"En başından beri Galatasaray'a gelmeyi istiyordum"

Video yükleniyor...

Galatasaray'ın yıldızı Radamel Falcao, sarı kırmızılı takıma geliş hikayesinden hedeflerine kadar bir çok konuda özel açıklamalar yaptı.

İşte Falcao'nun UEFA'ya yaptığı açıklamaların tamamı...

"Evet Radamel, ilk olarak hücum sanatını ve futbolda santrforun rolünü sormak istiyorum. Sence santrfor doğuştan mı olunur? yoksa yıllar boyunca çalışılarak öğrenilen bir şey midir?

Santrfor olmak ve goller atabilmek için bazı özelliklere sahip olarak doğmalısınız ama bunun için çalışmak da zorundasınız. Yıllar geçtikçe hücum sanatına dair bilgiler ediniyorsunuz ve gelişim kaydediyorsunuz. Kesin olan bir şey var ki sıkı çalışmak ve efor sarf etmek bunun en önemli malzemeleri.

Dışardan bir gözle baktığımız zaman bizi santrforlar hakkında şaşırtan bir şey de topun taşındığı noktada olmaları. Özellikle sen her zaman en doğru yerde olmayı bilen bir golcüsün. Bu iç güdüyü nasıl kazandın? Bu sezgi için nasıl çalıştın?

Bu tecrübeyi kazandığınızda her şeyin enerji ve istekle alakalı olmadığını fark ediyorsunuz. Bilemiyorum, biraz sabırla oyunu öngörme yeteneğinizi geliştiriyorsunuz belki de..Doğru anı beklemek ve hangi bölgelere hücum edeceğinizi bilmek de olabilir. En sonunda hangi yönlerinizi geliştireceğinizin farkına varıyorsunuz.

Falcao dendiğinde akla gelen özelliklerden birisi de hava topu hakimiyeti. Bunun için ne kadar çok çalıştın bilemiyorum belki de daha gençken bunun üzerine çalışma konusunda daha istekliydin ya da bu senin zayıf noktalarından biriydi ve yıllar geçtikçe kendini bu yönden geliştirdin.

Hayır, bence bu bana doğuştan gelen bir yetenek ve yıllar geçtikçe devam etti. Bunun üzerine çalıştım, geliştirdim ve bu benim özel yeteneğim oldu değil mi? Eğer size bir hediye verilmişse ve üzerinde çalışıyorsanız daha iyi olursunuz.

Karşında oynayan savunma oyuncularının tarzına göre oyun şeklini değiştiriyor musun? İri cüsseli ama yavaş veya hızlı savunmacılarla karşılaşabilirsin. Bu her zaman üzerinde çalıştığın bir şey mi ve maçlardan önce bu konu hakkında çalışıyor musun?

Evet genellikle rakip defans oyuncularına ve kalecilerine dair çalışma yapıyorum. Özelliklerine göre onları alt edebilmek için bazı stratejiler kullanabilirsiniz. 

Sana santrforun sorumluluğunu sormak istiyorum. Her zaman söylenir ki hücum oyuncusunun kendine güveni attığı gollere bağlıdır. Bu ne ölçüde doğrudur?

Gol her hücumcu için önemlidir. Açıkçası gol attığınızda bütün bakış açısı biraz değişir, kendinizi daha güvenli hissedersiniz. Belki de daha fazla tecrübeyle buna çok fazla bağlı kalmıyorsunuz ve daha sakin kalabiliyorsunuz ama tabii ki de golcü olmak her zaman tümüyle goller ile ilgilidir. Bence formda olduğunuzda ve gollerin içinde olduğunuz zaman her şey daha kolay olur ve her şey daha iyi bir şekilde birbirini takip eder.

Sizin gibi golcülerin gol attıktan sonraki mutluluğuna gelirsek özellikle 2-3 maçlık gol orucunu bozan gol veya önemli bir maçta gol atmak, bu ikisi herhangi bir şeyle karşılaştırılabilir mi?

Hayır, açıkçası bazı goller durumunuza ve kariyer evrenize bağlı olarak çok önemlidir. Her gol önemlidir ama bazıları size büyük rahatlık getirir çünkü bu gole çok ihtiyacınız vardır ve attığınız takdirde büyük güvenle zorluklarla başa çıkmaya başlarsınız. Bazı goller bazı zamanlarda çok şey ifade eder.

Her golcünün karşılaşabileceği bu zorlu anlarla nasıl başa çıkabiliyorsun? Kendini affedemeyeceğin bir golü kaçırdığında, gol orucuna girdiğinde..Bilemiyorum belki de maçları yeniden izlemeyi seven ve daha fazla çalışmayı seven bir golcüsündür veya tam tersine daha sakin olmayı tercih edersin. Falcao bu durumlarla nasıl başa çıkar?

