"David Blatt ve Obradovic'in farkı..."

Video yükleniyor...

Merhaba beIN Sports'a hoşgeldiniz. Darüşşafaka Doğuş ve Fransa Milli Takımı oyuncusu Adrien Moerman ile birlikteyiz. 

Bu sezon İstanbul'a geldin. Yeni hayatına nasıl adapte oldun? Bunu nasıl değerlendirirsin?
Geçen sene Bandırma'daydım, daha küçük bir şehirde. Fransıca'da söylediğimiz gibi, şehir dışında kırsal bir bölgedeydim. Kısa sürede uyum sağladım çünkü Bandırma'da Türkler beni çok hoş karşıladı. Bana çok yardımcı oldular ve neye ihtiyacım varsa onu yerine getirdiler. Türkçe bilmememe rağmen Bandırma halkıyla iyi bir bağ kurduk. Eşimle birlikte çok mutlu olduk. Bandırma'dan İstanbul'a geldiğimizde 100 bin kişilik bir nüfustan,, 15 milyon kişilik bir yere geldik. Çok büyük bir farktı bizim için. İstanbul'da her şey var. Kızımız için Fransız okulları bile var. Özellikle bu detay bizi çok rahatlattı, İstanbul'u tercih etmemi sağlayan sebeplerden biriydi. Trafik dışında her şeye uyum sağladım ve her şey çok iyi diyor. Burada yaşamak benim için en doğrusu.

Trafik için ne söylersin? Senin için bir sorum mu? Bandırma'da böyle bir problem yaşamıyordun, burada kendini nasıl hazırlıyorsun?
Ben çok sabırsız birisiyim. Trafik başladığı anda vaktimi harcamak için telefonumu alıyorum. Çünkü bazen üç kilometre için bir saat arabada kalabiliyorsunuz ve bu bana hiç mantıklı gelmiyor. Sonuç olarak alışıyoruz. Bandırma'dayken A noktasından B noktasına beş dakikada gidiyordunuz. Fakat Paris'te büyüdüğüm için İstanbul trafiğine uyum sağlamam daha kolay oldu. Buna yavaş yavaş alışıyoruz. Yapacak bir şey yok. Trafiğe takılmamak için evden daha erken çıkmak her zaman iyi bir fikir; ya da idman sonrasında salonda vakit harcayıp daha geç çıkmak... 

Bandırma'yla olağanüstü bir sezon geçirdin. Neredeyse 18 sayı - 10 ribaund ile double-double ortalamaların vardı. Şimdi Eurocup'tan Euroleague seviyesine çıktın. Artık Darüşşafaka Doğuş'a transfer oldun. Daha geniş imkanları olan bir takım. Bu değişikliğe nasıl adapte oldun? Kendini bu yeni meydan okumaya nasıl hazırladın?
Eurocup'tan Euroleague seviyesine çıkmak çok büyük bir fark. Oyunculardan çok şey talep ediyor. Çok sert. Bu yıl aynı rolde değilim. Bandırma'da çok top kullanıyordum, top bendeydi. Bu sene daha az top kullanıyorum ama yeteneklerime güveniyorum. Bu sene daha farklı bir rolüm var. Daha geniş bir kadroya sahip olduğumuzdan, geçen sene başardıklarımı bu sene tekrarlayamayacağımı biliyorum. İdmanlarda çok daha fazla çalışmalıyım. Özellikle şu sıralar biraz zorlanıyorum ama daha çok çalışmam ve formumun zirvesine çıkmam gerekiyor. Geçen sezon başardıklarıma odaklanmak istemiyorum, çünkü geçmişte kaldı. Büyük bir başarıydı ve itiraf etmek gerekiyorsa bu kadar başarılı olmayı beklemiyordum. Sonunda Darüşşafaka Doğuş'la bir kontrat yaptım. İyi bir antrenörüm var, bu beni daha da iyi bir oyuncu haline getirecek. Etrafımda mükemmel oyuncular var. Bandırma'dayken daha farklı imkanlara sahiptik ama orada edindiğim tecrübeyi burada kullanmak istiyorum. Antrenörüm bana güveniyor. Sezonu iyi bitirmek istiyorum. 

