İsmail Şenol yazdı: "Obradoviç olmanın bedeli"

İsmail Şenol yazdı: "Obradoviç olmanın bedeli"
Fenerbahçe'nin Panathinaikos'u süpürerek Final Four'a kaldığı maçın analizini İsmail Şenol, beinsports.com için yaptı. 

"Atina’daki ilk iki maçı kazandıktan sonra, Ataşehir’deki karşılaşmaya başlarken kontrol Zeljko Obradoviç’in elindeydi. İşleri değiştirmek zorunda olan Panathinaikos’tu ve Yunan ekibinin yeni bir strateji bulması gerekiyordu. Eğer bu bir satranç oyunuysa, beyazlar Xavi Pascual’deydi yani.

Xavi Pascual çok çalışkan, maç planını iyi hazırlayan bir antrenör. Hakkını vermek lazım, üçüncü maçta ilk hamlesini epey okkalı yaptı. Belli ki ilk hedefi, Atina’da “süper yıldızlık” apoletini takan Bogdan Bogdanoviç’i oyun dışına çıkarmaktı. Maçın başından itibaren James Gist ve Chris Singleton’la Bogdan üzerindeki baskıyı artırıp, Fenerbahçe’nin hücum planlarını sınırladı. 

Beyazlardan güzel bir açılış gelince, siyahların en sık oynadığı açılışı yaptı Obradoviç: Garry Kasparov’la özdeşleşen meşhur Sicilya Savunması. Kasparov, Sicilya Savunması’nda yarattığı asimetrik konumlarla bilinir. Dengesiz yerleşir, bir piyonu feda eder ve oyunu kilitleyip, kendisine saldırı noktası bulur. 

İşte Obradoviç’in Sicilya Savunması da, onun saha içi yerleşimi. Üstelik asimetriyi yaparken işi çok kolay, çünkü Panathinaikos’ta Nick Calathes var. Fenerbahçe, Calathes’i tamamen yok sayıp onu şut atmaya davet ederken; ikinci maçın yıldızlarından Mike James’in potaya gidecek tüm koridorlarını kapattı. Temel mantıkta, beş kişiyle dört kişiyi savundu Obradoviç’in takımı. 

Calathes ve James’ten katkı alamayınca, üçüncü karar vericiyi bulmak zorundaydı Pascual. İşte bu kısma çok çalışmamış gibiydi. Çünkü savunmadaki ana planı Bogdanoviç’i durdurmaktı ve kâğıt üzerinde “üçüncü oyun kurucusu” Ioannis Bourousis’i, sırf savunma planını destekleyemeyeceği için oyuna sokamıyordu. 

Bu noktada karar vermek James Feldeine ve KC Rivers’a kaldı. Bu iki isimden de kötü tercihler gelince, Panathinaikos’un çözümü kalmadı. Böyle olunca Xavi Pascual, Calathes’ten kolayca vazgeçemedi ve oyun kilitlendi. 

Fenerbahçe’nin Bogdanoviç’siz oyun planında ciddi hücum sorunları var. İkinci yarıda oyun üstünlüğü çok büyük ölçüde Fenerbahçe’deyken son 10 dakikaya sadece 10 sayı farkla önde girilmesinin sebebi buydu. O oyun üstünlüğünün tabelaya yansıtması gereken skor, en az 20 sayı farkıydı. Üstelik taraftar da bunun bilincindeydi ve Bogdanoviç’in hücuma dahil olduğu ilk an, yani son periyottaki ilk üçlük, deprem etkisi yarattı Arena’da. Bu, Panathinaikos’un direncini kırdı ve Bogdan’ın son periyottaki sekiz sayısı farklı galibiyeti getirdi. 

Bütün bunların yanında Obradoviç, ikinci maçtan önce verdiği röportajda açıkladığı üzere, Xavi Pascual’in diğer hamlelerini de çok iyi biliyordu. 2-3 alan savunması, box-and-one adı verilen savunma derken, Panathinaikos’un ilk iki maçta ortaya çıkmamış tüm setlerine hakim ve detayları anlatıyordu. Fenerbahçe, sadece Obradoviç daha yetenekli olduğu için süpürmedi Panathinaikos’u. Ya da Bogdanoviç, olağanüstü oynadı diye gitmiyor Fenerbahçe Final Four’a. Tek sebebi var: çok çalışıp, takım reflekslerini otomatikleştirmek.

Zeljko Obradoviç, Avrupa basketbolu tarihinin en iyi antrenörü olduğundan gözden kaçabiliyor; ancak 2017 yılında Avrupa’nın en çok çalışan antrenörü de kendisi. “Basketbolu sevdiğim için oynuyorum, tesadüfen bundan para kazanıyorum.” demişti gelmiş geçmiş en iyi basketbolcu Michael Jordan. Sorarsanız, kariyeri boyunca çıktığı 19 playoff maçının 18’ini kazanmış Zeljko da farklı bir cümle kurmaz. En iyi olmanın bedeli tam da bu işte..."