Bu zamana ve duruma göre değişir. Her zaman öz eleştirili biri olmak, kendinizi geliştirmek ve büyümek zorundasınız. Bazen bazı maçlardan resimler ve görüntüler izlemek gerekir. Diğer zamanlarda sakin olmaya ihtiyacınız vardır, kendinize güvenmek ve kötü zamanların gelebileceğini bilmelisiniz ama her şey gol attığınızda değişecektir. 

Bu zamana kadar golcülük rolüyle karşılaştırılabilecek başka bir iş düşündün mü? 

Hayır, asla böyle bir şey düşünmedim.

"REAL MADRİD'İ İÇERİDE YENMEMİZ ÇOK ÖNEMLİ"
 
Konuyu biraz değiştirelim. Takımının bu sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki hedefleri ve oynanan 2 grup maçından sonraki izlenimlerin nelerdir?

Şu an şeklini almak üzere olan ve birçok yeni oyuncunun transfer döneminin son günlerinde takıma katıldığı bir ekibiz. Bu oyuncu grubunun başarabilecekleri konusunda güvenim tam. Gerçekten kalitesi olan oyuncularımız var ama açıkçası biraz zamana ve daha fazla birlikte oynamaya ihtiyacımız var. Son maçta evimizde galip gelmeyi başaramadık ama bu kalbimizi kırmamalı. Hedeflerimiz konusunda başarılı olmak için grupta oynanacak maçlarda gereken heyecana, güvene sahibiz ve bunun için yeterli kalitemiz var.

Real Madrid ile grupta oynayacağınız iki maç için düşüncelerin nelerdir? Gruptaki mevcut duruma göre bu maçlar iki takım için de önemli. Bu maçlardan beklentilerin nedir?

Real Madrid mevcut durumda birkaç soru işaretlerinin bulunduğu bir takım. Fakat sonuçta onların ismi Real Madrid ve iyi oyunculara sahipler. Umuyorum ki takım olarak birbirimize daha çok alışıp onlardan daha güçlü hale geliriz. Biliyoruz ki eğer iyi oynarsak ihtiyaç duyduğumuz ve umduğumuz sonucu alabiliriz. İki maç da çok önemli olacak, özellikle evimizdeki ilk maç. Bu maçı kazanabilmemiz oldukça önemli.

Atletico Madrid geçmişinden dolayı bu maçlara özel bir motivasyonla çıkacak mısın?

Her zaman büyük takımlara karşı oynamak sizin için ekstra motivasyon yaratır. Bence her oyuncu için Real Madrid ve oyuncularına karşı oynamak heyecan vericidir. Umarım bundan zevk alırız, oyunumuzu gösteririz ve 3 puan alırız.

"AVRUPA'DAKİ EN İYİ ATMOSFER"

Galatasaray'a gelmeyi neden istedin ve geldiğinden bu yana neler öğrendin?

Galatasaray, çok sayıda taraftarıyla ve tutkusuyla Türkiye'de büyük bir kulüp. Her zaman Türkiye'de şampiyon olmak için mücadele ediyorlar ve Avrupa sahnesinde daha büyük bir kulüp olmayı hedefliyorlar. Bu aynı zamanda benim için oldukça cezbedici bir meydan okumaydı. Bence burada çok kaliteli oyuncular var ve burada güzel bir yıl olacağına inanıyorum. Bunun hakkında çok düşünmedim çünkü en başından beri buraya gelmeyi istiyordum ve Allah'a şükürler olsun ki bu fırsat karşıma çıktı.

Tutkulu Galatasaray taraftarlarının önünde oynamak nasıl bir duygu? Arjantin gibi birçok farklı ülkede forma giydin ve oralardaki atmosferi de biliyoruz. Aynı zamanda birçok farklı Avrupa kulübünde oynadın. Türk taraftarlarının bu özelliği her zaman duyduğumuz bir şey. Bunu tecrübe etmek nasıl bir şey?

Oldukça etkileyici. Bence Güney Amerika'da gördüğümüz taraftarların tutkusuyla Türkiye'deki taraftarların tutkusu birbirine oldukça benziyor. Bu belki de Avrupa'da tecrübe edindiğim en iyi atmosfer. 90 dakika boyunca sizi destekliyorlar ve sizi en çok ihtiyacınız olduğunuz şeyleri elde etme konusunda teşvik ediyorlar. Sizin için tribünlerden gelen itici bir güç oluyorlar bu yüzden iç saha maçlarımızdan oldukça keyif alıyorum ve taraftarların seslerinin daha çok çıkmasına neden olmayı umuyorum.