Fransa'da farklı takımların formasını giydin. Ne zaman ülkeden ayrılıp daha iyi bir ligde oynaman gerektiğini hissettin? Sonuçta Fransa'da iyi bir kariyerin vardı, ardından Bilbao'ya gittin. Bu planlanmış bir şey miydi, yoksa ani bir karar mıydı?
Aslında Bilbao benim için kötü bir tecrübe oldu. Oradayken Fransa'ya geri dönmeyi çok istedim. Özgüvenimi kaybetmiştim ve Limoges'a transfer oldum. Frédéric Forte bana güvenip evin anahtarını verdi. İki yıllık bir kontrat yaptım. Bilbao'da boş bir sezon geçirdikten sonra Limoges benim için beyaz sayfaydı. Ligin ikinci yarısında çok iyi oynadım ve şampiyon olduk. İkinci sezonumda potansiyelimi kanıtladım. Fiziki olarak çok daha iyiydim ve rahatlamış hissediyordum. Basketboldan keyif aldım. Yine şampiyon olduk. Üst üste iki kez şampiyon olunca kendi kendime "belki de yine başka bir şey denemenin zamanı geldi" diye düşündüm. Eğer Fransa'da kalsaydım ve işler istediğim gibi gitmeseydi elimdeki fırsatı kaybedebilirdim. Banvit'e gelişim böyle oldu. Limoges'tan kolay kolay Fenerbahçe'ye ya da Darüşşafaka'ya direkt transfer olamazsınız. Bana bir sıçrama tahtası gerekiyordu. Küçük takım demek istemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Banvit benim için doğru ortamdı. Koç bana yine kulübün anahtarlarını verdi. En üst seviyede kendimi ifade etme fırsatı buldum. Çok eğlendim. Daha ne bekleyebilirdim ki?

Üst üste iki farklı ligde MVP oldun. Tabii ki daha iyiye gitmek istersin. Bu sana ekstra bir motivasyon veriyor mu? Daha fazlasını istiyor musun? Daha iyiye çıkmak istiyor musun? Bu seviyede kalıp hem takımınla, hem bireysel olarak daha çok ödül kazanmak istiyor musun? 
Gerçekten, Darüşşafaka Doğuş için hayatımı veririm. Kupalar kazanmak için de her zaman böyle oynar, parkeye yüreğimi koyarım. Darüşşafaka Doğuş'la şampiyon olmak ve playoff'a kalmak istiyorum. Gidebildiğimiz kadar ileri gitmeliyiz, neden EuroLeague şampiyonu olmayalım ki? Oynadığım her takımda şampiyonluk kazanmak isterim. Bandırma'da bunu yapamadım, çünkü takımca bunu başaramadık. Ancak bu sezonki kadromuzla bir şeyler başarabiliriz. İyi ya da kötü takımda oynayayım, ben her zaman elimden gelenin en iyisini yapacağım. Şapmiyon olma potansiyelimiz var. Burası gelişen bir organizasyon ve kulübe bir kupa kazandırmak iyi olurdu. 

Takımın içindeki ortam nasıl? Söylediğin gibi çok önemli oyunculara sahipsiniz. Sen de o kilit oyunculardan birisin. Darüşşafaka Doğuş'un içindeki atmosferi anlatır mısın? Amerikalı oyuncular, Türkler, Letonyalılar... Takım içi iletişimi nasıl yapıyorsunuz? Sanırım herkes İngilizce konuşuyor, fakat sen Türkçeni geliştiriyor musun? 
Hayır, deniyorum. Geçen sene Türkçe birkaç kelime öğrendim. Zor bir dil ama ben temel şeyleri öğrenmeye çalışıyorum. Eşimle birlikte bazı sözleri anlayabiliyoruz. Takım içinde tabii ki İngilizce konuşuyoruz. Amerikan oyuncular için uyum sağlamak kolay değil. Benim gibi bir Avrupalı için bile alışması zor, bir de onları düşünün. Takım içinde harika bir atmosfer var. İdmanlardan ve maçlardan sonra çok eğleniyoruz. 

Peki Türkçe çalışıyor musun? Türkçe film izliyor musun? Hiç kitap okuyor musun? 
Son olarak Hervé Dubuisson'un kitabını okudum. Tüm Fransız oyunculara tavsiye ederim. Profesyonel basketbolcular için önemli bir ilham kaynağı. Ben de onun adımlarını takip etmek istiyorum ve kendime ders çıkarıyorum. Bilhassa parke dışında daha dengeli bir hayat kurmak için kitap mükemmel tavsiyeler veriyor. Ben çok kitap okuyan biri değilim ama bu benim dikkatimi çekti. 

