F.Bahçe tehlikenin farkında mı?

F.Bahçe tehlikenin farkında mı?
Sahada sanki 22 gladyatör vardı.. Ciddi şekilde iki taraf da ‘savaş’ verdi.. D.Bakır’ın, daha doğrusu Ziya Doğan’ın taktiğini bilmeyen yok. Ülkenin Çanakkale duvarının sembolüdür. O yüzden Ayman gibi bir ‘kasap’ oyuncuyu Ziya Doğan gittiği her takıma (Malatya, Trabzon, Diyarbakır) götürür..
  
Sadece Ayman değil D.Bakır’ın diğer oyuncu grubunun karakteri de aynı.. Barış, Tjikuzu, Bebbe, Diallo gibi isimlerin ondan farkı yok.. Aslına dünkü 90 dakikadaki gerilimin nedenini ilk yarıdaki maçta (3-1) aramak lazım..
 
O maçın bir hesabının kesildiğini söyleyebiliriz.. Peki bu savaşa F.Bahçe hazır mıydı? Bence değil.. Mesela kapanan rakibi açma konusunda Daum’un çok da ders çalıştığını söyleyemeyiz. Carlos-Gökhan varken iki bek B planıydı.. Alex de A.. Doğan, Alex’e 3 kişilik markaj verip onu ekarte etti.. Fener’in B’si ise hiç yoktu.. Özer-M.Topuz kanat adamları değil.. Bu yüzden öndekilerden umut yok. Gökhan’ın karşısında ise bubi tuzağı vardı.. Basim Abbas ile Celaleddin, Gökhan’ın önünü tıkamak için özellikle düşünülmüş Doğan planıydı, tuttu..
 
Yani oyunu açma konusunda sınıfta kaldı F.Bahçe.. Bu sıkıntı sezon boyu da sürecek.. Gerilime dönelim. F.Bahçeli oyuncular kaostan besleniyor.. Mesela Emre.. Hakemin iki düdüğünde bu kadar tahrik olmak zorunda mı? Ya hakemle, ya da rakiple kavga etmekten vazgeçmeli Emre.. Bakın; çabasına rağmen oyundan düştüğü için F.Bahçe’yi organize edemedi.. Oysa ona en çok ihtiyaç duyulan maçtı.. Ayrıca hakemi de fırçasıyla bitirdi! Sonuç malum; kavgadan galip çıkamadı F.Bahçe..
 
Kavga etmek için aslında D.Bakır yanlış tercihti.. Çünkü adamların hepsi Afrikalı. Kara kara adamlar. (Bebe, Tazemeta, Tjikuzu, Diallo-Ayman, Basim Abbas).. Cüsseleriyle ürkütüler F.Bahçeliler’i.. Bilica-Lugano ‘göğüs göğüse’ harbe girdi.. Ama bir yere kadar. Onlar da teslim oldular!
 
Derse dönelim.. Güiza girdikten sonra F.Bahçe hücumda çiftledi forveti.. Orta alan bostan tarlası gibi kaldı.. 60-70 arası Tazemeta, Volkan’la akraba oldu.. Ama kötüydü bu oyuncu. Yoksa “atı alan Üsküdar’ı çoktan” geçecekti.. Risk almak güzel de, geride bıraktığınız adamın (Cristian) formda olması lazım. Bu da sıkıntı yarattı.
 
Son 20 dakikaya gelmek istiyorum.. D.Bakır kapanmış. Balyozu indirecek adam yok. Zaten F.Bahçe, son maçların verdiği güvenle yatarak geçirmiş 70 dakikayı.. Semih-Alex 2 fırsat bulmuş ama gerilim ortamında düzgün vuramamışlar topa..
 
Peki kalan bölümde ne yapıyor F.Bahçe? Top şişiriyor. Güiza’ya hem de! Semih, Güiza, Alex’i içeri sokmak güzel de trafiği sıkıştırdılar biraz.. Topuz, Emre ise geriden iteklemeyi beceremedi. Çünkü Barış, Ayman, Tjikuzu, Celaleddin su havuzunda boğulmayan, 5 oksijen tüpüyle yaşayan balık adamlar gibiydi.. Yorulmadılar, tükenmediler!
 
Ayman'ın golü ‘kasap’ bir futbolcudan beklenmeyecek güzellikte.. Santos’un sayısı ise F.Bahçe’nin pes etmeyişinin belgesi.. İnatçı ve teslim olmuyorlar.. Bu ruh zaten onları zirvede tutuyor.
 
Özetle yukarıda sert rüzgârların estiği bir dönemdeyiz.. Bu sırat köprüsünü sağlam geçmek gerekir. F.Bahçe bu konuda en sert uyarıyı aldı.. Hayırlı da oldu bu.. Ancak F.Bahçe’nin en büyük rakibi de zemin.. Ve bu zeminde daha 7 maç var.. F.Bahçe tehlikenin farkında mı peki?