İstanbul'a nasıl alışıyorsun? İspanya gibi Kolombiyalıların daha kolay adapte olabileceği bir ülkede bulunmuştun. Uyum sürecin nasıl geçiyor? Tahminimce Muslera sana yardımcı oluyordur.

Güzel gidiyor. Muslera ve bazı kulüp çalışanları bana oldukça yardımcı oldu. Halen alışma sürecindeyiz. Benim gibi büyük bir aileye sahip olan insanların için böylesine büyük değişiklikler yapmak kolay değildir ama yeni maceramızın tadını çıkarıyoruz ve umarım elimizden gelenin en fazlasını yaparız.

Oldukça ünlenen İstanbul Havalimanı'na inişini sormak istiyorum. O görüntüler halen akıllarda. Bu çılgınlığı yaşamak nasıl bir duyguydu?

Oldukça heyecan vericiydi. Transfer olmadan önce bu karşılamanın hayalini kuruyordum çünkü bu taraftarların ne denli tutkulu olduğunun bilincindeydim. Her Galatasaray taraftarıyla karşılaştığımda beni burada istediklerini hissetmemi sağladılar. Galatasaray'a gelmemde önemli bir rol oynadıklarını düşünüyorum. Gerçekten kalbimi fethettiler ve bu yüzden buraya gelmek istedim. Gelişim kesinlikle hayal ettiğim gibi oldu.

"KARİYERİMİN EN UNUTULMAZ GECELERİNDEN BİRİYDİ"
 
Bize biraz 2010-2011 sezonunda Porto ile ve ertesi sezon Atletico Madrid formasıyla kazandığın UEFA Avrupa Ligi zaferlerinden bahseder misin? Porto ile olan zaferinde istatistiklere göre 17 maçta 14 gol atmışsın. Senden bizimle o sezona dair anılarını ve final maçından neler hatırladığını anlatmanı rica ediyorum. Porto'da geçen o sezon nasıl geçmişti?

Muhteşem bir kadromuz olduğunu hatırlıyorum. Kaliteli bir takımdık ve herkes birbirine iyi derecede bağlıydı. O sezondan en başından en sonuna kadar oldukça zevk aldık. Evimizde ve deplasmanlarda bazı muhteşem performanslar sergiledik. Bazen 3 gol, bazen 4 gol birden attığım maçlar olmuştu. Fakat kariyerimdeki ilk Avrupa finalimden zevk almamıştım. İlk yarıda attığım golden sonra ben ve takım arkadaşlarım maçı bir an önce bu skorla noktalayıp şampiyonluk tacını takmak istiyorduk. Günün sonunda gerçekten keyfini çıkaramadık. O finalden pek zevk almamıştım. Fakat yine de benim ve Porto için fantastik bir şampiyonluktu ve istatistik anlamında oldukça başarılı bir sezondu.

2011-2012 sezonunda da aynı başarıyı Atletico Madrid ile yaşamıştın. 15 maçta 12 gol atarak yeniden kupayı kaldırma sevinci yaşadın. Farklı bir ülkeye giderek Atletico ile kupayı kaldırmanın sana göre farkı neydi? Finalde Athletic Bilbao'ya karşı güzel gollerin vardı. Bu konuda ilk aklına ne geliyor?

Atletico'da oynadığımda bu turnuvaya dair tecrübem vardı. Kendimi daha bilinçli hissediyordum. Belki takım hücum gücümüzün oldukça fazla olduğu Porto kadar göze hoş gelen bir futbol sergilemiyordu ama takımca iyi organize oluyorduk ve ihtiyacımız olduğu her an gol bulabiliyorduk. Bu sayede geçmiş finaldeki tecrübelerimin sayesinde ikinci finalden daha çok zevk almıştım. Elimden gelenin en iyisini yaptım ve zannedersem tüm takım gibi oldukça iyi bir performans gösterdim. Aynı zamanda bu kariyerimin en iyi ve en unutulmaz gecelerinden birisiydi.

Tahminimce mükemmel bir final performansı hayal ettiğinde Bükreş'teki finalde yaşadıklarınız bundan daha iyisi yaşanamaz dediğiniz türdendi değil mi?

Oldukça iyiydi. Belki Süper Kupa'da oynadığımız Chelsea maçı daha iyiydi ama Bükreş'teki Avrupa Ligi finalinde daha çok eğlendim. Oynadığımız oyundan çok memnundum. Daha büyük bir rol oynamıştım ve daha fazla gol şansı yakalamıştım. Gayet güzel bir geceydi.