İspanya finale yakıştı

İspanya finale yakıştı
Derler ki; Hollanda dünya şampiyonu olmamış en iyi futbol ülkesidir. Dünya devi Real Madrid ve Barcelona'ya sahip İspanya da hak eder böyle tanımlanmayı.

 
Hollanda tribünde oturup üçüncü kez finalde oynayacağı rakibi beklerken, İspanya'nın rakibi dünya kupalarının en iyi iki takımından biri olan Almanya. Ahtapot İspanya demiş, İspanya'nın ahtapot gibi kollarını her yere uzatıp sonuca gitmesi mümkün görünüyor ve Hollanda-İspanya finali kulağa sempatik geliyor.
 
Almanya turnuvanın en çok gol atan takımı, İspanya en çok topa hükmeden tarafı.. Klose ile Villa gol krallığının iki güçlü adayı, Neuer turnuvanın uzaktan atılan şutlarda en güven veren ismi, Casillas tecrübesi sayesinde günden güne formunu yukarı taşımış. Löw 2 yıl önceki Avrupa Futbol Şampiyonası finalinde Klinsmann'ın yanındaki adam ve o gün neden kaybettiklerinin tahlilini cebine koyup çıkmış yarı finale. O gün orta sahayı tamamen rakibe bırakmışlardı. Bu kez tamamen topun arkasına geçip orta alanda savaşmıyorlar. Del Bosque, Barcelona felsefesi üzerine kurulu takımını maceraya sokmadan bildikleri formatta sahaya sürmüş. Tek eksik haliyle Messi rolünü oynayan birinin eksikliği ama takım yine de 4-2-3-1'in tüm türevlerini deniyor. Almanya'da Mueller cezası nedeniyle oynamıyor ve Almanlar arka dörtlünün önündeki büyülü 6'lının kaybolan enerjisinin dezavantajını yaşıyor. İspanya Milli Takımı oyuncularının son iki yılda kulüp bazında bütün kupaları kazanmış olmaları, onlara Dünya Kupası kazanamamış en iyi iki futbol ülkesinden biri olmaktan fazlasını yapabilecek güveni veriyor. Tabii ki maç başlarken etkileyici pas ve gol istatistikleri beklentileri haliyle yukarı taşımıştı. Mantık olarak Almanya müthiş savunma karakteriyle yaslanacaktı. İspanya mini, orta boy, maksi boy verkaçları, derin toplarıyla yüklenecekti. Tamamen öyle oldu. İspanya'nın şut adamları, Neuer'i geçemiyor. Almanya ileri çıkmadığı için yüksek toplarla bulma ihtimali olduğu golü çağıramıyordu. Almanya'nın en öndeki adamı ancak yarı sahasında aldığı topu bireysel çabasıyla taşımaya çalışırken, İspanya'nın sağbeki Ramos ile stoperi Puyol, Alman alanında dolaşıyordu.
 
Her şey beklendiği gibi oldu. Almanların beklerinin ileri çıkma yeteneklerini kullanamaması, Löw'ün Jansen hamlesiyle takımı bir parça öne taşısa da İspanya bir az gollü Barcelona galibiyeti aldı. Almanya ilk yarıda yerden asla hata yapmayacağını göstermiş, İspanya'nın havadan gol atacağına ihtimal verilmemişti.
 
İşte burada yanıldık. Neuer'i ancak bir sürpriz adam havadan yıkabilirdi. Puyol, kariyerinin en değerli gollerinden birini atarak Almanya'yı 4 yıl önce olduğu gibi sevimsiz üçüncülük maçına yolcu etti. Hollanda ile İspanya arasındaki futbol bazlı yakın ilişki düşünüldüğünde, olması gereken final buydu dersek, sanırım kimse darılmaz.