Profesyonel basketbolcu olarak çok boş vaktin olmadığını düşünüyorum. Yine de boş vakitlerinde neler yapıtığını merak ediyorum. Bir ailen var, onlara çok vakit geçiriyor musun? 
Evet, bazen bir hafta boyunca deplasmanda oluyoruz. Ailenizi çok görme fırsatınız olmuyor ve bu yüzden mümkün olduğunca ailemle vakit geçirmek ve basketboldan kendimi koparmak istiyorum. Bu yedi gün, 24 saat çalıştığınız bir iş. Sonuçta 10 ay çalışıyorsunuz. Bu sezon, kariyerim boyunca en çok çalıştığım sezon. Haftada üç maç yaptığınız için en azından boş günlerinizi ailenizle geçirmek istiyorsunuz. Avrupalı olarak tabii ki İstanbul'u da gezmek isterim. 

İstanbul'da gezmeyi en sevdiğin yerler neresi?
Sultanahmet Camii, Ayasofya, kült mekanlar...

Oralara gittin mi?
Çok duydum ama Sultanahmet'e henüz gidemedim. Eşim gitti ve ben de orada olmayı çok istiyorum. Özellikle mimarisi ve güzelliği hakkında çok şey duydum. İçerisi inanılmazmış. Ve bir Avrupa vatandaşı olarak bu tip geziler yapmalıyız. Eşim de bu tip gezileri sever. Bence İstanbul, Avrupa'da oynadığım en iyi şehir.

Haklısın, muhteşem. İstanbul insanların aklını başından alır. 
Evet, mesela surlar olağanüstü. Burada çok büyük bir tarih ve kültür yatıyor. Bununla ilgili çok şey öğrenmek isterim. Fakat herkesin bildiklerinin haricinde İstanbul'da gezilecek çok daha fazla yer var. 

Katılıyorum, İstanbul'da görülecek çok yer var. Umarım gezmek için zaman bulursun. Biraz takımına dönelim. David Blatt'le ilişkini merak ediyorum. Sana neler kattı? İlk izlenimlerin neler? LeBron James'i çalıştırmış, Avrupa basketbolunun efsanelerinden biriyle çalışmak nasıl bir duygu? Gözlemlerin neler?

Söylediğin gibi, Avrupa'nın en iyi antrenörlerinden biri. Blatt için oynamak büyük bir zevk. Çok şey öğreniyorum. Kendi kendime "28 yaşındayım, tecrübeli ve kilit bir oyuncuyum ama onunla çalışınca öğrenecek çok şeyim varmış" diye düşündüm. Aslında çok da tecrübeli olmadığını görüyorsun. David sadece bana değil, oyuncularına güven veren bir koç. Dinliyorum, onun tavsiyelerini aklımın bir köşesine not ediyorum, söylediklerine saygı duyuyorum. Onun gibi bir koçla çalıştığım için çok mutluyum. Kendimi daha da geliştirmek istiyorum. 

Çok sabırlı bir antrenör. İletişimi kuvvetli, oyuncularla arasında bir köprü yaratmayı seviyor. Sanırım çok da konuşuyorsunuz. Senden tam olarak beklentisi ne? 
O benden Banvit'te oynadığım gibi oynamamı istiyor. Sakatlığım her geçen gün daha da iyileşiyor. Dizimde bir tendinit vardı. Mesela Trabzonspor maçında geçen sezonki performansıma yakın oynadım ve kendimi iyi hissediyorum. Blatt benim kilit oyunculardan biri olmamı bekliyor. Haklı. Geri dönüp takımımın maç kazanmasına yardımcı olmak istiyorum. Tam olarak sağlığınıza kavuşmadığınızda, formda olmadığınızda takım maç kaybediyorsa, siz de kendinizi sorguluyorsunuz. David de bunu çok iyi biliyor ve kötü oynadığım bir gün, tüm takımın önünde bana "sen bu takım için önemlisin, en kısa sürede forma girmen lazım çünkü bu takımın sana ihtiyacı var" dedi. Bunu Blatt gibi çok büyük bir antrenörden duymak mutluluk verici. Ben de onu mutlu etmek istiyorum. 

