zaman teşekkür etmem gerekebiliyor.
Tuttuğun takım: Real Madrid
En gururlandığın an: Stoke City karşı attığım gol. Bu golle ligde kaldık
Pişmanlığın: Wigan'da 3 yıldır oyunuyordum ve kulüp bana 1 yıllık daha kontrant önerdi bende kabul etmedim ve Fulham'a imza attım en çok pişmanlık duyduğum an budur.