Bundan bahsetmişken, sence Fransa, İspanya ve Türkiye'de oyuncudan beklenenler farklı mı? Şimdi büyük bir takımdasın ve Blatt için oynuyorsun. Beklentiler büyük.

Evet beklentiler çok büyük ve baskı var. Bunu inkar edemem. Ben de kendi kendime çok baskı oluştururum. Baskıyı hissettiğimde kötü oynarım. Sen de gerekliliklerden bahsettin, bir oyuncu için en önemlisi sahada özgür hissetmek. Başka şeylerin seni engellemesine izin vermemek önemli. Bazen bir hata yapabilirsiniz. Koç delirip size bağırabilir. O noktada hatanızı unutup tekrar ayağa kalkmalısınız. 

Blatt sana çok bağırıyor mu? 
Hayır. Fakat aynı hatayı iki-üç kez tekrarlarsanız size bağıracaktır. Hepimiz hata yaparız ama tekrarlamak çok akıllıca değil. En üst seviye bunu gerektirir. Dikkatli olmanız lazım. David, ne durumda olursanız olun size destek verecektir. En kötüsü olmadığı için şanslıyım. Çok daha sert antrenörler var. Fenerbahçe'de Obradoviç'i görünce...

Yani isim veriyorsun, ben de sana onu soracaktım. 
Obradoviç'le ilk hatanızda biter... David ilk hatanızdan sonra size her zaman düzeltme fırsatı verir. Bu yüzden daha iyi olmam lazım. Hata yaptığımda tekrarlamamam gerekiyor ki üzerimde gereksiz baskı oluşmasın. Darüşşafaka'da beklentiler çok yüksek ve zaten baskı altındayız. 

Çok iyi. Biraz da Fransa Milli Takımı'ndan bahsedelim. Milli takımla ilgili hedeflerin neler? Ondan önce Fransa Milli Takımı'nın gelişimi hakkındaki görüşlerin neler? Kişisel gelişimin ne yönde? Bu takımda nasıl bir rol alabilirsin?
Ben 1988 doğumluyum. Ben zor bir jenerasyonun içine düştüm. Takımda çok tecrübeli isim vardı ve yerimi bulmakta zorlandım.

Kimdi o tecrübeliler?
Flo Pietrus, Boris Diaw... Onların yerini almak çok zor. Benim poziyonumda milli takım için onların öncelikli olduğunu kabul ediyorum. 10-12 senedir bu takımdalar, uzun süredir ülkeyi temsil ediyorlar. Benim için çok zor. İyi oynuyorum ama doğanın kanunu bu. Her zaman saygı duyuyorum, hiçbir zaman eleştirmem de şikayet de etmem. Milli takıma seçilmemem beni daha da güçlü kılıyor. Her zaman daha çok çalışıyorum. 

Senin için bir motivasyon kaynağı mı?
Kesinlikle. Bir sonraki turnuva için...

Bu yaz için mi mesela? Milli Takıma dönme hedefin var mı?
Bu bir hedef ama konuşmak için çok erken. Şu anda Darüşşafaka Doğuş'un başarısına odaklandım. Şimdiden dört ay sonrası için plan yapmak istemiyorum. Sezonu bitirmeden Fransa Milli Takımı hakkında konuşamam. Haziran gibi düşünmeye başlarım. Vücudumu dinlemeliyim, çünkü çok farklı ve uzun liglerde yarışıyorum. Eğer milli takıma gitmekle dinlenmek arasında bir tercih yapmam gerekiyorsa, dinlenmeyi tercih ederim. Gelecek sezon EuroLeague'de oynayacaksam dinlenmem gerekiyor. Vücudum benim işim. Şu anda milli takımı düşünmüyorum bile. Yaşlanıyorum sonuçta.

Daha 28 yaşındasın, abartma. Çok iyi hissetmelisin, şu anda kariyerinin zirvesinde olman gerekiyor. 
19 yaşındayken gençsinizdir. Kendinizi dünyanın kralı gibi hissedersiniz. Ancak gerçek seviyenize belirli bir yaştan önce ulaşamazsınız. Eski takım arkadaşım Nikos Zisis bana "hiçbir zaman 26-27-28-29 yaşlarından önce zirveye ulaşamazsın" demişti. O yaşta zirveye çıkarsınız. Bilbao'da Zisis'le beraber oynarken ben 25 yaşındaydım, o da 30. 

Yani İspanya'ya çok mu erken gittin? 
Evet... Bence öyle. Ancak bana hangi seviyeye ait olduğuma dair güzel bir Avrupa tablosu sundu. Bilbao'ya gitmek benim için güzel bir tecrübeydi. 

EuroLeague'in yeni formatı ve onun gereklilikleri hakkında neler düşünüyorsun? Artık daha çok maça çıkıyorsunuz. Sık maçlar arasında vücuduna nasıl bakıyorsun? Daha fazla masaja mı gidiyorsun? Yoga kursuna mı yazıldın? Odaklanmanı sağlamak için böyle şeylerden faydalanır mısın? 
Evet, vücuduma iyi bakarım. Sonuçta bu benim işim. Dizimdeki tendinit çok uzun sürdü, iki ay. Sonunda bu sorunu çözdüğüm için çok mutluyum. Fizik tedavi için evime iki özel alet satın aldım. Sonuçta vücudunuza yatırım yapmak zorundasınız. 20 yaşında bu tip şeyleri düşünmezsiniz, çünkü hiç sakatlanmayacakmışsınız gibi gelir. İdmandan sonra buz ve masaja ilk ben giderim. Eve gidince de fizik tedavi aletlerimi kullanıp vücudumu iyileştiririm. Çünkü benim oyunum enerji ve sertliğe dayanıyor, eğer bunlara sahip olmazsam sahada kendimi gösteremem. 

NBA'i takip ediyor musun? 
Evet. 

Hangi takımı tutuyorsun?
Şu anda mı? 

Evet.
Boston.

Neden? 
Celtics iyi bir sezon geçiriyor. Isaiah Thomas da bence en iyi oyuncu. Golden State'i de seviyorum ama bu sezon favorim Boston Celtics. Çok iyi savunma yapıyorlar, sahada mutlular. Doğu Konferansı'nda ikinci sıradalar. Daha ne istersiniz ki? 

Epey iyi takip ediyorsun... Kendini Boston Celtics kadrosunda herhangi birine benzetiyor musun? 
Isaiah Thomas'ı çok beğeniyorum. O boyla her maç 30 sayı atıyor. Bu inanılmaz. Geçen sezon MVP olabilirdi ama önünde çok önemli oyuncular var. Fakat bana göre ligdeki en iyi performanslardan biri ona ait. Cleveland geçen sene olduğu kadar etkileyici değil. 

Golden State'in oyununda neyi beğeniyorsun. Mesela Cleveland'la kıyaslarsan ne dersin? 
Kevin Durant'in gelmesiyle birlikte Golden State'in büyük dörtlüsü var. 

Pardon, bölüyorum. Kevin Durant'in Golden State'e transferine tepki gösterdin mi? Çok eleştiri vardı.
Hayır, benim için önemli değil. Oyuncular kupa kazanmak ister, sadece para değil. Oklahoma City'de kalsaydı hiç şampiyon olamazdı. Ciddi bir şampiyonluk adayına transfer olarak doğru bir transfer yaptı. Bazı oyuncuar yeteri kadar hırslı değillerdir. Rahatlarını bozmayıp hiç şampiyonluğu düşünmezler. Kevin Durant şampiyonluk kazanmak için ne kadar hırslı olduğunu kanıtladı ve akıllıca bir hamle yaptı. Her şey yolunda giderse Kevin de ilk şampiyonluğunu kazanacak. 

Artık Türk oyuncuları da tanıyorsun. Sence NBA'e gitme potansiyeli olan bir genç oyuncu var mı? En iyi profil kim? 
İyi soru... 

Okben Ulubay, Cedi Osman, Emircan Koşut... 
Cedi Osman iyi gidiyor. Banvit'li oyuncu da iyi. 

Furkan Korkmaz. 
Evet, Furkan da biraz atlet. NBA potansiyeli olan bir uzun görmüyorum. Hepsi iyi oyuncu, yanlış anlama. Fakat NBA'e gitmek çok zor. Ancak Cedi gelecek yıl NBA'e gidebilir. Harika bir sezon geçiriyor. 

Peki biraz da vatandaşlarından bahsedelim. NBA'deki Fransız oyuncularla bir bağlantın var mı? İyi bir arkadaşın var mı? Onları takip ediyor musun?
Dediğin gibi onların performanslarını takip ediyorum. Kimseyle bir bağlantım yok. Fakat onlar Fransa'nın gururu, Fransa'yı NBA'de temsil ediyorlar. Tony Parker'a ve başardıklarına bakıyorsunuz... Rudy Gobert çok kuvvetli geliyor. Boris Diaw'ın Phoenix'le yaptıkları... Harika oyuncularımız var. Kahvaltıda hemen NBA.com'a bakıp maçları takip ediyorum. Rudy, Tony, Boris'i takip ediyorum. Hatta Fransa Ligi'ni bile takip ediyorum. Telefonumda uygulama var. Eski takımım Limoges'u takip ediyorum. Bu sene kötü durumdalar ama onlara destek olmalıyım. Bağlantımı sürdürmeliyim. 

NBA'de oynamak gibi bir tutkun var mı? 
Denemek isterim. Ancak NBA benim tarzıma uymuyor. Hatırlıyor musun, gençken daha atletik bir oyuncuydum. 

Kendini hafife alma...
Hayır, gerçekleri olduğu gibi söylemeliyim. Kendime karşı dürüst olmalıyım. Eğer Prigioni gibi o yaşta NBA'e gitme fırsatım olursa gidip görmek isterim. Ben o tip bir oyuncu olduğumu sanmıyorum. Ante Zizic'i görüyor musun? Onun potansiyeli benden daha fazla. Uzun, atletik, genç, altın elleri var... Ona hep NBA'i domine edeceğini söylerim. Ancak benim, kendime karşı dürüst olmak lazım. Ben Türkiye'de iyi oynadığım için mutluyum. Thomas Heurtel ile Fransa'yı temsil ediyoruz. Elimden geleni yapıyorum. Mutluyum. Benim için de önemli olan bu. 

Fransız oyunculara bu lige gelmelerini tavsiye eder misin? Sonuçta Spor Toto Basketbol Süper Ligi gün geçtikçe gelişiyor. Fransız oyuncuların buraya adapte olması kolay mı? Bu ligi nasıl anlatırsın? Fransa'da atletizmiyle iyi oynayan oyuncular buraya nasıl uyum sağlar? 
Fransa Ligi çok atletik. Burası çok daha sert. Türkiye'de çok daha fazla temasa izin veriliyor. Trabzonspor maçını örnek gösterebilirim. Bu ligin en iyi kısmı, küçük takımların da rekabetçi olmaları. Ligin yoğunluğu inanılmaz. Şunu söyleyebilirim, en iyi arkadaşım geldi. "Vay be, bu lig çok sertmiş." dedi. O Limoges'dayken de maçlarıma gelirdi, şimdi farkı çok daha iyi anlıyor. Evet lig daha da iyiye gidiyor. Üstelik ligin imajı için büyük oyuncuların gelmesi de önemli avantaj. Gördüğünüz gibi Fenerbahçe'de NBA oyuncuları var, bizim takımda da... Büyük sponsorlar gelip yatırımlar yapıyor. Bu ligde oynamak çok hoşuma gidiyor. Bu yüzden Türkiye'de kaldım. Ligi seviyorum ve şimdi son dönemlerdeyiz. Üç-dört ay kaldı. Her şeyimi vermek istiyorum. 

Evet son bölümlerdesiniz. Playoff şansınız nedir? 
Evet, bir şansımız var. Dediğim gibi, Fenerbahçe ve CSKA maçlarında gösterdiğimiz mücadele ruhunu ortaya koymalıyız. Hiçbir şeyi umursamadan her şeyimizi ortaya koyduk. Artık son düzlükteyiz. Direkt rakiplerimiz Efes, Baskonia ve Kızılyıldız. Efes'le bir galibiyet farkımız var. Eğer biz içeride Panathinaikos'u yener ve Efes de kaybederse ne olacağını bilemezsiniz... Daha fazla hata payımız yok. 

Adrien, davetimizi kabul ettiğin için teşekkür ederim. Darüşşafaka Doğuş'la kariyerinde başarılar dilerim ve seni Fransa Milli Takımı'nda yeniden görmek isterim.